VEFATINDAN bir gun onceydi. Herkes nefesini tutmuş bekliyordu. Cunku az evvel Hz.Muhammed , Bende bir hakkı olan varsa gelsin alsın dediğinde, orada bulunanlardan biri; evet, benim bir alacağım var. Bir gun kırbacınızın ucu o sıra acık olan sırtıma değmişti de, canım yanmıştı dedi. Hz.Muhammed hic tereddut etmeden ustundeki kıyafeti sıyırdı, arkasını dondu ve vur dedi. Herkes şaşkındı. O sahabe hemen koşturdu ve elini yuzunu Hz.Muhammed'in mubarek sırtına surdu, doyasıya optu. Ardından da, teninizin değdiği yerleri cehennem ateşinin yakmayacağını bildiğimden, mubarek bedeninize dokunabilmek icin mahsus boyle soyledim dedi. Hz.Muhammed bu davranışıyla, kul hakkının ne kadar onemli olduğunu bir kez daha gostermiş oldu.
Olume sevinmek...
VEFATINA yakın cok sevdiği kızı Hz. Fatma'yı yanına cağırdı ve kulağına bir şeyler soyledi. Hz. Fatma'nın once uzulduğu sonra sevindiği goruldu. Hikmeti sorulduğunda, babam bana yakında oleceğini soyleyince cok uzuldum. Fakat benim yanıma ilk sen geleceksin dediğinde ise sevindim cevabı verdi. Nitekim 6 ay sonra o da vefat etti.
Peygamber Efendimiz vefat etmeden az once eşi Hz. Ayşe'nin dizine uzandı ve mubarek başını Hz. Ayşe'nin cenesiyle goğsu arasına yasladı. Misvak istedi. Takatsiz olmasına rağmen, zaten inci tanesi gibi olan dişlerini temizledi. Rabbi'nin huzuruna tertemiz gitmek istiyordu.
Son sozleri olarak; namaza dikkat edilmesini, kadın haklarının korunmasını, idare altındakilere iyi muamele edilmesini, emanetlerin yerlerine ulaştırılmasını istedi.İnsanlık sırf bu oğutlere kulak verse, daha yaşanılabilir bir dunya oluşturmak işten bile değildir.
Azrail izin istedi...
Bir ara kapıya vuruldu. Gelen Hz. Cebrail'di. Selam verdi. Peygamberlik gorevinin sona erdiğini soyledi. Ardından, kapıda bekleyen bir misafir daha olduğunu ve eğer izin verirse ancak iceri girebileceğini soyledi. Hz.Muhammed o kim diye sordu. Hz. Cebrail, olum meleği Hz. Azrail dedi. Hz.Muhammed , gelebilir, ben hazırım cevabı verdi. Şahadet parmağını yukarı kaldırdı; Yuce Dost’a gittiğini soyleyerek ruhunu teslim etti. Hz. Ayşe seslendi, cevap alamadı. Hz.Muhammed'in mubarek gozunden bir damla yaşın yanağına suzulduğunu gordu.
Bilemiyoruz Hz.Muhammed nicin ağlıyordu. Ayrıldığı dost ve arkadaşlarının hasretine mi, yoksa Muslumanlar'ın geride bıraktığı emanete yeterince sahip cıkamayacakları endişesiyle mi?
Sen ağlama Ey Resul... Dayanamayız...
Emanetine belki yeterince sahip cıkamadık. Bağışla bizi.
Ama bugun seni bir kez bile olsun gormemiş olan milyonlarca Musluman ayakta... Bu olaylar daha da tetikledi bizi.
Daha cok calışıp, seni daha cok anlatacağız...
__________________