VAKTİYLE, BİR DERVİŞ bir Ramazan akşamı iftara davetliydi. Derviş, yatsıya yakın, evine dondu ve karısından mumkunse kendisi icin sofra hazırlamasını istedi. Karısı:

“Sen davette değil miydin? Ne yemeği?” deyince, derviş:

“Sorma” dedi. “Cok yersem, arkamdan ‘Halis derviş değilmiş’ diye konuşmalarından korktum, pek birşey yiyemedim.”

Bunun uzerine, karısı:

“Tamam” dedi. “Sen şu akşam namazını kıl da, ben o arada sofrayı hazırlayayım.”

Derviş:

“Ama” dedi, “ben akşam namazını orada kılmıştım.”

Karısı cevap verdi:

“Sen arkamdan kotu konuşurlar diye pek yemek yiyemediğine gore, arkamdan iyi konuşsunlar diye de namazı uzatmışsındır” dedi. “Hadi, akşam namazını bir daha kılıver de, o arada sofrayı hazır edeyim.”

Rivayet edilir ki, hanımının bu ikazından sonra dervişin aklı başına geldi ve riya derdinden kurtulup halis bir derviş oldu.

(Akıl Oykuleri'nden alınmıştır.)
__________________