İslĂ‚m’ı yıkın muslumanları mahvedin
İslĂ‚m’ı yok etme gayesini guden ve iki asır devam eden, ilk haclı seferleri başarısızlığa uğradıktan sonra, İslĂ‚m’ı imha keyfiyetini yeniden gundeme getiren batılılar, iki asırdan beri, bu konuyu derinlemesine incelemeye ve İslĂ‚m’ı ve muslumanları ezmek icin kuvvetlerini bir araya getirmeye başladılar. Bu gayeyle garbın attığı adımlar şunlardır:
2- Kur’an-ı Kerim’in vucûduna son vermek.
Daha evvel belirtiğimiz gibi onlar, Kur’an’ı muslumanların esas kuvvet kaynağı olarak biliyorlar ve Kur’an muslumanların ellerinde olduğu muddetce muslumanların tekrar kuvvetleneceğine ve medeniyetlerine kavuşacaklarına inanıyorlar ve ona gore hareket ediyorlar.
a) William Gifford isimli misyoner: “Ne zaman ki KĂ‚be ve Kur’an arab ulkelerinden kaldırılır, işte o zaman Arabların Muhammed ve kitabından uzak bir halde, garb medeniyeti yolunda ilerlediklerini gormek mumkun olur.”
b) Misyoner Takly : “İslĂ‚m’ı tamamen yok etmek icin İslĂ‚m’ın en muteber silĂ‚hı olan Kur’an’ı İslĂ‚m’a karşı kullanmamız gerekir. Kur’an’daki doğruların yeni olmadığını, yenilerin de doğru olmadığını muslumanlara acıklamamız gerekir.”
c) CezĂ‚yir’in istilasının uzerinden yuz sene gecmesi munasebediyle bir Fransız hĂ‚kimi CezĂ‚yir’de şunu soyluyor: “Kur’an’ı aralarından kaldırmalıyız. Muslumanları yenebilmemiz icin arapca lisanını yasaklayıp sokup atmalıyız.”
Bu mesaj Fransa’da garip bir hadiseye sebep oldu. Şoyle ki: Fransa Cezayirli genclerin gonlunden Kur’an’ın tesirini kaldırmak maksadıyla bir deney başlattı. CezĂ‚yir’den on tane musluman genc kızı alarak Fransa’ya getirdiler, Fransız okullarına soktular, Fransız elbisesi giydirdiler, Fransız kulturunu telkin ettiler, Fransızcayı oğrettiler. Kızlar tamamen Fransızlara benzer oldular. Aradan onbir sene gectikten sonra bu kızları Fransızlaştırdıklarını gostermek icin bir toren duzenlediler. Torene bakanlar, mutefekkirler ve gazeteciler davet edildi. Toren başladığında butun davetliler, hic beklemedikleri bir manzara ile karşı karşıya geldiler. Fransızlaştıkları soylenen CezĂ‚yirli kızlar salona CezĂ‚yir’in İslĂ‚mî kıyafetiyle girmişlerdi. Fransız gazetecileri ayağa kalktı: “128 senedir Fransa CezĂ‚yir’de ne yaptı oyleyse?” Fransız mustemlekeler bakanı Lachost cevap verdi: “KUR’AN FRANSA’DAN DAHA KUVVETLİ İSE BEN NE YAPAYIM.”
3- Muslumanların ahlakını bozmak, zihinlerini karıştırmak, dinleriyle olan alĂ‚kayı zayıflatmak ve arzularıyla oyalamak.,
a) Marmadick Bacticl diyor ki: “Muslumanların mĂ‚zide olduğu gibi şu anda da aynı sur’atle medeniyetlerini yaymaları mumkundur. Bu ise ancak o zamanki ahlĂ‚k ile ahlĂ‚klanırlarsa, mĂ‚zideki ahlĂ‚klarına geri donerlerse mumkundur. Cunku bu kof Ă‚lem o canlı medeniyet ruhunun onunde duramaz.”
b) 1935 senesinde Kudus’te toplanan misyonerler konferansında Misyonerlerin reisi Samoul Zouimer şoyle hitap ediyordu:
“Hristiyan devletlerinin size verdiği misyonerlik goreviniz İslĂ‚m Âlemi’ndeki muslumanları hristiyanlık dinine sokmanız değildir. Sizin vazifeniz, muslumanı İslĂ‚m’dan uzaklaştırıp Allah’ı tanımaz bir mahlûk hĂ‚line getirmeniz, daha sonra da bu milletleri ayakta tutan ahlĂ‚ktan onları koparmanızdır. Eğer bunda muvaffak olursanız İslĂ‚m memleketlerine yoneltilen somurgenin fetih karakollarını teşkil ettirmiş olursunuz. Sevketmeye calıştığınız yolda yurumeleri icin İslĂ‚m memleketlerindeki butun kafaları buna hazırlamamız gerekir. Bu ise muslumanı dininden cıkarmaktan başka bir yolla mumkun değildir.
Ey misyonerler. Ancak muslumanı bu hale getirdiğiniz zaman vazifeniz başarılı bir şekilde tamamlanmış olur.”
c) Muslumanın ahlĂ‚k ve şahsiyetinin bozulmasında en etkin yol olarak, din dışı tedrisat ve tĂ‚limatın yayılmasını ongoruyorlar.
I- Misyoner Takly diyor ki:
“İslĂ‚m ulkelerini Avrupa usûlu din dışı okulların inşasına teşvik etmemiz gerekir. Cunku yabanci lisan oğrenip Avrupaî okulların kitaplarını okuyan muslumanlardan coğunun Kur’an’a ve İslĂ‚m’a olan itikatları sarsıldı.”
II- Yine zouimer soyluyor:
“Mademki muslumanlar hristiyan okullarından nefret ediyorlar, oyleyse onlara dinden uzak okullar acalım ve bu okullara girişi kolaylaştıralım. Cunku bu okullar talebelerin İslamî ruhlarını oldurmekte bize yardım edeceklerdir.”
III- Gıbb diyor ki: “İslĂ‚m, muslumanların ictimaî hayatlarına olan tesirini kaybetti. Nufuz dĂ‚iresi gittikce daraldı. Hatta mahdut bir cevreye munhasır kaldı. Bu gelişmenin buyuk bir kısmı kendiliğinden, farkına varılmaksızın tamamlandı ve buyuk mesĂ‚feler katedildi. Artık geri donmek mumkun değildir. Bu başarıya İslĂ‚m Âlemi’ndeki batılılaşmış liderler ve ozellikle gencler vasıtasıyla ulaşılmıştır.”
“Bunların hepsi tĂ‚kip edilen oğretim sistemi ve din dışı kulturun neticesidir.”
4- İslĂ‚m birliğini yıkmak.
a) Papa Simon diyor ki: “İslĂ‚m birliği musluman milletlerin fikrî beraberliğini sağlar ve onların, Avrupa’nın hegemonyasından kurtulmasını temin eder. Bu hareketin kuvvetini kırmak icin, en etkili yol misyonerliktir. BinĂ‚enaleyh, muslumanları İslĂ‚m birliğine yonelmekten alıkoyup, onları başka şeylerle oyalamamız lĂ‚zımdır.”
b) Misyoner Lawrance Brawne şoyle diyor: “Eğer muslumanlar bir İslĂ‚m imparatorluğunda birleşirlerse, bu onlar icin kurtuluş, batı icin de bir lĂ‚netlenecek olay ve felĂ‚ket olur. Eğer parca parca kalırlarsa, o zaman ağırlıksız ve tesirsiz olarak hayat surerler.” Sozunu şoyle tamamlıyor: “Muslumanların kuvvetsız ve tesirsiz olarak kalmaları icin birleşmemeleri ve ayrı ayrı, parca parca kalmaları gerekir.”
c) Arnold Twenbi “İslĂ‚m, Batı ve İstikbĂ‚l” isimli kitabında şoyle yazıyor:
“İslĂ‚m birliği uykudadır. Bize duşen, bu Ă‚lemin bir gun uykudan uyanabileceğini hesaba katarak gerekli tedbirleri almaktır.”
5- Muslumanları dinlerinde şupheye duşurmek.
“Musluman ve Hristiyan Âlemleri kongresi” isimli kitabın muellifi olan misyoner şunları yazıyor:
“Muslumanlar, İslĂ‚m’ın butun ictimaî ihtiyaclara cevap verdiğini iddia ediyorlar. Oyleyse, İslĂ‚m’a psikolojik ve fikrî silahlarla karşı koymak biz misyonerlerin en onemli vazifelerinden biridir.”
İslĂ‚m ile ilgilenen musteşrikler bu fikir doğrultusunda hareket eder, İslĂ‚m’ı tenkid edici, ilkeleri hakkında şuphe uyandırıcı ve Peygamberimizle istihza edici kitaplar yazıp bastırdılar.
6- İslĂ‚m Âlemi’nde siyasî diktatorlukler kurmak.
Amerikalı musteşrik ve aynı zamanda Amerika’nın Pakistan işleri yetkilisi V. K. Smith diyor ki:
“Eğer İslĂ‚m Âlemi’nde, muslumanlara, demokratik duzenler icinde hurriyet verilirse, İslĂ‚miyet orada tekrar canlanır. Muslumanlarla dinleri arasına girmek icin oralarda diktatorlukler kurmaktan başka yol yoktur.”
Times mecmuası yazı işleri muduru “Asya Seferi” isimli yazısında, Amerika Hukûmet’ine, İslĂ‚m’ın tekrar ictimaî plĂ‚nda etkili olmaması icin İslĂ‚m beldelerinde askerî diktatorlukler kurmasını ve boylece garbın somuru ve medeniyetini muhafaza etmesini tavsiye ediyor.
Bununla beraber batılılar bu milletlere, uyanmamaları icin bazı serbestiler ve rahatlık devirleri vermeyi de unutmuyorlar.
“Uzerlerine yağdırdığımız belĂ‚ ve musibetlere rağmen, ezilmişlerin zihinlerinde bizim icin tehlikeli olan fikirler hĂ‚lĂ‚ mevcudiyetini korumaktadır. Musîbetler ve felĂ‚ketler, onları duşunce ve fikirlerinden koparamamıştır.”
7- İslĂ‚m Âlemi’ndeki etkin musluman liderlerin insiyatifi ele alıp, İslĂ‚mî bir kalkınma yapmasına mĂ‚ni olmak icin gayret sarfetmek ve bu liderleri idĂ‚reden uzaklaştırmak.
a) İngiliz musteşrik Monto Gomry, Londra’da cıkan Times gazetesinde 1968 yılında şunları yazdı: “Eğer İslĂ‚m’dan hakkıyla bahseden gercek bir musluman lider ortaya cıkarsa, İslĂ‚m Âlemi’nin, dunyada etkinliği olan, buyuk siyasî kuvvetlerden birisi olarak, tekrar meydana cıkması mumkundur.”
b) Gibb diyor ki: “İslĂ‚mî hareketler, derinden, sağlam adımlarla, şaşırtıcı ve dehşet verici bir şekilde gelişiyor. Bu hareketler, bir gun siyĂ‚sî gozlemcilerimizin işĂ‚retlerini dahi tesbit etmesine fırsat kalmadan ansızın patlak verecektir.
Bu patlama hareketinin gecikmesi, İslĂ‚m Ă‚lemi’nin etkin bir liderden yoksun bulunmasından, yeni bir Selahaddin-i Eyyubi’nin henuz ortaya cıkmamış olmasından gelmektedir.”
c) Lavrens şoyle diyor: “Sûriye’yi dolaşıp, Mekke’ye gitmek uzere yola cıktığım zaman, yol suresince uzun uzun duşunmeye başladım. Kendi kendime şoyle soruyordum, diyordum ki; acaba bir gun gelir de, bunlar din kardeşliğini ve din etkinliğini bırakıp, ırkcılığa kayarlar mı? Boylesi bir duşunce daha baskın gelir mi? Vatan sevgisi acaba din sevgisinin yerini alabilir mi? Vahiy ve ilham kaynağına dayanan bir siyaset, yerini milliyetcilik ve vatan severliğe mi bırakacak? İşte Hacc yolu boyunca tum bu duşunceler beni meşgul edip durdu.”
İşte size aktarmış olduğumuz bu bilgiler, kimi eski batılılara ait ve kimisi de yenilerine ait goruşlerdir. Bunlar arasında değişik ihtisas sahibi olanlar bulunmaktadır. Tarihcileri, musteşriki (oryantalisti), siyaset adamı ve daha başkaları yer almaktadır
Nitekim Rabbimiz bizleri uyarıyor:
“Allah’ın nizamını inkĂ‚r ile kufre sapanlar hep birbirlerinin dostlarıdırlar. Eğer siz (mu’minler) bu dostluğu kurmazsanız, yeryuzunde buyuk bir fitne ve bozgunculuk olur.” (Enfal sûresi, Ă‚yet: 73)
KĂ‚firlerin hepsi her alanda bizim duşmanlarımızdırlar. Nitekim bunun boyle olduğunu Rabbimiz bildiriyor: “Onların gucu yetse, sizi dininizden dondurunceye kadar, sizinle savaşmayı surdururler.” (Bakara / 217)
Şimdi de bir diğer Ă‚yet meĂ‚li: “Sen onların inanc ve sistemlerini kabullenmediğin surece, ne Yahudiler ve ne de Hristiyanlar senden hoşnut olmayacaklar.” (Bakara / 120)
CAĞRI
Bu Ummetin samimi ferdlerine,
Âlem-i İslĂ‚m’ın dort koşesindeki butun Musluman liderlere,
Duşmanlarımız diyor ki:
Muslumanlara hĂ‚kim olabilmek icin onların tek dayanağı, tek kaynağı olan İslĂ‚m’ı yıkmalıyız. Bizi korkutan İslĂ‚m’ı, yok edebilmek icin butun kuvvetlerimizi toplamalıyız. Aksi takdirde o bizi yutacak, eritecektir.
Sizler ne yapıyorsunuz ey Musluman liderler?
Neden tereddut ediyorsunuz?.. Siz “İslĂ‚m sĂ‚yesinde butun Ă‚leme hĂ‚kim olabilirsiniz.”
İzzet ve şerefiniz icin sarılın İslĂ‚m’a. Dininizin emirlerine karşı gelmeyin. Eğer kendisine karşı gelirseniz Allah (c.c.) sizi azĂ‚bıyla helĂ‚k eder. O’na inanıp, Kitab’ına sarılanlar mutlaka galip gelecek, kazanacaktır
Not: Bu yazı, “İslĂ‚m’ı yıkın muslumanları mahvedin” isimli kitap’tan hazırlanmıştır.
__________________