KĂ‚inat insan icin, insan ise Allah’ı bilmek icin yaratılmış

(Dunden devam)

İnsan, sevdiği ve kıymetini takdir ettiği bir cemal-i mutlaktan ebedî ayrılmaktan gelen derin yarasını, ancak ona adavetle, ondan kusmekle ve onu inkĂ‚r etmekle tedavi edebilir. İşte, kĂ‚firlerin Allah’ın duşmanı olması bu noktadan ileri geliyor. Oyle ise, her halde o Cemal-i Ezelî, kendisinin Ă‚yine-i muştakı olan insan ile ebedu’l-Ă‚bĂ‚d yolunda seyahatinde beraber bulunmak icin, alĂ‚kullihĂ‚l, bir dĂ‚r-ı bekada bir hayat-ı bĂ‚kiyeye insanı mazhar edecek.

Evet, madem insan fıtraten bir cemal-i bĂ‚kîye muştak ve muhib bir surette halk edilmiştir. Ve madem bĂ‚kî bir cemal, zail bir muştaka razı olamaz. Ve madem insan bilmediği veya yetişemediği veya tutamadığı bir maksuddan gelen huzun ve elemden teselli bulmak icin, o maksudun kusurunu bulmakla, belki gizli adavet etmekle kendini teskin eder. Ve madem bu kĂ‚inat insan icin halk edilmiş ve insan ise marifet ve muhabbet-i İlĂ‚hiye icin yaratılmış. Ve madem bu kĂ‚inatın HĂ‚lık’ı, esmasıyla sermedîdir. Ve madem esmalarının cilveleri daim ve bĂ‚kî ve ebedî olacaktır. Elbette ve her halde insan bir dĂ‚r-ı bekaya gidecek ve bir hayat-ı bĂ‚kiyeye mazhar olacaktır. Ve insanın kıymetini ve vazifelerini ve kemalĂ‚tını bildiren, rehber-i a’zam ve insan-ı ekmel olan Muhammed-i Arabî AleyhissalĂ‚tu VesselĂ‚m, insana dair beyan ettiğimiz butun kemalĂ‚tı ve vazifeleri en ekmel bir surette kendinde ve dininde gostermesiyle gosteriyor ki: Nasıl kĂ‚inat insan icin yaratılmış ve kĂ‚inattan maksud ve muntehap insandır. Oyle de, insandan dahi en buyuk maksud ve en kıymettar muntehap ve en parlak Ă‚yine-i Ehad ve Samed, elbette Ahmed-i Muhammed’dir.

Aleyhi ve alĂ‚ Ă‚lihi’s-salĂ‚tu ve’s-selĂ‚mu biadedi hasenĂ‚ti ummetihî…

(Otuzuncu Lem’a Sonu)

Lem’alar, Otuzuncu Lem’a

(Eskişehir Hapishanesi’nin Bir Meyvesi), Altıncı Nukte, s. 659

LÛ*GAT*CE:

alÂkullihÂl: Her hal uzere.

Ă‚yine-i muştak: Şiddetli arzu duyan ayna.

cemal-i mutlak: Sonsuz guzellik.

ebedu’l-Ă‚bĂ‚d: Sonsuzluklar sonsuzu.

halk edilmek: Yaratılmak.

marifet ve muhabbet-i İlĂ‚hiye: Allah’ı bilmek ve sevmek.

muhib: Seven.
__________________