Kur'an-Kerîm'in otuzucuncu suresi. Medine'de nazil olmuş, yetmişuc ayet, binyuz seksen kelime ve beşbinyediyuzdoksanaltı harften ibarettir. Fasılası elif ve lĂ‚m'dır. Sure, adını yirminci ayette gecen "Ahzab" kelimesinden almıştır. Medine İslam devletini yok etmek icin bir araya gelen ve Muslumanlara karşı tek bir cephe oluşturan muşrik kabilelerinden muteşekkil kĂ‚fir topluluğuna "Ahzab" denmiştir.

Surede ele alınan konular zaman itibariyle birbirini izleyen bir donemde meydana geldiği icin burada soz konusu edilmiştir. Surede Hendek veya diğer adıyla Ahzab gazvesinin ceşitli durumlarını anlatmak ve Resulullah'a bazı acıklamalarda bulunmak uzere gelen ayetler yer almaktadır. Surenin, munafıkların bazı tavırlarını acığa vurmak, Zeyd b. Harise'nin, hanımı Zeyneb binti Cahş ile olan munasebetlerinden soz etmek, Musluman kadınların ahireti tercih etmeleri gerektiğinden ve takvalarından bahsetmek uzere nazil olduğu kaydedilmektedir.

Bu surede Bedir gazvesinden sonra ve Hudeybiye barışından once Medine toplum yapısında meydana gelen bazı gelişmeler, islĂ‚m devletinin o gunku yapısı, bu zaman icinde muslumanların yaşadığı yuklu hĂ‚diseler, gelişmekte olan islĂ‚m toplumu ve devletinin hukum ve yasaları ele alınmıştır. Ayrıca toplumsal olaylar ve İslam'ın temel yasaları ile, Allah'a iman ve onun yuce kudretine teslimiyetin daima ic ice ve irtibatlı hususlar olduğu anlatılmıştır.

"Ey Peygamber! Allah'tan sakın, kĂ‚firlere ve munĂ‚fıklara uyma, Allah alim'dir, Hakîm'dir. Sana Rabbinden vahy olunana uy; Allah butun yaptıklarınızdan haberdĂ‚rdır. Allah'a tevekkul et. Allah vekil olarak sana yeter. " (1) ayetleriyle başlayan sure, daha sonra adını aldığı Ahzab olayından soz ederek kĂ‚firlere karşı savaşa hazırlanan islĂ‚m toplumunun durumunu ve takınması gereken tavrı anlatır. "(Ey Peygamber) De ki: Eğer olumden veya oldurulmekten kacıyorsanız bilin ki kacmak size fayda vermeyecektir. Kacsanız bile az veya kısa bir zamandan fazla (dunyada) yaşatılmazsınız. De ki: "Allah size bir kotuluk dilerse veya rahmet isterse, sizi ona karşı kim savunabilir. Allah'tan başka dost ve yardımcı da bulamazsınız..." (17)

Allah bir hukum koyduğu zaman cahilî anlayıştan dolayı bu hukme karşı koymanın ne demek olduğu da şu ayetle acıklanıyor:

"Allah ve Resulu bir konuda hukum verdiği zaman mumin erkek ve mumin kadına artık bu hususta başka bir seceneği tercih hakları yoktur." (36)

Sonra da insanoğlunun dunyadaki fonksiyonu ve yuklendiği sorumluluk dile getirilip derin ve muthiş bir hakîkĂ‚t gozler onune serilmektedir:

Doğrusu biz emaneti goklere, yere ve dağlara (yuklenmeleri icin) teklifte bulunduk. Onlar bunu yuklenmekten cekinip, korkuyla titremişlerdi. Şuphesiz insan pek zalim ve cahildir." (72)

Surede yer alan bu genel hukum ve ana cizgilerin dışında ayrıca şu konulara yer verilmiştir:

1- İslĂ‚m duşmanlarının İslĂ‚m devleti aleyhinde nasıl calıştıklarını ve sonunda Allah'ın bu kĂ‚fir ve munafıkları nasıl perişan ettiği; ( 13-15)

2- islĂ‚m kardeşliğinin derin anlamlar taşıdığı ve muminlerin birbirlerine karşı manevî

sorumlulukları bulunduğu (23 vd.)

3- Peygamber (s.a.s.)'in hanımlarının butun muminlerin anneleri olup, onlara karşı iyi davranışlarda bulunulmasını, Muminlerin annelerinin ustun ozelliklere sahip oldukları; (6 ve 25)

4- İslĂ‚m'da evlĂ‚t edinilemeyeceği, ve bunun oz evlĂ‚tlığın hukumleriyle aynı hukumlere sahip olmadığı; (40)

5- Peygamber'in evine kimlerin girip cıkabileceği, kimin kiminle goruşmesinin dinî

acıdan sakınca taşımadığı; (53)

6- Musluman kadınların nasıl ortunmesi gerektiği, ortunmenin farz olduğu; (59)

7- Allah'ın ve meleklerin Peygamber'e salĂ‚t ve selĂ‚m getirdikleri ve muminlerin de buna katılmaları gerektiği; (46)

8- Kalblerinde nifak taşıyanların nasıl cezalandırılacakları ve ahiretteki azapları; (*64-66)

9- Kıyametin vaktini Allah'tan başka kimsenin bilemeyeceği; (63)

10- Gorevlerini tam olarak yerine getiren muminlerin alacağı mukĂ‚fĂ‚tları; (70-71)

1 l-İnsanoğlunun yuklendiği sorumluluğun anlamı; (72)

12- KĂ‚fir ve munafıkların uğrayacağı ağır cezalar...(73)

Ahmed AĞIRAKCA

__________________