İslĂ‚miyete duşman olan hıristiyanların bĂ‚zıları, meşhûr Tatar hukumdĂ‚rı zĂ‚lim HulĂ‚gu'nun yanına gelerek ve kendisine yaltaklanarak, muslumanların mescidlerini yıkmasını, medreseleri dağıtmasını, ezĂ‚nı ve İslĂ‚mın sembolu olan şeyleri ortadan kaldırmasını soylediler. Kan dokmekten, insanlara eziyet ve işkence etmekten zevk alan o meşhûr zĂ‚lim de, mĂ‚cera uğruna cok musluman kanı doktu. Âlimlerden ve diğer muslumanlardan bircok kıymetli zĂ‚tı şehîd etti. Muslumanlar, bu zĂ‚limler karşısında Ă‚ciz kalıp, ne yapacakları hakkında goruşmek uzere beş yuz kadar Ă‚lim toplanıp, o zamandaki meşhur Ă‚limlerden Şemseddîn Musta'cel bin RıfĂ‚î hazretlerine geldiler ve bu fitneyi durdurmak icin bir şeyler yapmasını, bir cĂ‚re gostermesini, bu belĂ‚nın uzerlerinden kaldırılması icin duĂ‚ etmesini istediler. O ise, kendisini buna lĂ‚yık gormeyip:

"Bu iş benim yapabileceğimin ustundedir. Ben de sizinle berĂ‚ber geleyim. Birlikte TĂ‚cuddîn hazretlerinin yanına gidelim. O bir cĂ‚re bulur." dedi.

Dediği gibi yaptılar. TĂ‚cuddîn bin RıfĂ‚î'ye, HulĂ‚gu zĂ‚liminin muslumanlara yaptığı zulmu anlatıp, bu belĂ‚nın yakın zamanda, kendilerine de ulaşacağından endişe ettiklerini bildirdiler. O da, o beldede bulunan muslumanları toplayıp:

"Âlim olanlarınız ve olmayanlarınız bana yardım edin. Allahu teĂ‚lĂ‚nın izni ile bu kĂ‚firin şerrinden butun muslumanları kurtaralım." buyurdu.

Orada bulunan herkes, ne emrederse yapmaya hazır olduklarını bildirdiler. O da hepsini toplayıp, bir gece, bulundukları beldenin etrĂ‚fına genişce bir hendek kazdılar. Hendeği odun ile doldurdular. Ayrıca demir, bakır, kurşun ne buldularsa o hendeğe doldurdular ve mudhiş bir ateş yaktılar. TĂ‚cuddîn bin RıfĂ‚î oraya gelip iki rekat namaz kıldı. Orada bulunanlar da ikişer rekat namaz kıldılar ve duĂ‚ ettiler. Bir saat kadar sonra HulĂ‚gu'nun askerlerinden bir kısmı oraya geldi. Allahu teĂ‚lĂ‚nın hikmeti, TĂ‚cuddîn bin RıfĂ‚î'yi ve diğer muslumanları goremediler. Ateşin yanına kadar geldiler. TĂ‚cuddîn, emir verdi. Zulum askerlerinden yakaladıklarını ateşe attılar. Hicbirisi bir karşılık veremedi. Onların, hepsi silĂ‚hlı idi ve muslumanların hic silĂ‚hları yoktu.

Orada bulunan muslumanlar diyorlar ki:

"Onların hepsi silĂ‚hlı oldukları hĂ‚lde silĂ‚hlarını kullanamadılar. Biz cok hayret ettik."

O beldede bulunan muslumanlar, TĂ‚cuddîn hazretlerinin bereketi ve kerĂ‚metiyle boylece buyuk bir belĂ‚dan kurtulup, selĂ‚mete kavuştu
__________________