DALALETTEN KURTULUP HİDAYETE ERMEK
14. basamakta kişi murşidine ulaşmış, nefs tezkiyesi başlamıştır. Kişi murşidine ulaşmış dalĂ‚letten kurtulmuş, murşidine ulaşmış, mu’min olmuştur. Bir kişi murşidine ulaşırsa dalĂ‚letten kurtulup hidayete mi adım atar? Kesinlikle. 10 ayeti kerime Kur’anı Kerim’de bunu soyluyor.
1) 28/ KASAS-50: Fein lem yesteciybû leke fa’lem ennemĂ‚ yettebi’ûne ehvĂ‚ehum, ve men edallu mimmenittebe'a hevĂ‚hu bigayri huden minallah, innallahe lĂ‚ yehdiylkavmezzĂ‚limiyn
Eğer sana (senin hidayete erdirme davetine) icabet etmezlerse (uymazlarsa), o zaman bil ki onlar hevalarına (nefislerine) tĂ‚bî olmuşlardır. Allah'tan (Allah’ın tayin ettiği) hidayetciye değil de hevasına (nefsine) tĂ‚bî olan kişiden daha cok dalĂ‚lette olan kim vardır? Muhakkak ki Allah zalim kavimleri hidayete erdirmez.
Demek ki bir insan murşidine ulaşamazsa dalĂ‚lettedir.
2) 20/ TAHA-123: KaĂ‚lehbitĂ‚ minhĂ‚ cemiy’an ba’dukum liba’dın aduvv, feimmĂ‚ ye’tiyennekum minniy huden femennittebe’a hudĂ‚ye felĂ‚ yadıllu ve lĂ‚ yeşkaĂ‚.
Birbirinize duşman olarak oradan hepiniz aşağı inin. Bizden size yaşadığınız devrede hidayetcimiz geldiği zaman, kim hidayetcimize tĂ‚bî olursa, o dalĂ‚lette kalmaz ve şĂ‚kî de olmaz.
YÂni hem hidayetci, hem hidayet.
3) 18/ KEHF-17 : Men yehdillĂ‚hu fehuvelmuhted, ve men yudlil felen tecide lehu veliyyen murşidĂ‚.
Allah kimi kendisine hidayet etmişse (kimin ruhunu kendisine ulaştırmışsa) o muhakkak ki hidayete ermiştir. Kim de dalĂ‚lete duşmuşse onun icin bir velî Murşid bulunmaz.
YĂ‚ni o kişiler dalĂ‚lette kaldılarsa murşitlerini aramadıkları icindir. Onlar icin bir veli murşid bir evliya murşid bulunmaz. Butun murşidler evliyadır. Sonra nereye ulaşıyoruz? Bu noktadan itibaren Allahû TeĂ‚lĂ‚ diyor ki;
4) 45/ CASİYE-23: Efere’eyte menittehaze ilĂ‚hehu hevĂ‚hu ve edallehullahu alĂ‚ ilmin ve hateme alĂ‚ sem’ıhî ve kalbihî ve ce’ale alĂ‚ basarihî gışĂ‚veh, femen yehdiyhi min ba’dillĂ‚h, efelĂ‚ tezekkerûn.
Hevalarını (nefslerini) kendilerine ilĂ‚h edinenleri gormedin mi (habibim), Allah onları bir ilim uzere dalĂ‚lette bırakır, onların kalplerindeki sem'i (işitme) hassasını ve kalplerini (kalpteki idrak hassasını) muhurler ve onların kalplerindeki basar (gorme) hassasının uzerine gışavet (isimli bir perde) ceker. Oyleyse (artık) Allah’tan sonra kim bu kişiyi hidayete erdirebilir? HalĂ‚ duşunmez misiniz?
Nicin ilĂ‚h ediniyorlar kendilerine, nefslerine tĂ‚bî oldukları icin. Kimler onlar Kasas 50’ye gore murşidlerine tĂ‚bî olmayanlar. Demek ki bunlar murşidlerine tĂ‚bî olmadıkları icin dalĂ‚lette olanlardır.
5) 62/CUMA-2: Huvelleziy be’ase fiyl’ummiyyiyne resûlen minhum yetlû aleyhim Ă‚yĂ‚tihî ve yuzekkiyhim ve yu’allimuhumulkitĂ‚be velhikmete ve in kĂ‚nû min kablu lefiy dalĂ‚lin mubiyn.
Onlara onların icinde Allah'ın Ă‚yetlerini okusun, onları tezkiye etsin ve onlara kitap ve hikmeti oğretsin diye, ummîler icin onların aralarından Resûl be’as eden (vazifeli kılan, hayata getiren) O Allah'dır. Ondan evvel (bu resûle tĂ‚bî olmadan evvel) onlar acık bir dalĂ‚let icinde idiler
Dînlerin birleşmesi muessesesinde butun kavimlerde yaşayan Resûl’ler kendi kavimlerinde bulunanların hidayete ermesi istikametinde gorev alacaklar.
6) 3/ ÂL-İ İMRAN-164: Lekad mennallahu alel mu'minîne iz be’ase fîhim resûlen min enfusihim yetlû aleyhim Ă‚yĂ‚tihi ve yuzekkihim ve yu’allimuhumulkitĂ‚be velhikmeh, ve in kĂ‚nû min kablu lefî dalĂ‚lin mubîn.
Andolsun ki mu'minlerin (başlarının) uzerine (Resûl’lerin ruhları) bir nimet olmak uzere kendi zamanlarında kendi iclerinden bir Resûl be'as ederiz, onların aralarında (her kavmin icinde) onlara Allah’ın Ă‚yetlerini tilĂ‚vet eder, onları tezkiye eder ve onlara kitap ve hikmeti oğretir. Ondan evvel (bu Murşid Resûl’lere tĂ‚bî olmadan evvel) onlar acık bir dalĂ‚let icinde idiler.)
DalĂ‚letten kurtulabilmeleri icin Resûl’e tĂ‚bî olmaları gerekiyor. Burada Allahû TeĂ‚lĂ‚’nın acık bir işaretini goruyoruz. TĂ‚bî olmayan dalĂ‚letten kurtulamıyor.
7) 46/ AHKÂF-32: Ve men lĂ‚ yucib dĂ‚'ıyallahi feleyse bimu'cizin fiyl'ardı ve leyse lehu min dûnihî evliyĂ‚', ulĂ‚ike fiy dalĂ‚lin mubiyn.
Allah’a davet edene icabet etmeyen (tĂ‚bî olmayan) kişi dunya uzerinde Allah’ı aciz bırakacak değildir. Ve onun Allah’tan başka dostu da yoktur. Onlar (Allah’ın davetcisine tĂ‚bî olmayanlar) acık bir dalĂ‚let icindedirler.
8) 16/NAHL-36: Ve lekad be’asnĂ‚ fiy kulli ummetin resûlen eni’budullahe vectenibûttĂ‚guût, feminhum men hedallahu ve minhum men hakkat aleyhiddalĂ‚leh, fesiyrû fiyl’ardı fanzurû keyfe kĂ‚ne Ă‚kıbetulmukezzibiyn.
Ve andolsun ki biz butun ummetlerin (milletlerin, kavimlerin) icinde Resûl’ler be’as ettik, (hayata getirdik, vazifeli kıldık) taguttan kurtulsunlar ve Allah’a kul olsunlar diye. Onlardan bir kısmı hidayete erdi ve bir kısmının uzerine dalĂ‚let hak oldu. (Resûl’lere tĂ‚bî olanlar hidayete erdi, tĂ‚bî olmayanların ise uzerine dalĂ‚let hak oldu). Yeryuzunde gezin, yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğunu gorun.
9) 39/ ZUMER-23 : Allahu nezzele ahsenelhadîys, kitĂ‚ben muteşĂ‚bihen mesĂ‚niy, takşa’ırru minhu culûdulleziyne yahşevne rabbehum, summe teliynu culûduhum ve kulûbuhum ilĂ‚ zikrillĂ‚h, zĂ‚like hudallahi yehdiy bihi men yeşĂ‚ , ve men yudlilillĂ‚hu femĂ‚ lehu min hĂ‚d.
Allah ihdas ettiği (nurların) ahsen olanlarını ikişer ikişer (rahmet-fazl ve rahmet-salĂ‚vat) kitaba muteşabih (benzer) olarak indirir. Bu (nurlar)dan insanların derileri (tuyleri) urperir ve Rabb’lerine karşı huşu sahibi olurlar, sonra Allah'ın zikri ile (bu nurlar) kişinin derilerini (vucudunu) ve (nefsinin) kalbini yumuşatır (titretir, aydınlatır, tezkiye eder ve boylece kişinin ruhunu Allah'a ulaştırır ve onu hidayete erdirir). İşte bu Allah'ın hidayetidir ki, Allah dilediği kişiyi (nefsini Allah’ın nurlarıyla tezkiye ederek ve boylece Zat’ına ulaştırarak) hidayete erdirir. Kimi de dalĂ‚lette bırakırsa onun icin bir hidayetci yoktur.
10) 7/ ARAF-186: Men yudlilillĂ‚hu felĂ‚ hĂ‚diye leh, ve yezeruhum fiy tuğyĂ‚nihim ya'mehûn.
Allah kimi dalĂ‚lette bırakırsa onun icin hidayetci yoktur. Allah onları isyanları (azgınlıkları) icinde şaşkın bir halde bırakır.
Allahû TeĂ‚lĂ‚ isyan kelimesini kullanıyor. Kim Allah’a ulaşamazsa, o Allah’a isyan etmiştir. TĂ‚bî olmuyorsa, Allah’a isyan etmiştir. “Allah onları isyanları icinde şaşkın bir halde bırakır.” diyor.
Bu 10 Ă‚yeti kerime ile Allahû TeĂ‚lĂ‚ bize ispat ediyor ki murşidine ulaşamayan kişi dalĂ‚lettedir. Butun dinler, butun kutsal kitaplar, insanları dalĂ‚letten kurtarmak icin rehber olarak gonderilmişlerdir.
Aslında biz adına dînler diyoruz ama Allah’a teslim olmanın dışında, başka bir dîn hic olmamıştır. Nasıl başlangıcta bir tek dîn varsa, sonunda da oyle olacaktır. Allah’a teslim olmak herkes icin en guzel davranış bicimini oluşturacak.
Ve insanlar boyle bir dizayn icerisinde inşallah Allah’a teslim olmayı hedef alacaklar.
Oyleyse bir tarafta inananlar, Allah’ın dostları, Allah’ın adamları. Bir tarafta inanmayanlar, şeytanın dostları, şeytanın adamları. Allah mutlaka nurunu dunya uzerinde tamamlayacaktır.
__________________