On yedinci yuzyılda Kuzey Afrika'da yetişmiş olan fıkıh Ă‚limlerinden ve evliyĂ‚dan. İsmi, Arabî FeştĂ‚lî olup, Mağribî nisbesiyle bilinir. Doğum yeri ve tĂ‚rihi bilinmemektedir. 1679 (H.1090) senesinde vefĂ‚t etti.
ZamĂ‚nının usûlune gore ilim tahsîlinde bulunan ArabîFeştĂ‚lî el-Mağribî, fıkıh ilminde yuksek Ă‚lim oldu. Pekcok Ă‚lim ve evliyĂ‚nın ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Kendisini zĂ‚hirî ilimler yanında tasavvuf ilminde de yetiştirdi. İlim ve tasavvufta yuksek dereceye ulaşan Arabî FeştĂ‚lî, ders okutup talebe yetiştirdi. Bircok Ă‚lim ve velî onun meclisinde yetişti. Ebû Mesûd ed-Debbağ ondan ilim oğrenen kimselerdendir.
Arabî FeştĂ‚lî'nin RĂ‚diye isminde bir kız kardeşi vardı. Bu kız kardeşi zengin ve varlıklı bir kimse olan AlĂ‚l el-KımĂ‚rişî ile evliydi. Kız kardeşinin bu kocasından FĂ‚riha isminde bir kız cocuğu vardı. Bir muddet sonra AlĂ‚l el-KımĂ‚rişî vefĂ‚t etti. Arabî FeştĂ‚lî onun vefĂ‚tından sonra kız kardeşini başka bir kimseyle evlendirdi. Yeğeni olan FĂ‚riha'yı da yanına alıp yetiştirdi ve terbiye etti. FĂ‚riha evlenme cağına geldiği sıralardaydı. Arabî FeştĂ‚lî bir gun talebelerine ders verdi. Ders bittikten sonra, talebelerinden Ebû Mesûd'a donerek; "Seni kızkardeşimin kızıyla evlendirmek istiyorum." buyurdu. Ebû Mesûd; "Eğer sen onu bana verirsen ben de kabûl ederim." dedi. Arabî FeştĂ‚lî, Ebû Mesûd'un bu sozu uzerine; "Eğer sen yeğenimle evlenirsen her turlu ceyizini ben vereceğim ve evinizin her ihtiyĂ‚cını karşılayacağım." buyurdu. Bu işe Ebû Mesûd'un babası da cok sevindi. NihĂ‚yet onları nikahlayıp evlendirdi. Gerek evlenme sırasındaki gerekse evlendikten sonraki masraflarını Arabî FeştĂ‚lî karşıladı. Bu evlilikten Abdulazîz isminde bir oğlan cocuğu dunyĂ‚ya geldi.
Derin Ă‚lim ve kerĂ‚met ehli bir velî olan Arabî FeştĂ‚lî yeğeninin Abdulazîz isminde bir oğlunun dunyĂ‚ya geleceğini Allahu teĂ‚lĂ‚nın bildirmesiyle kerĂ‚met olarak onceden haber verdi. Bir gun yeğeni FĂ‚riha Hanıma buyurdu ki; "Sizin Abdulazîz isminde bir oğlunuz dunyĂ‚ya gelecek, onun şĂ‚nı yuce olup, buyuk bir velî olacak. Cunku bir gece ruyĂ‚mda Resûlullah efendimizi sallallahu aleyhi ve sellem gordum. Bana; "Senin yeğeninin, buyuk velî olacak bir cocuğu dunyĂ‚ya gelecek." buyurdu. Ben; "YĂ‚ Resûlallah onun babası kimdir?" diye sordum. Resûlullah efendimiz; "Onun babası Ebû Mesûd ed-Debbağ'dır." buyurdu. Arabî FeştĂ‚lî'nin yeğenini Ebû Mesûd ile evlendirmek isteyişinin sebebi bu ruyĂ‚ idi.
Arabî FeştĂ‚lî, yeğeninin Abdulazîz ismindeki cocuğunun doğumunu gormeyi cok isterdi. Fakat, meydana gelen bir vebĂ‚ salgınında hastalandı. VefĂ‚t edeceği sırada talebesi Ebû Mes'ûd'a haber gonderip yanına getirtti. Ebû Mesûd'a buyurdu ki; "Zevcen nerededir? Onu da benim yanıma getir." Ebû Mesûd zevcesiyle birlikte Arabî FeştĂ‚lî'nin yanına geldi. İkisine birden hitĂ‚b ederek ve yanındaki emĂ‚netlere işĂ‚ret ederek; "Bunlar, Allahu teĂ‚lĂ‚nın size emĂ‚netidir. Sizin Abdulazîz isminde bir oğlunuz dunyĂ‚ya geldiği zaman bu emĂ‚netleri ona veriniz." buyurdu.Bir sarık, bir nalin, bir de kitab emĂ‚net bıraktı. Bu emĂ‚netleri yeğeni aldıktan sonra, helalleşti ve 1679 (H.1090) da vefĂ‚t etti.
Bu emĂ‚netleri, FĂ‚riha Hanım yanında muhĂ‚faza edip sakladı.Bir muddet sonra Abdulazîz dunyĂ‚ya geldi. Buyudukten sonra bir RamazĂ‚n-ı şerîf ayında oğlunu yanına cağırdı ve emĂ‚netleri ona teslim etti. Dayısı Arabî FeştĂ‚lî'nin ustunluk ve fazîletlerini anlattı. Abdulazîz, sarığı başına sardıktan ve nalini ayağına giydikten sonra vucudunda bir ateşlenme meydana geldi. O derece oldu ki gozlerinden yaş geldi. Bu hĂ‚lin Arabî FeştĂ‚lî hazretlerinin bıraktığı emĂ‚netler sebebiyle olduğunu anladı.
Buyuk velî Seyyid Ahmed bin Abdullah el-Mağribî bir gun bir yolculuk sırasında Arabî FeştĂ‚lî hazretlerinin yanında bulunuyordu.Says adıyla bilinen yere geldiklerinde Arabî FeştĂ‚lî buyurdu ki; "Bir hĂ‚dise oldu." Seyyid Abdullah; "Nedir o hĂ‚dise?" dedi. Arabî FeştĂ‚lî; "Seyyid Muhammed bin NĂ‚sır vefĂ‚t etti. Seyyid Abdullah; "Nereden biliyorsun?" deyince; "O şuphesiz vefĂ‚t etti." buyurdu. Seyyid Abdullah bu sozleri şaşkın bir halde duşunurken karşıdan gelen atlılar gorundu. Seyyid Abdullah'a; "Şu karşıdakilere bak, onlar bize Seyyid Muhammed bin NĂ‚sır'ın vefĂ‚t ettiği haberini verecekler..." buyurdu. Biraz daha yuruyup gelenlerle karşılaştıkları zaman onlara; "Ne haber var?" diye sordular. Toplulukta bulunanlardan biri; "Seyyid Muhammed bin NĂ‚sır vefĂ‚t etti." dedi.
Seyyid Abdullah bin Muhammed el-Mağribî bir toplulukla birlikte oturuyordu.Bu sırada oraya gelen Arabî FeştĂ‚lî ona; "SĂ‚liha bir hanım var. Sen onunla evleneceksin buyurdu. Seyyid Abdullah bin Muhammed evlenmeyi duşunmuyordu. Arabî FeştĂ‚lî'ye dedi ki: "Hangi kadından bahsediyorsun?" O da; "Senin evleneceğin kadından bahsediyorum." buyurdu. Seyyid Abdullah; "Benim evlenmek hatırımdan bile gecmiyor." dedi. Arabî FeştĂ‚lî; "Sen o kadınla evleneceksin." buyurdu. Aradan bir hafta bile gecmeden Seyyid Abdullah o kadınla evlendi.
Arabî FeştĂ‚lî hazretleri yuksek ilim, guzel ahlĂ‚k ve kerĂ‚met sĂ‚hibi idi. Gizli hallerini ve kerĂ‚metlerini kimseye bildirmek istemezdi. Bir gun bir cemĂ‚atle otururken buyurdu ki; "Siz keşf sĂ‚hibi olmayı cok buyuk mu zannediyorsunuz. Eğer bundan şuphe ediyorsanız bana bakınız. Beni ve hallerimi biliyorsunuz. Benim velî olmadığımı da biliyorsunuz." Topluluk; "Evet biz seni ve senin velî olmadığını biliyoruz." dediler. Arabî FeştĂ‚lî orada bulunanlardan birine goz işĂ‚retiyle; "Sen filĂ‚n zamanda şoyle şoyle yapmak istemiyor musun?" buyurdu. O kimse; "Evet o işi yapmak istiyorum." dedi. Ona cevĂ‚ben; "Keşf sĂ‚hibi olmanın buyuk bir iş olmadığını anladın mı?" buyurdu.
Seyyid Ahmed bin Abdullah bir gun Arabî FeştĂ‚lî ile birlikte carşıda gidiyordu. Arabî FeştĂ‚lî etrafa bakıp; "Sultan MevlĂ‚ Reşîd memlekete hĂ‚kim oldu. Karşısına cıkan bir kimse de yok. O saltanat ve rahatlık icerisinde yaşıyor." buyurdu. Aradan biraz zaman gectikten sonra Seyyid Ahmed'e donerek buyurdu ki; "Sultan MevlĂ‚ Reşîd'in olduğune işĂ‚ret eden sesler işitiyorum. O Merrakûş'da vefĂ‚t etti." Seyyid Ahmed; "Nasıl olur efendim? O mulkunde ve idĂ‚resinde yeni rahatlığa ermişti." Aradan bir gece bile gecmeden Sultan MevlĂ‚ Reşîd'in vefĂ‚t haberi geldi.
__________________