Peygamber efendimizin arkadaşlarının yetiştirdiği Ă‚lim ve velîlerden. Âlim, vĂ‚iz, velî ve kĂ‚rî, Kur'Ă‚n-ı kerîm hĂ‚fızı bir zĂ‚t. İsmi, BilĂ‚l bin Sa'd bin Temîm el-Eş'Ă‚rî olup, kunyesi Ebû Amr'dır. Ebû Zûr'a da denildi. Şam'da bulundu. Doğum tĂ‚rihi belli değildir. Babası Sa'd bin Temim, EshĂ‚b-ı kirĂ‚mdandır. Babasının yanında yetişti ve babasından, hazret-i BilĂ‚l, hazret-i MuĂ‚viye, EbudderdĂ‚, İbn-i Omer, CĂ‚bir'den ve daha bircok EshĂ‚b-ı kirĂ‚mdan hadîs-i şerîf rivĂ‚yet etti. Kendisinden ise EvzĂ‚î, Saîd bin Abdulazîz, AtĂ‚ bin Ebî RebĂ‚h, İbn-i Sa'd gibi bircok zĂ‚tlar hadîs-i şerîf naklettiler. Âlimler, BilĂ‚l bin Sa'd'ın sika, guvenilir olduğunu soyleyerek; "Basra'da Hasan-ı Basrî ne ise, Şam'da da BilĂ‚l bin Sa'd odur." dediler. Her gun ve gece bin rekat namaz kılardı. 737 (H. 120) senesinde vefĂ‚t etti.
BilĂ‚l bin Sa'd, bir gun Ankebût sûresinden; "Muhakkak ki benim arzım (yeryuzu) geniştir. O halde yalnızca bana ibĂ‚det edin." meĂ‚lindeki 56. Ă‚yetini okudu ve; "Bulunduğunuz yerde fitnelerin yayıldığını gorurseniz, o yerden başka yerlere gidiniz. Cunku yeryuzu cok geniştir." buyurdu.
Bir sene yağmur yağmıyordu. Halk ile yağmur duĂ‚sına cıktı. İnsanlara karşı; "Ey insanlar! Hepiniz gunahkĂ‚r olduğunuzu îtirĂ‚f eder misiniz?" diye sordu. Onlar; "Evet, hepimiz gunĂ‚hkĂ‚rız. GunĂ‚hlarımız cok, hepsine tovbe ettik." dediler. Bunun uzerine Allahu teĂ‚lĂ‚ya şoyle duĂ‚ etti: "YĂ‚ Rabbî! Kur'Ă‚n-ı kerîmde meĂ‚len; "İhsĂ‚n edip doğru soyleyenlerin duĂ‚sını kabûl ederim." buyuruyorsun. Biz, cok gunĂ‚hlarımızın bulunduğunu îtirĂ‚f edip, doğruyu soyledik ve tovbe ettik. Bizi affet ve bize yağmur ihsĂ‚n et!". Biraz sonra yağmur yağmaya başladı.
Hazret-i BilĂ‚l bin Sa'd'ın bir oğlu gazĂ‚da şehîd oldu. Bir kimse gelip; "VefĂ‚t eden oğlunuzda 20 dînĂ‚r alacağım vardı." dedi. Gelen kimseye; "Buna dĂ‚ir bir şĂ‚hidiniz veya elinizde bir yazınız var mı?" diye sordu. O kimse; "Yok." dedi. "Peki bunun icin yemin eder misiniz?" buyurdu. O kimse; "Yemin ederim." deyince, yemin etmesini istemeden 20 dînĂ‚rı verdi ve; "Eğer doğru soyluyorsan oğlumun borcunu odemiş olurum; yalan soyluyorsan sadakam olur." buyurdu.
BilÂl bin Sa'd buyururdu ki:
"GunĂ‚hlar gizli olarak işlenirse bunun zararı, gunĂ‚hı işleyenleredir. LĂ‚kin acıktan işleniyor ve buna mĂ‚ni olunmuyorsa, bunun zararı herkesedir."
"Bir insanın iyiliklerini hatırlayıp, gunĂ‚hlarını unutması gururdandır. GunĂ‚hların ne kadar kucuk olduğunu değil, bu gunĂ‚hı Allahu teĂ‚lĂ‚nın huzûrunda işlediğini duşunmek lĂ‚zımdır."
"Allahu teĂ‚lĂ‚ bize, haramlardan, şuphelilerden, hattĂ‚ şuphelilere duşmemek icin ihtiyatlı olup, mubahların coğundan sakınmayı emrediyor. Biz ise, aşırı derecede dunyĂ‚yı sever, ona bağlanırız. Bu; gunĂ‚h olarak, bize yeter."
"Allahu teĂ‚lĂ‚nın emirlerini hatırlatan, nasîhat eden bir kardeşin, sana altın hediyye edenden daha hayırlıdır." Boyle birini bulunca; "Ey kardeşim! Bende bir kusur var mıdır? Lutfen bildir de duzeltmeye calışayım." demelidir.
"Bir insan kendisinin medhi yapıldığı zaman, bu medh ve oğmeler kendisine iyi gelmiyorsa ne iyi... Ama bunları duyunca seviniyorsa zarardadır."
"Uc kimsenin hicbir ibĂ‚deti kabûl olmaz. Muşrik, kĂ‚fir ve rĂ‚î" "RĂ‚î kimdir?" diye sordular. Dîn-i İslĂ‚mın bildirdiği hukumleri bırakıp, kendi re'yi, goruşu ile amel eden kimsedir." buyurdular.
"Bir kimse muslumĂ‚nım dediği zaman Allahu teĂ‚lĂ‚ onun ameline bakmadan bırakmaz. Amel ettiği vakit verĂ‚ yĂ‚ni şuphelilerden sakınmasına bakar. VerĂ‚ sĂ‚hibi olunca da niyetine bakar. Niyeti hĂ‚lis, Allah rızĂ‚sı icin ise, artık diğer kusurlarını Allahu teĂ‚lĂ‚ duzeltir."
"GunĂ‚hın kucukluğune bakma. Fakat kime karşı Ă‚sî olduğuna bak."
"Bir kimsenin munĂ‚zara ve muhĂ‚lefet yaptığını, sĂ‚dece kendi goruşunu beğendiğini, ısrarlı bir tutum icerisinde olduğunu gorursen; husrĂ‚nın tamam olduğunu bil."
"Ey ebedî yolun yolcuları! Sizler, yok olmak icin yaratılmadınız. Sizler, sĂ‚dece bir evden, bir eve goc edersiniz. Nitekim siz, sulblerden rahimlere, buradan dunyĂ‚ya, dunyĂ‚dan kabirlere, kabirlerden mevkif denilen mahşer meydanına, oradan da ebedî Cennet'e veya Cehennem'e gidersiniz."
EY İNSANLAR!
BilĂ‚l bin Sa'd bir kimseye; "Olmek ister misin?" diye sordu. O kimse; "Hayır efendim. Ben biraz daha yaşayıp iyi amel yapmak, ondan sonra olmek istiyorum." dedi. Hazret-i BilĂ‚l bin Sa'd; "Hem olmek istemiyorsun hem de iyi amel yapmıyorsun. O halde senin hĂ‚lin dunyĂ‚ya bağlanmış olmağı gosteriyor." buyurdu.
BilĂ‚l bin Sa'd bir vĂ‚zında şoyle anlattı: "Ey insanlar! Allahu teĂ‚lĂ‚dan korkun. Sizin icin O'ndan başka bir yardımcı yoktur.
KıyĂ‚met gunu herkesin hesĂ‚bı gorulur. Cennet ehli Cennet'e ve Cehennem ehli Cehennem'e yerleştirildikten sonra Allahu teĂ‚lĂ‚ meleklere, Cehennem'den iki kişi cıkarıp getirmelerini emreder. Allahu teĂ‚lĂ‚ meleklerin getirdiği iki kişiye; "Yerleriniz nasıldır?" diye suĂ‚l eder. Onlar; "YĂ‚ Rabbî! Yerimizden daha zor yer yoktur." derler. Allahu teĂ‚lĂ‚ buyurur ki:
"Bunlar sizin işlediğiniz hatĂ‚ların bedelidir. Ben aslĂ‚, kimseye zulmetmem. Şimdi siz yerlerinize donunuz." Bunun uzerine o iki kişiden birisi koşarak, diğeri de bir adım atıp geri donerek yururler. Allahu teĂ‚lĂ‚, meleklere bu kimseleri tekrar huzûra getirmesini emreder. Bunlar, tekrar huzûra getirilince, Allahu teĂ‚lĂ‚, koşarak gidene, boyle gitmesinin sebebini sorar. O kimse; "YĂ‚ Rabbî! Her şeyi daha iyi bilen sensin. Ben dunyĂ‚da iken senin emirlerine uymakta gevşek davrandığım icin Cehennem'i hak ettim. Emrine tekrar muhĂ‚lefet etmemek icin; "Yerlerinize donunuz!" emrinden sonra, yerime gitmek icin koşmaya başladım." Allahu teĂ‚lĂ‚, ikinci kimseye de suĂ‚l eder ki: "Nicin bir adım atıp, sonra geri donup bakardın?" O kimse de; "YĂ‚ Rabbî! Sen her şeyi en iyi bilensin. Zannettim ki, Allahu teĂ‚lĂ‚ Cehennem'den cıkardıktan sonra, tekrar Cehennem'e gondermez. Onun icin her adımda donup donup bakardım." der. Allahu teĂ‚lĂ‚ buyurur ki: "Ben kulumun zannettiği gibiyim. Bu iki kulumu da Cennet'e goturun!" O iki kimseCennet'e kavuşur.
__________________