Cukurova bolgesi velîlerinden. On altı ve on yedinci asırda yaşamıştır. HayĂ‚tı hakkında fazla bilgi bulunmayan CabbĂ‚r Dede, AbdulkĂ‚dir-i GeylĂ‚nî hazretlerinin yoluna yĂ‚ni KĂ‚diriyye tarîkatına mensûbtur. Turbesi, Adana'nın Yakapınar (Misis) bucağına bağlı Kutuklu koyu yakınlarındadır.
Halk arasında mutevĂ‚zî bir hayat yaşayan CabbĂ‚r Dede, cevredeki aşîretlere İslĂ‚miyetin emir ve yasaklarını anlatarak onların dunyĂ‚ ve Ă‚hirette kurtuluşa ermeleri icin calıştı. Kendisine karşı cıkanlar olduğu gibi, sohbetlerine koşup ondan feyz alanlar da coktu. Onu sevenler cocuklarına CabbĂ‚r ismini koydular. Bu sebeple Adana bolgesinde CabbĂ‚r ismi yaygındır. Onun bircok menkîbe ve kerĂ‚meti dilden dile anlatılarak gunumuze kadar gelmiştir.
CabbĂ‚r Dede'nin hĂ‚l ve kerĂ‚metleri meşhûr olmuş, unu zamĂ‚nın pĂ‚dişĂ‚hına kadar gitmişti. Sultan Dorduncu MurĂ‚d Han, BağdĂ‚t seferine giderken, Ceyhan Nehri uzerindeki tĂ‚rihî Misis Koprusunu gecip HavrĂ‚niye koyune geldiği zaman; "Bu yorede CabbĂ‚r Dede diye meşhûr bir zĂ‚t olduğunu işitiriz. Cağırın gelsin, kendisiyle goruşmek dileriz." dedi. Vazîfeliler gidip Sultanın emrini bildirdiler. CabbĂ‚r Dede, SultĂ‚nın emrini alır almaz atına binerek huzûruna geldi. Allahu teĂ‚lĂ‚nın kudretiyle kerĂ‚met olarak orada bulunanlar, CabbĂ‚r Dede'nin atının kaplan, elindeki kamcının da kara yılan olduğunu gorduler. O zamĂ‚na kadar CabbĂ‚r Dede'nin ustunluğunu kabûl etmeyenler ise, gordukleri bu kerĂ‚met karşısında pişmĂ‚n oldular. Sultan Dorduncu MurĂ‚d Han, CabbĂ‚r Dede'ye;
"BağdĂ‚t'ın fethi bana muyesser olacak mı?" diye sordu. CabbĂ‚r Dede cevĂ‚bında;
"Haşmetlu pĂ‚dişĂ‚hım! Havraniye koyunde Genc Osman isminde bir delikanlı vardır. Onu da goturursen, BağdĂ‚t geri alınacaktır". Sultan Dorduncu MurĂ‚d Han, Genc Osman'ı sefere goturdu. Boylece BağdĂ‚t fetholundu.
CabbĂ‚r Dede'nin buyukluğunu anlayamayan, onun devlet adamları ve diğer insanlar yanındaki îtibĂ‚rını cekemeyen bĂ‚zı kimseler; "CabbĂ‚r Dede'nin koyunları ekinlerimizi yiyerek zarar veriyor." diye, zamĂ‚nın Misis Zaptiye Karakol Kumandanına şikĂ‚yet ettiler. Karakol kumandanı, iki zaptiye gondererek CabbĂ‚r Dede'yi getirmelerini emretti. Zaptiyeler, CabbĂ‚r Dede'nin dergĂ‚hına varıp, hakkında şikĂ‚yet olduğundan bahisle kumandanın kendisini istediğini bildirdiler. CabbĂ‚r Dede, zaptiyelere guler yuz ve hoş bir edĂ‚yla;
"Evlatlarım! Siz gidin ben kısa zaman icinde geliyorum." dedi. Zaptiyeler onun yanından ayrıldıktan kısa bir zaman sonra Ceyhan Irmağının kenarına gitti. SeccĂ‚desini ırmak uzerine atıp ustune oturarak kısa bir zaman icinde karşı tarafta bulunan Zaptiye Karakoluna ulaştı. Kopruden gecerek gelen zaptiyeler, CabbĂ‚r Dede'nin kendilerinden once geldiğini gorunce hayret edip, buyuk bir velî olduğunu anladılar. Zaptiye Karakol Kumandanı, CabbĂ‚r Dede'ye;
"Koyluler senden şikĂ‚yetci. Koyunlarına koylunun ekinlerini yediriyormuşsun. Onlara zarar veriyormuşsun, aslı var mı?" dedi. CabbĂ‚r Dede, Kumandana;
"İki asker gonder, koyunlarımı onların ekin tarlasına sursunler. Eğer ekini yerlerse suclu olduğumu kabûl edeceğim." dedi. Bunun uzerine kumandanın vazîfelendirdiği iki zaptiye, CabbĂ‚r Dede'nin dergĂ‚hının yanına gitti. Koyunlarını o civĂ‚rdaki koylulerin ekin tarlalarına surduler. Fakat hic bir koyunun başkalarına Ă‚id olan bu tarlalardaki ekin ve otları yemediğini, CabbĂ‚r Dede'ye Ă‚id olan tarla ve otlağa surdukleri zaman ekin ve otları yediklerini gorduler. Tekrar karakola gelip olanları kumandanlarına anlattılar. Kumandan, CabbĂ‚r Dede'nin iftirĂ‚ya uğradığını hukmedip, koyluleri azarladı. CĂ‚hil koylulerin bu hareketlerine uzulen CabbĂ‚r Dede, koylulere hitĂ‚ben;
"Mahsulunuz bol olsun, fakat bereketi olmasın." diye duĂ‚ etti.
İlk zamanlar CabbĂ‚r Dede'nin buyukluğunu takdir edemeyen koyluler ve diğer insanlar, durumu anlayınca onun sohbetlerine koşup, feyzinden istifĂ‚de ettiler. Pekcok gayr-i muslimin hidĂ‚yete erip musluman olmasına vesîle olan CabbĂ‚r Dede'nin dergĂ‚hı, gelip gidenlerle doldu taştı. DergĂ‚hının bitişiğinde bir mescid yaptırdı. VefĂ‚t ettiği zaman mescidin bitişiğindeki kubbeli turbeye defnedildi. Adana ilinin merkez ilcesine bağlı Yakapınar (Misis) bucağının Kutuklu koyune varmadan bir kilometre kadar sol tarafta bulunan turbesinin etrĂ‚fında en az dort-beş asırlık meşe ağacları ve bu ağaclar arasında da eski mezarlar bulunmaktadır. Bolge halkı, CabbĂ‚r Dede'nin turbesini ziyĂ‚ret etmekte, onu vesîle ederek Allahu teĂ‚lĂ‚ya duĂ‚ edip murĂ‚dlarına ermektedirler.
CabbĂ‚r Dede'nin hayĂ‚tı boyunca bircok hĂ‚l ve kerĂ‚metleri gorulduğu gibi, vefĂ‚t ettikten sonra da gorulmuştur. Bir Ermeni, CabbĂ‚r Dede'nin turbesinin karşısından yuklu olan kağnı arabasıyla gidiyordu. Kağnısı camura saplandı. Bir hayli uğraşmasına rağmen cabaları boşa cıktı ve bir turlu kurtaramadı. Kendi kendine;
"Muslumanlar darda kaldıkları zaman; "Yetiş yĂ‚ AbdulkĂ‚dir GeylĂ‚nî!" diyorlar. Bir de ben cağırayım." dedi ve; "Yetiş yĂ‚ AbdulkĂ‚dir GeylĂ‚nî!" diye seslendi. Bu sırada AbdulkĂ‚dir-i GeylĂ‚nî hazretlerinin rûhĂ‚niyeti tecessum ederek Ermeniyi ve kağnısını bataklıktan kurtardı. Ermeniye yonelerek; "Bizi BağdĂ‚t'tan buraya kadar yoracağına, işte şu karşıda CabbĂ‚r Dede var. Cağırsan hemen yetişir, sizi kurtarırdı." buyurdu. Zaman zaman darda kalanların imdĂ‚dına yetişen CabbĂ‚r Dede'nin turbesinin uzerine buyuk bir nûr indiği ve geceleri turbesinde Kur'Ă‚n-ı kerîm okunduğu nakledilmektedir.
__________________