Cinler bizim alemimize nasıl gecebiliyorlar? Bu aleme gecen bir cin ne kadar kalabilir?
Cinlerin metafizik alemden şehadet yani gorunen, fiziki aleme gecişinde ceşitli sebepler vardır. Ya bizim alemimizde manyetik bir hadise vuku bulur, ya iki alem arasında bir menfez, koridor meydana gelir ya da ****** ozelliğine sahip bir kişi, bilerek veya bilmeyerek bunyesi gereği buna vesile olur. Yoksa hicbir cin kendi aleminin hudutları dışına kendi iradesiyle cıkamaz.
Aynı dunyada olmamıza rağmen boyut farklılığı bir hakikattir. Cinler, canları istediği zaman metafizik alemden, fizik aleme gecemezler.
Cinler, kendi alemlerinden, şehadet alemine gectiği zaman, rasgele kişilere musallat olamıyor, herkese tesir edemiyor. Ancak, doğuştan ******luk ozelliği olan insanlarla muhatap olabilir veya bunyesinde bir menfez, bir acık, bir rahatsızlık bulunan kişilere musallat olurlar. Bu kişiler de genellikle icine kapanık, korkak, cekingen, psikolojik olarak dengesiz, şizofreni ve beyin yonunden bir rahatsızlığı olan kişilerdir.
Cinler kendi alemlerinden şehadet alemine devamlı kalmak uzere gecemez. Muhakkak belli bir zaman sonra geri donmek zorundadır. Nasıl ki, komaya giren bir insanın belli bir zaman sonra uyandırılması gerekiyorsa, suya giren bir insan belli bir muddet sonra sudan cıkmak zorundaysa, cin de bir vakit sonra kendi alemine donmek zorundadır. Tek imkanı vardır o da, ya ******luk ozelliğe sahip manyetik enerjili bir insan bulmak ve onunla muhatap olup enerjisinden istifade etmek, ya onun icine girip bir muddet vaziyeti idare etmek, ya zayıf ve hasta bunyelerden enerji hırsızlığı yapmak ya da herhangi bir sinek, bocek vs. hayvanın icine girip zaman kazanmaktır.
Asr-ı saadetten bir hadise bize bu konuda ışık tutmaktadır. Hz. Ayşe (r.a.) validemiz bir gece cinler tarafından yatağından kaldırılarak yuksek bir mahkemenin huzuruna getirilir. Hz. Ayşe validemiz sebebini sorunca: Sen cinlerden bir Musluman katlettin. Bunun mahkemesi yapılacak, denildi. O da: ‘Ben nerede bir cin oldurdum?’ dediğinde ona cevap verildi:
Sen Kur’an-ı Kerim okurken, bizim Musluman cin kardeşlerimizden birisi bir yılanın icine girerek seni dinlemeye geldi. Siz hanenizde o yılanı gorunce oldurdunuz. Dolayısıyla icinde bulunan kardeşimiz de oldu. Bunun hesabı gorulecek.
Hadisenin sonunda barış ve anlaşma yapıldı. Olay tatlıya bağlandı. Zaten rivayetlerden bize gelen, evde her hangi bir haşarat, muzır mahluk gorurseniz yılan, cıyan, bocek vs. bunları hemen telef etmeyin. Zararları yoksa ilişmeyiniz, denilmiştir.
__________________