Ankara Armudu Yetiştiriciliği



1.Giriş
Ankara armudu (Pyrus communis L.), ustun meyve kalitesi ve uzun sure depolanabilme ozellikleri nedeniyle cok eski zamanlardan bu yana armut yetiştiricilerinin ilgisini ceken yerli, standart, kışlık ceşitlerimizden birisidir.
Armudun gen merkezlerinden birisi olan ulkemizde, Ankara armudunun dışında yazlık, kışlık, standart yada yoresel 600'un uzerinde ceşit bulunmaktadır.

Bir ılıman iklim bitkisi olan armut ulkemizin tum tarım bolgelerinde yetiştirilmektedir. Ağac varlığı bakımından Ege (%17.7), Marmara (%16.7) ve Ortakuzey (%16.0); uretim bakımından ise Marmara (%20.7) ve Ortakuzey (%15.4) Bolgeleri ilk sırada yer almaktadır. Hem ağac miktarı ve hem de uretim bakımından on sıralarda bulunan Ortakuzey Bolgesi'nde yer alan Ankara ili, 830.000 adet ağac varlığı ve 23.000 ton uretimi ile hem Bolge'nin ve hem de Bursa ilinden sonra ulkemizin en onemli armut ureticisi ili konumundadır .


Ankara ilinin tum ilcelerinde armut tarımı yapılmakta ise de toplam ağac varlığının %85'ini ve uretiminin %80'ini karşılayan Cubuk, Kızılcahamam, Nallıhan, Kalecik, Gudul, Ayaş ve Kazan bu meyve turunun yetiştirildiği başlıca ilcelerdir. Bu ilcelerden Cubuk, Ankara ili armut uretiminin %30'unu tek başına karşılamaktadır .

Ankara ilinde yetiştirilen başlıca armut ceşidi Ankara armududur. Ulkemizin toplam armut uretimi icerisinde % 17'lik paya sahip bulunan Ankara armudunun en fazla uretildiği bolge, icerisinde Ankara ilinin yer aldığı Ortakuzey Tarım Bolgesi'dir. Bolgenin armut uretiminin %50'sini bu ceşit oluşturmaktadır.

Kaynağının buyuk olasılıkla Ankara ili olduğu one surulen Ankara armudu meyvecilik yonunden kısmen olumsuz ekolojik koşullara sahip Orta Anadolu Bolgesi'ne iyi uyum gostermektedir ve bu ozelliği ile Bolge meyveciliğine onemli katkılarda bulunmaktadır.

2.Ankara Armudunun Morfolojik ve Biyolojik Ozellikleri
2.1 Morfolojik Ozellikleri
Ankara armudunun ağacı dikine buyur. Ana dallar seyrek, yan dallar ise sıktır . Ağacın govdesi ve yaşlı dalları siyaha yakın koyu gri, yaşlı dalları ise acık gri renktedir. Meyve dalı olarak yaşlı dallar uzerinde bol miktarda cıtanak ve topuz, genc dallar uzerinde ise kargı ve dalcıklar bulunmaktadır .

Ankara armudu ağacları kullanılan anaca gore farklı kuvvetlerde gelişmektedir. Armut ve ahlat coğur anacları uzerinde ağacların yuksekliği ve capı 5-6 m, tac hacmi 60-70 m3; bodur ayva klon anacları uzerinde yuksekliği 3-4 m, capı 2.5-3.5 m ve tac hacmi 8-18 m3'dur .

Odun gozleri tombulca, ucları sivri, pulcukları kahverenginde ve birbiri uzerine sıkıca kavuşmuştur. Bir kulah biciminde olan tomurcuklarla dal arasında 25-30 derecelik bir acı bulunmaktadır. Meyve gozleri şişkin, kabarık, ucları sivri, pulcukları odun gozlerindeki kadar birbiri uzerine sıkıca yapışmamış ve tomurcuğun ucundaki pullar birbirinden kısmen ayrılmıştır. Yaprakların kenarları kolaylıkla fark edilemeyecek derecede yayvan ve basit dişlidir. Yaprak, coğu kere ucu kahverengi olan buyukce bir dişle sona ermektedir.

Yaprak sapı uzun, sarımtırak yeşil renkte, tuysuz, yaprağın ust yuzune gelen kısmı hafif oluklu ve dalla birleştiği kısım hafif kırmızı renktedir.

Cicek durumunda huzmeler orta iri, sık cicekli ve bol yapraklıdır. Bir huzmede bulunan cicek sayısı 3 ile 9 adet arasında ve ortalama 7 adettir. Cok hafif bir kokusu bulunmaktadır.

Cicek sapı duzgun, yeşil renkte, uzeri baştan başa ve oldukca sık beyaz tuyludur. Canak yapraklar ufak, ucgen biciminde, uzeri ve kenarları sık kece gibi tuylu, ucları sivri ve kahverengi, ic yuzu deve tuyu renginde, sık tuyludur. Canak yapraklar kısmen aşağıya doğru bukuktur. Tac yapraklar beyaz renkli, uclarına doğru hafif pembe, kenarları duzgun olmayıp ozellikle yukarı kısımlarında oyuntulu ve dokusu kabadır. Bu ceşitte esas olarak beş tac yaprak bulunmakla birlikte 6-8 tac yaprağı olan ciceklere de sıkca rastlanmaktadır. Tac yaprakları uzun saplı oldukları icin cicek seyrek gorunmektedir.

Ankara armudu meyveleri orta iri, iri, yuvarlak, duzgun, oturaklı, ortalama 150 gram ağırlığındadır. Bununla birlikte oldukca iri ve 300-350 gram ağırlığında meyveler de bulunmaktadır. Meyve sapı orta kalın ve kısadır. Cicek cukuru az derin, kenarları mantarlaşmış ve canak yapraklar kuru ve dokuktur. Meyve kabuğu ince, yumuşak, cok az puruzlu, mumsuz, az parlak, kabuk rengi yeme olumundan once koyu yeşil-yeşil, yeme olumunda ise sarımtırak yeşil ve sarı renktedir. Meyve eti krem renkte, cok sulu, cok tatlı, ağızda erir, kumsuz ve guzel kokuludur. Cekirdek evi kucuk, beş evcikli, cekirdekleri iri, uzunca, ucu sivri, kenarları koyu ve orta kısmı acık kahverengidir.
2.2 Biyolojik Ozellikleri
Ankara armudu kendine uyuşmaz bir ceşittir. Bir başka ifade ile kendi cicek tozları ile dollenememekte ve meyve tutumu icin başka bir armut ceşidine ihtiyac duymaktadır. Tesis aşamasında en az 1/8 oranında bahce icerisine yerleştirilmesi gereken tozlayıcı ceşidin ciceklenme periyodu Ankara armudu ile cakışmalı, cicek tozu uretimi ve cimlenme oranı yuksek olmalı, Ankara armudu ile arasında eşeysel uyuşmazlık bulunmamalı ve her yıl cicek acmalıdır. Ankara armudu icin standart ceşitlerden Akca ve Coscia uygun tozlayıcı ceşitlerdir. Genel olarak dollenme olmadan cekirdeksiz meyve tutumu olarak tanımlanan partenogenensis olayı ve partenokarp meyve oluşumunun mumkun olduğu durumlarda, meyve bahceleri tozlayıcı ceşide gerek kalmadan tek ceşitle kurulabilmektedir. Ama bu pek sağlıklı sayılmaz. Elde edilen sonuclar yıllara gore değişiklik gostermektedir. Ankara armudu, diğer armutlar gibi arılarla tozlanmaktadır. iyi bir meyve tutumu icin ciceklenme zamanında 1 hektar alana 2- 3 arı kovanı yerleştirilmelidir.
2.3 Fenolojisi
Ankara armudu ağaclarında cicek tomurcuklarının henuz kabarmaya başladığı donem olan gumuş renkli ucun gorunduğu tarih esas alındığında uyanma, Ankara koşullarında yıllara gore değişmekle birlikte genellikle Mart ayının 20'sinden sonradır. Yeşil ucun gorunduğu fare kulağı donemi ise Mart ayının son yada Nisan ayının ilk haftasına rastlamaktadır. Nisan ayının ilk ve ikinci haftalarında pembe tomurcuk safhasında olan cicekler Nisan ayının ortasında yada ikinci yarısında acmaya başlamakta, 4-5 gun sonra tam ciceklenme durumuna gecmekte ve Nisan ayının sonuna doğru ciceklenme tamamlanmaktadır. Bununla birlikte bazı ekstrem yıllarda bu tarihler dort hafta oncesine yada iki hafta sonrasına denk gelebilmektedir. Meyveler Ankara koşullarında Eylul sonu Ekim ayı başında hasat edilmektedir. Yaprakların dokum tarihi ise Kasım ortası ile Aralık başı arasında değişmektedir.
2.4 Meyve Tutumu ve Verimlilik
Ankara armudunda meyve tutum oranı yıllara ve kullanılan anaca gore farklılık gostermektedir. Bu oran coğur anaclar uzerinde %23-55 ve ayva anacları uzerinde %8-41 arasında değişmektedir. Meyve tutum oranının bir yıl duşuk bir yıl yuksek olması, Ankara armudunun kısmi periyodisiteye meyilli bir ceşit olduğunu gostermektedir. Gubreleme, sulama, budama ve meyve seyreltmesi ile bu durumun onune gecilebilmektedir.

Ankara armudu verimli bir ceşittir. Ağaclar armut ve ahlat coğuru uzerinde 5-7 yaşından itibaren urun vermeye başlamakta ve urun miktarı 15 yaşına kadar artmaktadır. iyi bakım koşullarında verimlilik 50 yaşına kadar aynı duzeyde devam etmekte ve daha sonra duşuş gostermektedir. Ayva anacı uzerinde Ankara armudu 3-4 yaşından itibaren urun vermeye başlamakta ve urun miktarı 10 yaşına kadar artmaktadır. Verimlilik iyi bakım koşullarında 30-35 yaşına kadar devam etmektedir. Kuvvetli anaclar uzerinde ağac başına ortalama verim 40-150 kg ve 1 dekar alan icin 800-3000 kg, bodur anaclar uzerinde ise ağac başına ortalama verim 25-60 kg ve 1 dekar alan icin 2000-5000 kg arasında değişmektedir.
3. Ankara Armudunun Ekolojik İstekleri
3.1 İklim İstekleri

Ankara armudu, yazları sıcak, bol guneşli, kurak, havadar ve nem oranı duşuk olan iklimlerde yuksek kaliteli meyveler meydana getirmektedir. Orta Anadolu ve Ankara ili, bu armudun yetiştiriciliği bakımından uygun iklim ozelliklerine sahip bulunmaktadır. Ozellikle duşuk nem oranından dolayı elma yetiştiriciliğini sınırlandıran bolge iklim koşulları, Ankara armudunun başarıyla yetişmesi icin buyuk bir potansiyel sunmaktadır. Bununla birlikte ic ve gecit bolgelerde cukur ve duz alanlarda ağacların cicek ve kucuk meyve donemlerinde zarara neden olan ilkbahar gec donları, elma ve vişneye gore daha erken uyanan Ankara armudu icin Orta Anadolu'da Mayıs ayı ortalarına kadar tehlike oluşturmaktadır. Armut cicekleri -2.2oC ve kucuk meyveleri -1.1 oC'de ilkbahar gec donlarından zarar gormektedir. Kış dinlenme doneminde -25 ile -30oC' lere kadar dayanan armut ağaclarında uzun suren şiddetli soğuklar surgun uclarını dondurabilmektedir. Bununla birlikte Orta Anadolu'da kış duşuk sıcaklıklarının uzun sureli olarak bu derecelerde kaldığı gorulmemektedir. Ankara ilinde 75 yıllık verilere gore sıcaklığın 20oC'ye duştuğu gun sayısı Ocak ayında 0.3 ve Şubat ayında 0.1 olmak uzere tum yıl boyunca en fazla 0.4'dur.

Armut ağacları da diğer ılıman iklim meyve turlerinde olduğu gibi kış dinlenmesinden cıkabilmek icin +7oC'nin altında, 600 - 2300 saat soğuklamaya ihtiyac duymaktadır. Soğuklaması karşılanmamış armut ağaclarında ciceklenme yetersiz, duzensiz ve uzun sureli olmakta, bu durum ise doğrudan verimliliği etkilemektedir. Ankara armudunun soğuklama isteği konusunda değerler bulunmamaktadır. Bu nedenle armut icin belirlenen değerler bu ceşit icin de dikkate alınmalıdır. Ankara ilinde +7oC'nin altında gecen sure 3000 saatin uzerindedir.


3.2 Toprak İstekleri

Ankara armudunun toprak istekleri kullanılan anaca gore farklılık gostermektedir. Bu armut ceşidi ahlat anacı uzerinde kurak koşullara iyi uyum sağlarken, armut ve ayva anacı uzerinde toprağın yeterli duzeyde nem icermesini istemektedir. Diğer armutlar gibi Ankara armudu da derin, gecirgen, sıcak ve besin maddelerince zengin topraklarda daha iyi gelişmekte ve verimliliği artmaktadır. Cok kuru, az derin ve taşlı topraklarda meyveler şekilsiz ve kumlu olmaktadır. Ağır ve nemli topraklarda ise meyve eti kabalaşmakta, tat yavanlaşmakta, olgunluk gerilemekte ve muhafaza omru kısalmaktadır.
4. Ankara Armudu Yetiştiriciliğinin Teknik Ozellikleri
4.1 Coğaltılması ve Anacları

Ankara armudu aşı ile coğaltılan bir meyve turudur. Bu ceşidin aşı ile coğaltımında en fazla kullanılan anaclar armut, ayva ve ahlattır.

Armut Anacı

Ulkemizde klon armut anaclarına ait damızlıklar bulunmadığı icin bu amacla sadece armut coğurleri kullanılmaktadır. Armut coğuru uzerinde Ankara armudu ağaclarının gelişme kuvveti, meyve verim ve kalite ozellikleri birbirinden farklılık gostermektedir. Bu anaclar uzerindeki Ankara armudu genellikle yuksek boylu ve buyuk hacimli olmaktadır. Armut anacları derin, gecirgen ve besin maddelerince zengin topraklarda tercih edilmelidir.


Ayva Anacı

Ankara armudu ile ayva anacları arasında aşı uyuşmazlığı sorunu bulunmamaktadır. Farklı gelişme kuvvetlerine sahip bulunan klon ayva anacları arasında bodur olanlar Ankara armudu icin tercih edilmelidir. Ankara armudunun bodur ayva anacı uzerinde coğur anaca gore ciceklenmesi 3-5 gun daha gec olmak- ta, ağac hacmi 8 kat daha kucuk ve meyveler % 15 daha iri olmaktadır. Bu amacla en yaygın kullanılan anac Quince A ayva anacıdır. Quince A ayva anacı uzerinde Ankara armudu 8-10 m3 buyukluğunde ağaclar meydana getirmektedir. Ayvanın kokleri yuzlek olduğu icin az derin topraklarda yetişebilmektedir. Fazla ağır olmayan, kumlu tınlı, orta derecede nemli ve sıcak topraklarda ayva, Ankara armuduna anac olarak kullanılabilir. Kuraklığa ve aşırı soğuğa dayanıklı değildir. Alkali topraklarda ayva uzerine aşıIı Ankara armutlarında kloroz sorunu ile karşılaşılmaktadır. Bu amacla topraktan ve yapraklardan yapılan uygulamalar pahalı ve kalıcı bir etkiye sahip bulunmamaktadır. Bu nedenle ayva organik maddece zengin, fiziksel ozellikleri iyi ve sulama sorunu bulunmayan topraklarda anac olarak tercih edilmelidir.


Ahlat Anacı

Derin kok yapısı nedeniyle ozellikle kurak iklim ve toprak şartlarına iyi uyum gosteren ahlat doğal olarak bulunduğu Orta Anadolu'nun dağlık ve kırac alanlarında cok eski zamanlardan bu yana Ankara armudu ve diğer armut ceşitleri ile aşılanarak anac olarak değerlendirilmektedir. Ahlat uzerine aşılı Ankara armudu ağacları orta kuvvette gelişmektedir.

Diğer armut ceşitlerinde olduğu gibi Ankara armudu fidanı ureten fidanlıkların da ozellikle ateş yanıklığı ve nemotadlar gibi yayılıcı hastalık ve zararlılar ile bulaşık olmaması gerekir. Fidan temininde bu durum goz ardı edilmemelidir.


4.2 Bahce Tesisi

Ankara armudu ile duzenli bahceler tesis edilirken 1-2 yaşlı aşılı fidanlar tercih edilmelidir. Coğu kez cıplak koklu olan fidanlarda dikim periyodu, sonbaharda yaprak dokumunun ardından başlamakta ve ilkbaharda gozler uyanana kadar devam etmektedir. Kışı şiddetli gecen yerlerde dikimin ilkbaharda uyanmanın başlamasından hemen once yapılması onerilmektedir. Genellikle dikdortgen yada kare dikim sisteminin esas alındığı bahcelerde sıra arası ve uzeri mesafeler, kullanılan anaca ve terbiye şekline gore belirlenmektedir. Anac olarak armut coğuru kullanılmışsa, 6 x 8 m yada 8 x 8 m; Quince A gibi bodur anac kullanılmışsa, 3 x 4 m sıra arası ve uzeri mesafeler uygun olmaktadır.

Ankara armudu bahcelerinde 1 dekar alana duşen ağac sayısı, armut coğuru uzerine aşılı olanlarda ve 6 x 8 m dikim aralığında 20-21 adet; bodur ayva anacı uzerine aşılı olanlarda ve 3 x 4 m dikim aralığında 83-84 adettir.

Bodur anaclar uzerindeki Ankara armutlarına kordon terbiye şekli verilecekse aralık mesafe 1 x 2 m'ye kadar duşurulebilmektedir. Bununla birlikte kırac alanlarda ahlat uzerinde yapılacak yetiştiricilikte aralık mesafe 10-15 m'ye cıkartılmalıdır. Sulama yapılmadan kurak koşullarda yapılacak bu tip yetiştiricilikte ahlat kokunun derinlere gitmesine olanak sağlamak icin tohumlar her bir cukura uc adet olacak şekilde ağacın yetişeceği yere ekilmeIi ve coğurler uygun kalınlığa geldiğinde burada aşılanmalıdır.

İyi bir meyve tutumu icin bahceler, Ankara armudu icin uygun tozlayıcılar olan Akca yada Coscia armut ceşitleri ile birlikte kurulmalıdır. Tozlayıcılar, iki yada uc sıra Ankara armudu, bir sıra tozlayıcı ceşit veya 8 ceşide en az bir tozlayıcı ceşit duzeninde bahce icerisine yerleştirilmelidir.



4.3 Kulturel İşlemler

Toprak işlemesi

Toprağın kış yağışlarından yuksek oranda faydalanması amacıyla Ankara armudu bahceleri sonbaharda hasat işlemi tamamlandıktan sonra pulluk ile yaklaşık 15-20 cm derinlikte surulmelidir. Anac olarak ayvanın kullanıldığı durumlarda kokler yuzlek geliştiğinden surum derinliği 15 cm' den fazla olmamalıdır. Sonbahar toprak işlemesinden sonra ilkbaharda uyanma başlamadan bahceler kaz ayağı ile surulmeli ve ayrıca yaz gelişme periyodu boyunca yabancı otlara karşı freze yada capa makinesi ile fazla derin olmayacak şekilde işlenmelidir. Bahce/ere 3 yılda bir atılan yanmış ahır gubresinin sonbahar toprak işlemesinden once, analiz sonuclarına gore gerekli gorulen fosforlu ve potasyumlu gubrelerin sonbahar toprak işlemesi ile birlikte ve azotlu gubrelerin de ilkbahar ve yaz donemlerindeki toprak işleme zamanında uygulanması durumunda toprağa karıştırılmaları etkili ve ucuz bicimde sağlanmış olacaktır.


Sulama

Ayva anacı uzerindeki Ankara armudu ağacları susuzluğa dayanıklı değildir. Bu bahceler Ankara koşullarında Mayıs ayından Eylul ayı ortalarına kadar 10 gun aralıklarla yeterli duzeyde sulanmalıdır. Armut coğuru uzerindeki ağaclar biraz daha dayanıklı olmakla birlikte gelişme periyodu suresince 20 gun aralıklarla toprağın alt kısımları yeterli duzeyde ıslanacak şekilde sulanmalıdır. Sulama karık, gollendirme, mini yağmurlama yada damla sulama yontemlerinden birisi ile yapılmalıdır.


Gubreleme

Ankara armudunda ağacların sağlıklı olarak gelişmesi, urunun verim ve kalitesinin artması icin gubrelemeye onem verilmelidir. Orta Anadolu topraklarının coğu organik madde bakımından fakir ve kirec yonuyle zengindir. Bu nedenle toprağın fiziksel yapısını iyileştirerek besin maddeleri ve sudan ağacların daha iyi yararlanmasını sağlamak ve toprağı besin maddeleri bakımından belirli duzeyde desteklemek icin bahcelere uc yılda bir 3-4 ton/dekar hesabıyla sonbaharda yanmış ahır gubresi uygulanmalıdır. Ayrıca toprak ve yaprak analizleri ile bitkinin ihtiyacı olan azot; fosfor, potasyum gibi makro besin maddeleri ile demir gibi mikro besin maddelerinin eksik duzeyleri belirlenerek toprağa yada yaprağa puskurtme yoluyla bitkiye verilmelidir. Analizler ile belirlenecek miktarlardaki azot her yıl, Ankara koşullarında, ilki Mart ve diğeri Temmuz başında olmak uzere ikiye bolunerek, ure yada amonyum sulfat gubreleri ile toprak yuzeyine, fosfor ise 2-3 yılda bir sonbaharda tiple super fosfat ile 15-20 cm derinliğe uygulanmalı ve hemen toprakla ortulmelidir. Ankara koşullarında topraklar potasyum yonuyle zengin olduğu icin bu bakımdan genellikle gubrelemeye ihtiyac bulunmamaktadır. Topraklar alkali karakterde olduğundan ozellikle ayva ve kısmen armut anacları uzerindeki Ankara armutlarında kloroz (sarılık) zararıyla karşılaşılmaktadır. Bu amacla uyanmadan once Mart ayında toprağa demir EDDHA bileşikleri uygulanmalı yada yaprakların tam buyukluğunu aldığı donemde ağaclara demir iceren yaprak gubreleri puskurtulmelidir.

Budama

Ankara armudu fidanlarına değişik doruk dallı terbiye sistemi- ne gore şekil verilmesi uygundur. Bu sistem, bir doruk dalı ve 3 - 5 ana daldan oluşmaktadır . Bu amacla once fidanın tepesi, aşı yerinin 75-80 cm uzerinden kesilmekte ve ilkbaharda gelişmenin başlamasıyla birlikte kesilen yerin hemen altından surgunler meydana gelmektedir. ilk yılın sonunda bunlardan en ustte kuvvetli gelişen doruk dalı, alt kısımlardan gelişenlerden, aralarında yaklaşık 15 cm mesafe bulunan ve her biri farklı yone bakan 3-5 tanesi ana dal olarak secilmekte, bunların govde ile aralarındaki acının 45-60' olmaları sağlanmakta ve diğer dallar cıkartılmaktadır.

Sonraki yıllarda ana dallar uzerinde yan dallar oluşturulmaktadır. Yan dalların tacın icine değil, dış kısımlarına doğru geliştirilmeleri sağlanmakta ve ucuncu yılın sonunda fi- danlar şeklini almaktadır. Ağacların erken meyveye yatması icin şekil budaması sırasında fazla kesimden kacınılmalıdır.

Ankara armudu ağaclarında verim budaması, iyi bir urun ve ağac gelişimi icin her yıl duzenli olarak dinlenme periyodunda yapılmaktadır. Bu budama sırasında oncelikle ağacın ic kısımlarında karışıklığa neden olan, kurumuş, verimsiz, zayıf dallar ile varsa obur dallar cıkartılmaktadır. Ankara armudunda urun, genel olarak topuz adı verilen meyve dallarından elde edilmektedir. Ekonomik omru 3-10 yıl arasında değişen bu dallar ağac uzerinde korunmalıdır.

Gencleştirme budaması, verimden duşmuş ve gelişmesi gerilemiş ağaclarda tacı yeniden oluşturmak icin yapılan bir uygulamadır. Şiddetli ve derin kesimler yapıldığından bu budamanın 2-3 yıla yayılması uygun olmaktadır.


Seyreltme ve Herekleme

Cok urun yıllarında Ankara armudu ağaclarında meyve seyreltmesi yapılmalıdır. Bir huzmede en fazla iki meyve kalacak yada 20-30 yaprağa bir meyve duşecek şekilde Haziran sonu Temmuz başında meyveler henuz kucukken fazla olanları koparılmalıdır. Boylece hem her yıl duzenli bir urun elde etme imkanı sağlanacak, hem de kalan meyveler daha fazla irileşecek ve kaliteleri yukselecektir.

Meyvelerin irileşmesi ile birlikte meyve yuku altında dal kırılmalarını onlemek icin dalların alt kısımlarına yeterli miktarda herekler dikilmelidir.


Derim ve Muhafaza

Diğer meyve tur ve ceşitlerinde olduğu gibi Ankara armudunda meyvelerin muhafaza suresini uzatmak, kayıpları en aza indirmek ve kalitesini korumak icin derim en uygun zamanda yapılmalıdır. Ankara armudu meyveleri ağac uzerinde yeme olgunluğuna ulaşmadığı icin ağac olumunda derilmektedir. Derim sonrasında yada muhafaza suresinin sonunda meyveler oda sıcaklığında (yaklaşık 200C) bekletilerek yeme olgunluğuna getirilmektedir.

Ankara armudu meyveleri uzerindeki ciğ kuruduktan sonra daldan sapları ile birlikte koparılarak toplanmalıdır. Derilen meyveler zedelenmeden toplama kaplarına konulmalı ve kasalar icerisinde boylama unitelerine getirilmelidir. Soğukta muhafaza sırasında olgunlaşmayan Ankara armudu meyvelerinin de yeme olumuna gelebilmeleri icin depolamadan sonra bir sure 20oC'de olgunlaştırılmaları gerekmektedir.

Ankara armudunda meyvelerin muhafazası sırasında bazı hastalıklarla karşılaşılmaktadır. Genel olarak armut, derim sırasında meyvelerin birbirine değmesi ile oluşan yaralanmalara oldukca duyarlıdır. Bunlar hastalık etmenlerinin gelişmesi icin uygun ortamlar oluşturmaktadır. Yaralı olanların tam olarak ayrılabilmesi icin derimden sonra meyveler 200C'de 2 gun ya da - 10C'de iki hafta bekletilmeli ve daha sonra uzun sureli muhafazaya alınmalıdır. Yaraları gorunur hale getirmek ve paketlemeden once yaralı meyveleri ayırmak icin mavi gıda boyaları da kullanılabilmektedir. Ankara armutlarında depolama sırasında esas olarak mavi kuf (Penecillium spp.) ve gri kuf (Botrytis cinerea) zararı ortaya cıkmaktadır.

Mavi kuf, dokuda yumuşak ve sulu curume şeklinde gorulmektedir. Yuksek nem koşulları, curumenin gelişimine iyi bir ortam oluşturmaktadır. Derimden hemen sonra meyvelerin soğutulmasının geciktirilmesi de mavi kuf oluşumunu artır- maktadır. Hastalığa karşı Thiabendazole gibi koruyucu bir fungusit uygulaması yapılmalıdır. Soda karışımı akış sisteminde dezenfekte edilen armutlar, fungusit uygulanmadan once iyice temizlenmelidir. Cunku soda kalıntıları, Thiabendazole'u inaktif hale getirmektedir.

Gri kuf, uzun sure depolanan armutlarda gorulen yaygın bir. Curukluk, hasat zamanında ozellikle meyve govdesi yada cicek cukurundan olan bulaşmaların sonucu olarak depoda gelişmektedir. Depolama sırasında enfeksiyon, curuk meyvede cepler oluşturarak meyveden meyveye yayılmaktadır. Bu nedenle hastalık bazen "salkım hastalığı" olarak isimlendirilmektedir. Gri kuf, bahcede curumekte olan organik materyal uzerinde bol miktarda bulunan bir saprofittir ve bu nedenle kontrolu bahcede başlamaktadır. Ayrıca temiz kasalar kullanılmalı, meyvelerin yaralanması engellenmelidir. Spor sayısını azaltmak icin paketleme evlerinde tankların suyu sık değiştirilmelidir. Meyveler 3-6 ay depolanacak ise Thiabendazole solusyonuna daldırılmalıdır.


4.4 Hastalık ve Zararlılar


Ankara armudu bahcelerinde, kabuklu bit, kırmızı orumcek, yaprak biti ve pyslla zararına karşı, tomurcuklar uyanmadan 15- 20 gun once, don olmayan gunlerde kışlık yağlar kullanılarak mucadeleye başlanmaktadır. Karaleke hastalığı icin ilk mucadele tomurcuklar patlayıp yapraklar fare kulağı buyukluğune ulaştığında ve ardından pembe tomurcuk devresinde % 1'Iik bordo bulamacı yada bakırlı bir fungusit ile yapılmaktadır. Karaleke mucadelesine, cicek tac yapraklarının %75'i dokulduğunde, ardından meyveler fındık buyukluğune ulaştığında ve bundan 10- 14 gun sonra uygun bir organik fungusit uygulayarak devam edilmektedir. Aynı donemde ortaya cıkabilen yaprak biti, tomurcuk tırtılı, armut kaplanı ve psylla'ya karşı mucadele organik fosforlu ilaclarla yapılmaktadır. Bu mucadele ile karaleke mucadelesinin birlikte yurutulmesi ekonomik olmaktadır. ic kurdu mucadelesine meyveler ceviz buyukluğune ulaştığında başlanmakta ve 20 gun ara ile Ankara koşullarında 3-4 kez ilaclama yapılmaktadır. Armutların diğer zararlıları olan testereli arıya karşı mucadele pembe tomurcuk safhasında ve San Jose kabuklu bitine karşı mucadele ise meyveler ceviz buyukluğune ulaştığında başlamaktadır.

Tum Dunya'da olduğu gibi ulkemizde de armut, ayva ve elma yetiştiriciliğini buyuk olcude engelleyen ve etmeni bir bakteri olan cok onemli diğer bir hastalık ise ateş yanıklığıdır (Erwinia amytavara (Burili)). Orta Anadolu'da ozellikle 1990'11 yıllardan sonra etkisi cok şiddetli hissedilen bu hastalığın son yıllarda bazı yerlerde azaldığı gozlenmektedir. Mucadelede başarının cok duşuk olduğu bu hastalık Ankara armudu icin de buyuk bir tehlike oluşturmaktadır. Bakteri bitkiye başta cicekler ve taze surgunler olmak uzere kabuk dokusundaki yaralı bolgelerden girmektedir. Enfekte olan cicekler ve surgunler ileri aşamada kahverengi ve sonra siyaha donuşmektedir (Şekil 11). Bakteri, bir yıl once enfeksiyon kapmış dalların catlaklarında kışlamakta, ilkbaharda coğalmakta ve bakteriyel sızıntı damlaları olarak yaraların uc kısımlarında gorulmeye başlamaktadır.

Bakteri daha sonra stoma ve lentisel gibi doğal acıklıklardan yada bocekler, dolu yada ruzgarların yol actığı yaralardan cicek ve surgunlere girmektedir. Buyume periyodu boyunca ozellikle havanın sıcak ve nemli olduğu zamanlarda yeni enfeksiyonlar meydana getirmektedir. Bu hastalık ile mucadelede yayılımın onlenmesi icin oncelikle bahcelerin bulaşık olmayan fidanlarla kurulmasına cok dikkat edilmelidir. Hastalığın gorulduğu bahcelerde ise ağaclarda hastalıkla bulaşık dallar yara yerinin 20 cm altından kesilmeli ve hemen bahceden uzaklaştırılmalıdır. Yaz boyunca bu işlemin haftalık olarak yapılması, hastalığın kontrol altına alınmasına da yardım etmektedir. Bakteri yayılmasını engellemek icin budama aletlerinin sodyum hipokloritli suya batırılarak yada alkol uygulamasından sonra alevden gecirilerek dezenfeksiyonuna ozen gosterilmelidir. Ciceklenme sırasında yapılacak bakterisit uygulamaları da hastalık yoğunluğunun azalmasına yardım edebilmektedir. Ancak hastalığın tamamen onlenmesi coğu kez mumkun olamamaktadır.

__________________