Bu hafta sonu İstanbul dunyaca unlu Formula 1 pilotlarını ağırlayacak ve bolca motor cığlıkları duyacağız. Ama senelerce buyuk cabalar sarf edilip ulkemize getirilen bu organizasyonu kaybetmekle karşı karşıyayız. İTO Başkanı Murat Yalcıntaş’ın “Formula 1 seneye ulkemizde olmayabilir” soylemlerinden sonra olayın vahamiyeti anlaşılmış ve F1 sevenler bu haberle sarsılmıştı. Herkesin aklındaki soru işaretlerine cevap bulabilmek, durumu en yetkili kişilerden oğrenebilmek icin TOSFED’in kapılarını caldım. O heyecan dolu yarışlara sesiyle can veren kişi, TOSFED’in sportif direktoru Serhan Acar ile Formula 1’deki Turkiye’nin akıbetini konuştuk. Acar, Formula 1 patronu Bernie Eccleston’un anlaşma icin istediği rakamı değerlendirirken, nasıl yarışı kaybetme noktasına geldiğimizi ve bu dev arenada neden ulkemizi temsil edecek bir pilotun olmadığını anlattı. İşte 6-8 Mayıs duzenlenecek İstanbul Grand Prix oncesinde Formula 1’e ilişkin her şeyi oğrenebileceğiniz, motor sporlarına doyacağınız roportaj; - Oncelikle Serhan Acar kimdir? Sizi tanıyalım. Cocuk yaşlarımdan beri otomobil sevgim vardı. Hemen hemen her erkek cocuğunun otomobile duşkunluğu olur ama benimki cok aşırı boyutlardaydı. 11 yaşında, İngilizce bilmediğim zamanlardan beri her bulduğum gazete, dergi, uydu yayınından Formula 1’i takip ediyordum. Bu bir hastalıktı bende. Aslında ailede otomobile duşkun biri de yok. Nerden başladı ben de bilmiyorum yani. Hobinin cok otesinde tutku bende Formula 1. - Elektrik muhendisliği okudunuz, ama mesleğinizi yapmıyorsunuz. Bu mesleğe nasıl geciş yaptınız? Evet, elektrik muhendisliği okudum 1999’da mezun oldum. 2000 yılında master yaparken federasyonun gonullu hakemleri gozetmenlerinden (yarış hakemi) oldum. Daha sonra federasyondan part time iş teklifi geldi seve seve kabul ettim ve şimdi buralardayım. Daha sonrasında F1 Racing Dergisi acıldı, Eurosport’un Turkcesi acıldı yarış anlatacak birisini istemişlerdi ben gittim. Doğru zamanda doğru yerde oldum aslında. Babamın bir lafı vardır "şans hazır olana gelir" diye cok severim bu lafı. Bana şans geldiğinde televizyona cıkıp bir şeyler anlatabilecek bilgi birikimine sahiptim. 2000’den beri Formula 1’in Turkiye’ye gelmesi icin calışıyorum. -Peki neler yapıyorsunuz? TOSFED’de sportif direktorum, F1 Racing’e yazıyorum. Ama asıl işim federasyon. İnsanlar CNN Turk veya TRT’de calışıyor sanıyorlar ama ben 11 senedir TOSFED’de calışıyorum. Televizyon yayınlarına da 2000 senesinde Eurosport'ta başladım. Sonra 2002'de CNN Turk’te MotoGP anlattım. O zamanlar diyorduk "Formula 1 Turkiye’ye gelse ve anlatsak" diye. Cunku benim en buyuk hayalimdi Formula 1 anlatmak. Daha sonra yayın hakları CNN Turk'e gecince beni aradılar ve bu teklif beni mutlu etti cok gururlandım. 2005-2008 arası CNN Turk'te F1 anlattım. Ve 2009’dan beri de dilim donduğunce TRT’te yarışları anlatıyorum. FORMULA 1 TURKİYE'DE BEKLENEN İLGİYİ GOREMEDİ - İTO Başkanı Murat Yalcıntaş Formula 1’in seneye ulkemizde buyuk ihtimalle olmayacağını soyledi. Siz bu konuyla ilgili neler soylemek istersiniz? Formula 1 Turkiye’ye cok kolay gelmedi. Uzun yıllar bu bir hayaldi. Formula 1 ve Turkiye markaları apayrı duşunulmesine rağmen 2005’te ilk yarışımızı organize ettik. Burada onemli adımlar atıldı Formula 1’de bizden daha gelişmiş ulkelerin onune gecildi. Ama acık konuşmak gerekirse Formula 1 Turkiye’de beklenen ilgiyi goremedi. Ulke bu işe cok sahip cıkmadı. İlk duzenlendiği sene heyecan yaşandı, yer gok Formula 1 oldu. Maalesef bizim kulturumuzde bir spor musabakasına gidip para vererek izlemek yok. Halbuki şampiyonanın en ucuz biletleri bir bizde bir de Malezya’da. Bizim piste 3 gun girdiğiniz bir biletle Avrupa’da Cuma gunu zar zor girersiniz. Tabi ulkemizin gelir seviyesi Avrupa’nın cok altında bunu ben de biliyorum. Bu işin de sonucta ederi var. CNN Turk ve TRT 7 yıl boyunca cok emek sarfettiler. TRT ozellikle cok emek harcıyor. Canlı yayın ekibini gonderiyor, hafta sonu 6 saat canlı yayın yapıyor. CNN Turk iyi şeyler yaptı, TRT ustune bircok şey koydu, cıtayı cok daha yukarı taşıdı ozellikle son 2 yılda. Televizyonları bir yana koyuyorum biz ulke olarak bu işin kıymetini bilemedik, sahiplenemedik. DEVLETİMİZ BU ZAMANA KADAR SAHİP CIKTI AMA... - Formula 1 patronunun anlaşma icin 26 milyon dolar istemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ecclestone'un istediği paralar cok yuksek rakamlarmış gibi geliyor kulağa ama piyasaya bakınca aslında hakikaten duşuk bir bedel. Belki de yapamayacağı yarış icin aynı yarışa 40 milyon dolar veren ulkeler var. Onlarda ilgi cok fazla, devlet destek veriyor. Bizim devletimiz bu zaman kadar sahip cıktı ama bundan sonrada gereken desteği vermesi gereken bir proje. Ulkemizin reklamını bu kadar ucuza yapma şansınız yok aslında. Turkiye 20 milyon dolar verecek bu yarışa ama 200 milyon dolarlık tanıtım eşdeğeri var. Binlerce yabancı turisti ağırlıyorsunuz, Turkiye’nin organizasyon duzenleyebildiğini butun dunyaya gosteriyorsunuz. Soylenen parayı da bir sivil toplum orgutunun bir şirketin cıkarıp vermesi soz konusu değil. Devletimizin destek vermediği, devam ettirme duşuncesi olmadığı takdirde ulkemizde duzenlenebilmesi soz konusu değil. Yalcıntaş’ın sozleri son bir cağrı oldu. Ve bayağı ses getirdi. "Cıkmadık candan umit kesilmez" derler ya o durum işte. Biz de calışıyoruz bir yandan başkanımız Mumtaz Bey Formula 1 başkanıyla yazışmalar yapıyor devletimiz adına, hukumetimizle goruşmeler yapmaya calışıyoruz. Murat Yalcıntaş ise son bir uyarıda bulundu iyi de oldu. -GSGM Muduru Yunus Akgul’un Ecclestone'a karşı soylemlerine ne diyorsunuz? Bu tur pazarlıklar, her ulkeyle yapılıyor, keza Ecclestone kendi ulkesi olan İngiltere’ye kok sokturdu. Takvime giren ve takvimde kalmak isteyen ulkeler bu pazarlığı yapıyor. Sayın Genel Mudur'un fikrine saygı gosteriyorum ama Turkiye’nin Formula 1, MotoGP gibi organizasyonları yapmaya her zaman ihtiyacı var. Bunların hepsi ulkenin değerini arttıran organizasyonlardır. Eğer şimdi yarışı elimizden kaybedersek yaptığımız tesis de cazibesini yitirecek. Sonucta oranın etiketi Formula 1 pisti olması. Formula 1 giderse yarış pisti haline donuşecek. Koy pazarlığı her ulkeyle yapılıyor keza Ecclestone kendi ulkesi olan İngiltere’ye kok sokturdu. Biz 7 senede bu seruvenin biteceğini duşunmuyorduk ama gidişat onu gosteriyor. Tabiki kotu oldu. TAKVİMDEN CIKARSAK BİR DAHA GİRMEMİZ COK ZOR -Peki, bu belirsizlik ne zaman belli olacak? FIA’nın konseyinden sonra belli olacak. Mayıs sonu Haziran başı gibi seneye ulkemizde Formula 1’in olup olmayacağı belirlenecek. Dikkat ettiyseniz Formula 1 yonetimi de yapılmayacak demedi acık kapı bıraktı. Tabiki tum dileğimiz yarışların ulkemizde devam etmesi. Yarış takviminden cıktığımız zaman da emin olun bir daha girmemiz cok zor. Amerika takvimden cıkartıldı 5 yıl sonra yeni bir pist, yeni bir şehir kurarak geri dondu Formula 1’e. Eğer devam ettiremezsek bu paranın 2 katını vererek yarışa girmemiz gerekecek. ULKEMİZDE SPORCU YETİŞTİRME PROJESİ YOK -Neden Formula 1 pilotumuz yok? Neden bu spor ulkemizde gelişmiyor? Formula 1 pilotu cıkarmak cok uzun bir proje. Dunyada binlerce F1 pilotu vardır ama sadece 24’u yarışabiliyor şampiyonada. Bunları yapabilmek icin bizim sporcularımızın 7-8 yaşında bu spora emek vermeye başlayıp kendilerine bir destek bulup, her gecen sene ustune katarak daha ust serilere cıkarak, hummalı bir calışmayla binlerce adayın arasına girmesi lazım. Ne yazık ki Turkiye’de devletimizin sağlayacağı bu kadar uzun soluklu bir sporcu yetiştirme projesi yok. Bu spor bireysel olduğu icin bir sporcunun 10 sene boyunca peşinden gidebilecek devletin bir firmanın destek vermesi lazım. Rus pilot Petrov’u Moskova Belediyesi destekledi mesela. Sporcunun cok yetenekli olması da yetmiyor. Orneğin Kaan Onder diye bir sporcumuz var gecen sene Doğu Avrupa Gencler Kategorisinde Şampiyon oldu. Şu anda yurt dışında kendisi biraz babasının maddi desteğiyle yarışıyor. İtalya’da 70-80 surucunun arasından Ayhan Can Guven gibi cocuklarımız ilk 3’e 4’e oynuyor. Aslında bu yetenekte sporcularımız var ama bu cocukları 8-10 sene sahiplenecek firmalar yok. Halk bir kahramanın peşinden koşar kendisinden biri orada olduğu zaman o spora ilgi gosterir. Nasıl ki Elvan koşarken hepimiz atletizme ilgi gosterdik, 12 Dev Adam ile basketbola merak saldık, Kenan Sofuoğlu’yla motosikleti sevdik, Formula 1’de de bunun benzerini yaratmalıydık. Kendi sporcumuzu yetiştirip Formula 1’e ulaştırmak cok zor. Bizim gibi bu sporun yeni yeni oturan ulkelerde milli kahramana kesinlikle ihtiyac var. İLK SENE 110 BİN KİŞİ BİZİ YANILTTI -İlk sene Formula 1’e cok ilgi vardı, ilgi seneden seneye duştu. Bilet fiyatları mı acaba insanları gelmemesine sebep oldu? Gercekten bu sporu sevenler icin bilet fiyatlarının cok yuksek olduğuna inanmıyorum. Rakamları ortaya koyunca oyle olmadığı da gozukuyor. Her şeyin bir ederi vardır. Her hafta yapılan bir mac değil bu. Bu sporu gercekten seven biri 70 TL’yi bir şekilde bulur biriktirir. Ulaşım sorunu var diyorlar; İETT ucretsiz servis kaldırıyor Bostancı’dan Kadıkoy’den Taksim’den ben kendi gozlerimle o otobusten 3 kişinin indiğini gordum. İlk sene bu Formula 1 nasıl bir şey diye merak edildi, trend haline geldi. Yeni bir aktivite olduğu icin 110 bin kişi geldi ilk sene. Belki de o seyircinin fazlalığı bizi yanılttı. Kısacası biz ulke olarak bu işi sahiplenemedik. Pazarlaması iyi yapılamadı, tanıtımı iyi yapılamadı. ŞU AN COK GEC KALMIŞ DURUMDAYIZ - Nerede yanlışlık yapıldı? Şu anda pisti Ecclestone’un firması işletiyor, 2007’den sonra. Bu ilk başta ilgiyi arttırır gibi geldi ama fazla tanıtım butcesi ayırmadıkları icin ve ne yazık ki Bernie Ecclestone’un İstanbul Park’tan kazanacağı paraya ihtiyacı olmadığı icin belki de cok buyuk tanıtım yapmıyor. Aslında cok fazla tanıtım yapılması lazımdı. Ben eminim ki Turkiye’deki yarışın 8 Mayıs’ta olacağını bir cok kişi bilmiyordur bu roportajla oğreneceklerdir. 7 yıla baktığımızda biz sportif basınını cok iyi yaptık TOSFED olarak. Biz bu işi baştan iyi yonetebilseydik, tribunleri doldurabilseydik belki bu anlaşma 2 yıl once 5-10 yıl uzayacaktı. Şu anda zaten cok cok cok gec kalınmış bir aşamadayız. Son 2 yıldır TOSFED olarak cok caba sarf ediyoruz. -Peki devletin desteği ne durumda? F1 projesini sahiplendiler. Bu 13,5 milyon dolarları zamanından once hep odediler. Sayın Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız yarışlara geldiler. Devlet aslında ağırlığını koydu. Bu 7 yıllık donemde ustune duşeni yaptılar. Belki de Formula 1’in Turkiye icin ne kadar onemli olduğunu biz anlatamadık. Biz insanlara sadece arabaların donup durması olmadığını anlatmaya calışıyoruz. Surekli gundemde olması, calışıyor, işliyor olması lazım ki insanlar burayı unutmasın, akıllarında yer etsin İstanbul Park diye bir yer vardı diye. Ama buradaki organizasyon sayısı azaldıkca gelir azalınca tanıtım butcesi azalıyor, tanıtım butcesi kısılınca da insanlara duyuramıyorsunuz, duyuramayınca insanlar gelmiyor. Birbirine bağlı şeyler yani. Kişisel olarak kesinlikle suclamıyorum kimseyi. Bana sorsanız niye bu durumdayız diye cıkarımlarla boyle bir acıklama yaparım. TOSFED elinden geleni yapıyor, İstanbul Park'taki arkadaşlar elinden geleni yapıyor, ama demek ki bir yerde bir şeyler eksik yapılıyor ki biz bu yarışı kaybetme noktasına geldik. PİSTİMİZİN SEYİR ZEVKİ COK YUKSEK DEĞİL - İstanbul Park’ın avantajları dezavantajları nelerdir? İstanbul Park’tan cok daha şehir dışında pistleri olan ulkelerde var. Buna karşılık Avustralya, Monaco gibi şehrin gobeğinde olan pistlerde var. Bu bir tercih meselesi. Pistin konumunu secerken iyi duşunulmesi gerekiyor. Bizim pistimizin bulunduğu Kurtkoy’de cok gelişti aslında. Ben İstanbul Park’ın konumunun yanlış olduğunu duşunmuyorum. Bir defa Sabiha Gokcen Havalimanı'na 6 kilometre uzağında. Bu cok buyuk bir kolaylık. Ulaşım acısından ise surekli bir ulaşımın olmaması bir eleştiri olabilir.Yarış organizasyonlarında İETT destek veriyor. Sportif olarak bizim pistimiz cok iyi. Sıra dışı, pilotları zorlayan ve akılda kalan bir pist. Formula 1 pilotlarına sorun en iyi virajları, kesinlikle İstanbul Park’ın 8. Virajını sayacaklardır. Pistten daha unlu virajdır zaten. Sportif anlamda iyi pistlerden birisi pistimiz. Eleştirilecek başka bir yon daha, belki 125 bin kişilik pist yapılırken bize gore cok buyuk bir pistti. 125 bin kişilik tribune 50 bin kişi getirdiğinizde bile bomboş gozukuyor. Ama 75 bin kişilik tribune 50 bin kişi getirdiğinizde "aa ne kadar dolu" derler. Ana tribune, bir Ali Sami Yen Stadı kadar seyirci geliyor ama yine boş gozukuyor. Biz tribun kapasitesi konusunda yanlışlık yaptık. İlk sene butun pist doldu ama insanlar meraktan geldiler, ulkeyi yanılttı bu rakam belki de. Eleştirilebilecek başka bir konu ise, bizim pistimizin seyir zevki cok yuksek değil. Cok inişli cıkışlı olduğu icin, seyirci piste oturduğu zaman kısıtlı bir yeri goruyor. Yeni yapılan pistlere gittiğinizde yaklaşık olarak 1 dakika yarışı izleyebiliyorsunuz. Bizim pistimizde cok iniş cıkış olduğu icin araziden dolayı tribunlerin goruş acısı cok kısıtlı. Bu sebep seyircilerin gelmesini engelliyor olabilir.Yarışa hakim olamıyorsunuz, dev ekran var onunuzde ama insan yarışa gittiğinde canlı canlı izlemek istiyor. KENAN'IN YAPTIĞI COK BUYUK BİR BAŞARI -Ulkemizi başarıyla temsil eden Kenan Sofuoğlu ile ilgili neler soylemek istersiniz? Kenan’ın hikayesini cok ciddi incelemek lazım. Kenan, Sinan ve Bahattin kardeşlerin yarıştığı bircok yarışta gorev aldım. Bazen anlattım bazen direktorluk yaptım. Aileyi 10 yıl oncesinden tanıyorum. Burdan cıkıp Almanya’ya gidip, yavaş yavaş başarı basamaklarını cıkması, Supersport’ta dunya şampiyonu olması gercekten cok buyuk ve zor bir şey. Supersport’ta yapabileceği her şeyi yaptı 2 defa şampiyon oldu. Bundan sonraki umudumuz onu MotoGP’de gormek. Bu sene Moto2’yi yakından takip edeceğiz. Hakikaten Turkiye’de bu tur şeyleri başarmak cok zor. Bu acıdan Kenan ‘ın yaptığı cok buyuk bir şey. - Ulkemizde hangi motor sporları seviliyor, gelişiyor? Bizde en eski branş ralli olarak gozukuyor. Gelişen branşlarımızdan ise karting var. - Yapılan yarışlar sonrasında en beğendiğiniz yarış hangisiydi? Cin’i cok beğendim, Avustralya yeniliklerle beraber beklendiği kadar heyecanlı gecmedi. Malezya cok karışık bir yarıştı. Cin'de ise her şey kararındaydı, daha anlaşılabilir bir yarıştı. Cok keyifli ve heyecanlıydı. En guzeli Cin yarışıydı bence. - Hafta sonu ulkemizde duzenlenecek olan yarış nasıl olacak sizce? Avrupa’daki ilk yarış olacak. Takımlar lastikleri henuz cozemediler. Herkes optimum yolu aramaya calışıyor. Burda da Red Bull McLaren savaşı goreceğiz. - Kimi destekliyorsunuz? Kimseyi desteklemiyorum. Cok eskilerden olan Ayrton Senna’yı cok seviyordum, tutuyordum. Mika Hakkinen'i seviyordum. Ne Hamilton kazanınca deliler gibi seviniyorm ne de Vettel motor patlatınca uzuluyorum. Aynı tepkileri vermeye calışıyorum. Ama icim cok rahat objektif davranıyorum cunku. TRF1 __________________