Butun haksızlıklara ve yolsuzluklara rağmen Turkiye Super ligi heyecanını yitirmiyor. Gunumuzde bazı takımlar belli takımlara karşı aldıkları galibiyetleri “ilahi adalet” olarak isimlendiriyorlar fakat gercek ilahi adalet butun kirliliğine rağmen ligin hala heyecanını korumasıdır. Bu ilahi adalet saha dışında takımını galip getirmeye calışanların suratında patladı. Bu haftaki maclar esnasında bu patlamayı suratlarında gordum ve bu ilahi adaletin varlığına bir daha inandım. Şimdi gelelim gonullerin ve sahaların şampiyonuna: Trabzonspor’umuza. Kim ne derse desin bu takım alnının akı ile bu ligi bitirecek. Ister ikinci isterse ucuncu bitirsin yinede oynadığı guzel ve durust futbol ile ve sadece takımın futbolunu guzelleştirmeye calışan yonetimi ile Trabzonspor gonullerin şampiyonudur. Bu kanı sadece Trabzon’a ve Trabzonspor taraftarlarına ait değildir. Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, ve bir diğer Anadolu takımlarının taraftarlarının buyuk coğunluğu da aynı kanıya sahiptir. Dolayısıyla Trabzonspor taraftarının ici rahat olmalı. Super lig’teki haklarının yenilmesini bağırlarına bassınlar ve bu takımı gelecek sezon ozellikle Avrupa’da desteklesinler. Bu akıllı yonetim ve bu yetenekli futbolcular topluluğu oldukca Super lig şampiyonluğuda er yada gec gelecektir. Onemli olan şerefli bir şampiyonluk almaktır. Her zaman dediğimiz gibi şerefli bir şampiyonluğu 10-20 şampiyonluğa tercih eder Trabzonspor taraftarı. Oylede olmalıdır. Bize yakışan budur. Ligin bitmesine iki hafta kaldı ve iki zorlu macı var ust sıralara oynuyan takımların. Eğer bu hafta Trabzonspor galip gelirse FB-GS macının her turlu sonucu işlerine yarıyor. Belki GS’nin yenilmesi yada berabere kalması daha cok işlerine yarıyor ama sonucta FB’nin yenilmeside Trabzonspor’u ilk sıralara yaklaştırıyor. Ligin son haftasında ne olacağı belli değil. Bu ligte artık her şey olabilir. Sonucta son iki haftada hic yenilmeyen bir şekilde şampiyonlar ligine gidecek. Umarım bu takımda stres yaratmaz ve ayağa gelen bu fırsat tepilmez. İnsan şoyle bir geriye gidip Beşiktaş ve Gaziantep maclarını duşunmeden edemiyor. Her ne kadar hakemlerinde katkısı olsada bu maclardan puan cıkaramamamızın sebebi kısıtlı kadromuzdu. Hakemlerimizin acımadan uydurdukları kırmızı kartlar sonucu defans bloğumuzun duzeni bozuldu. Bu yuzdendir ki defanstan hic kimse satılmamalı ve hatta iyi bir iki alternatif oyuncu alınmalı. Laf transfere gelmişken belirtmeden edemiyeceğim. Trabzonspor’un takıma direkt girebilecek kalitede 4 oyuncuya ihtiyacı var. Oncelikle her ne kadar en az gol yiyen kalecilerden ve Trabzonspor aşığı olsada Petkovic buyuk maclarda buyuk kurtarışlar yapamıyor malesef. Bu yuzden oncelikle cok iyi bir kaleci alınmalı. Ikinci olarak defansa (ozellikle sağ tarafa) bir oyuncu alınmalı ve alternatifler artırılmalı. Ucuncu olarak orta sahaya Symcek kalitesinde bir oyuncu daha alınmalı ki hem alternatif olsun hemde Huseyin ve Symcek’in yukleri hafiflesin. Son olarakta hucum hattına bir oyuncu alınmalı. Buradaki ilk tercih Zurawski olmalı. Bu hem Symcek icin hemde takım icin cok iyi ve verimli olacaktır. Ayrıca Gokdenizin tekrar orta sahaya donmesini ve Yattara’nın da kendine gelmesini sağlıyacaktır. Bunlara ek olarak yonetim risk alıp iki uc tane genc yeteneği kadrosuna katmalı ve yeni yıldızlar ortaya cıkarmalı. Bunun orneklerini daha once cok gosterdiler, tekrarlamalılar. Gelelim bu haftaki Samsunspor macına. Kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir mac. Samsunspor kadro olarak kuvvetli fakat motivasyon olarak inişli cıkışlı olan bir takım. Bu yuzden bu haftaki macta konsantrasyonları yuksek olabilir. Bu yuzden Lee ve Celaleddin’in iyileşmesi iyi kullanılmalı ve ciddiyet elden bırakılmamalıdır. Bu macta Yattara cok iyi kullanılmalı ve serbest olarak oynatılmalı. Yattara sağ tarafa hapsedildiği zaman verimi duşebilen bir oyuncu. Ayrıca rakip takımlar adam adama markaj uyguladıkları icin onun serbest oynaması rakip defansın duzenini rahatlıkla bozabilir ve diğer oyuncuların gol şanslarını arttırabilir. Bence Şenol hocam Yattara’ya sadece her beş dakikada bir kanat değiştirtse ve tamamen serbest bıraksa rakip oyuncu sayısı anında 8’e duşer. Dolayısıyla Fatih, Gokdeniz ve Symcek cok boşluk bulurlar. Gerci Şenol hocamız şu aralar transfer olayıyla meşgul gorunuyor. Takımın şampiyonlar ligi şansı ortaya cıkmışken devri alem yapması biraz abes ama inşaallah pişman olacağı bir sonuc almaz Samsunspor macından. Son olarak hakemlere bir cift sozum olacak. Yeni MHK’nin gelişi onları biraz kendilerine getirmiş galiba. Bu haftaki macların hicbirisinde buyuk ve şaibe kokan hatalar yapılmadı. Eğer 32 hafta boyle oynanabilseydi bugun şampiyon adayaları alkışlanıyorlardı. Oyle bir lig ortaya cıkardılarki şampiyonluğu alan bile sevinemiyecek neredeyse. O zaman akla bir onceki MHK’nin gercekten bazı insanlara ve takımlara diyet borcu odedikleri geliyor ve bu bir “conspiracy theory” olmaktan cıkıyor. Aferin sayın hakemlerimiz emekleriniz boşa gitmedi ve cocuğunuzun doğmasına iki hafta kaldı. Aklınız başınıza hesap gununden once gelir inşaallah. Aksi takdirde iş işten gecmiş olacak. Yol yakınken tovbe edin ve el koyduğunuz kul haklarının affı icin sabah aksam dua edin yada gidin helalleşin o insanlarla. Futbolun guzelliklerinin kazanması dileği ile sevgi ile kalın. Not: Madem herkes matematik hunerini ortaya koymaya başladı acıklayayım efendim. Evet FB-GS macının her sonucu Trabzonspora yarıyor cunki puan olarak onlara yaklaşıyor. Dolayısıyla son haftaki maclara daha avantajlı giriyor. Bu puan durumu ile Trabzonspor’un şampiyon olamıyacağını benim 7 yaşındaki yeğenim bile hesaplar. Okuduğunu anlamayan matematik profesorlerine duyurulur. __________________