Bir belĂ‚ gelince; "İnnĂ‚ lillah ve innĂ‚ ileyhi rĂ‚ci'ûn" demek yalnız bu ummete mahsûs bir ihsĂ‚ndır. Gecmiş ummetlerden hic birisine verilmemiştir. Yoksa YĂ‚kûb aleyhisselĂ‚m, Yûsuf aleyhisselĂ‚mın ayrılığı musîbeti başına gelince; "Ey Yûsuf'un firĂ‚kıyla (ayrılığı ile) beni kaplayan huzun ve hasretim" demez; "İnnĂ‚ lillĂ‚h ve innĂ‚ ileyhi rĂ‚ci'ûn" derdi. (Hadîs-i şerîf-TaberĂ‚nî
Abdullah bin AbbĂ‚s'ın kızı olduğunde "İnnĂ‚ lillah ve innĂ‚ ileyhi rĂ‚ci'ûn" dedikten sonra; "Bu mahrem idi, Allahu teĂ‚lĂ‚ bunu orttu, yardıma muhtĂ‚c idi, himĂ‚yesine aldı; bizim icin de bir mukĂ‚fĂ‚t idi onu bizden once gonderdi" dedi. İki rek'at namaz kıldıktan sonra, Allahu teĂ‚lĂ‚nın; "Sabır ve namaz ile yardım isteyin" (Bekara sûresi 45) meĂ‚lindeki emrini yerine getirdik" dedi. (İmĂ‚m-ı GazĂ‚lî
Namazda kotu habere "İnnĂ‚ lillĂ‚h ve innĂ‚ ileyhi rĂ‚ci'ûn" demek namazı bozar. Bunu, namaz dışında soylemek, sunnettir. (AlĂ‚uddîn Haskefî
__________________