104. HÂlbuki sen buna karşılık onlardan bir ucret de istemiyorsun. O (Kur'an) Âlemler icinde ancak bir oğuttur.

105. Goklerde ve yerde nice deliller vardır ki yanlarına uğrarlar da onlardan yuzlerini cevirerek gecerler.

106. Onların coğu Allah'a ancak ortak koşarak inanırlar.(6)

(6) Muşrikler, Allah'ın varlığına inanmakla birlikte, ilÂh edindikleri kimseleri veya şeyleri Allah ile aralarında aracı ilÂhlar olarak kabul ederler veya ancak Allah'a nisbet edilebilecek nitelikleri ilÂh edindikleri bu şeylere verirler. (Konu ile ilgili olarak bakınız: Zumer sûresi, Âyet, 3)
107. Yoksa Allah tarafından kendilerini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip catmayacağından emin mi oldular?

108. De ki: "İşte bu benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah'a cağırırız. Allah'ın şanı yucedir. Ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim."

109. Biz senden once de, memleketler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gonderdik. Yeryuzunde dolaşıp da, kendilerinden once gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar icin daha iyidir. HÂl aklınızı kullanmıyor musunuz?

110. Nihayet peygamberler umitlerini kesecek hÂle gelip yalanlandıklarını duşundukleri sırada, onlara yardımımız geldi de, boylece dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirildi. Azabımız ise, suclular topluluğundan geri cevrilemez.

111. Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri icin ibret vardır. Kur'an, uydurulabilecek bir soz değildir. Fakat kendinden oncekileri tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı acıklayan ve inanan bir toplum icin de bir yol gosterici ve bir rahmettir.

__________________