Ruh Cağırma
Zamanımızda, bazı kimseler arasında, ruh cağırma ve ruhlarla temas kurma ozentisi mevcuttur. Derinliğine İslami bilgisi bulunmayan hayal sahiplerinin saplanıp kaldığı bir ozentidir. Bu moda bize Batı'dan gelmiştir.
Kimi bir masanın etrafına toplanıyor, alfabe harfleri yazılmış bir kağıdı masa camının altına yerleştirip camın uzerine bir fincan koyuyor, fincanın uzerinede parmaklarını temas ettiriyor. Buna da Kur'an-ı Kerimi alet ediliyor bazı surelerde okunuyor ve boylece sozum ona ruh cağrılmış olunuyor. Kimi de medyum (uyur konuşur) aracılığıyla kah babasının kah dedesinin ruhunu cağırıp, gecmişten gelecekten sorular sorulup, sozum ona keyifli epeyide heycanlı dakikalar gecirmkteymişler. Kim zaman bir şair kimi zaman da sozum ona bir velinin ruhu cağırılır bu seanslarda.
Evet, cağın bir cok manevi hastalığından biride ruh cağırmadır. Cağrıya uyanın ruh olduğu sanılmakta, şeytan olduğunun hic farkına varılmamaktadır. Bir kimsenin ruyada ihtilamına sebep olan hayal, hakikatte şeytanın ta kendisidir.
NÂrı Nur sanma ateş yakar
Cini cÂn sanma şeytan carpar
İşin esası şudur: İblis, yeni dunyaya gelen insanoğlunu saptırmak icin emrindeki şeytanlardan birini tayin eder. Bu habis ruh o kişiden olene kadar ayrılmaz, her durumda onu zarara sokmak ister. Cenab-ı Hak da o kulunu, şeytanların zararından korumak icin koruyucu melekler tahsis eder. Olum vaki olunca melekler Âlam-i melekût'a, rûh Berzah Âlemine doner. Şeytan ise burada kalır.
Berzah alemine goceden ruh, bir kÂfirin ruhu ise muebbed hapse mahkumdur. Berzah Cehennemindedir. Muminlerin avamının ruhları ise, muayyen gun ve zamanlarda, izne bağlı olarak cıkabilmektedirler. Peygamberlerin ve velilerin ruhları ise, serbesttirler, fakat onları getirmek medyumun haddi değildir.
Medyumun, bir gayri muslimin ruhunu getirebilmesi aklen ve naklen cok uzaktır. Berzah aleminden dışarı cıkması izne bağlı bulunan muminlerin ruhunu getirmesi ise zayıf bir ihtimaldir, bir peygamberin ve bir velinin ruhunun getirilmesi ise hayal otesinde hayaldir.
Medyumun davetine bir velinin geldiğine ancak şeytanın ağına duşmuş olanlar inanabilir.
Medyum tarafından yapılan davet, hava dalgalarıyla şeytanın antenlerine ulaşır. Cağrılan kimseye hayatta iken musallat olan şeytan hemen oraya gelir. Olen kimsenin kimsenin yaptığı iş ve konuşmalara ve hayatta olan kimse ile olan munasebetlerine vakıf olduğu icin sorulanlara gerekli ve cok kere isabetli cevabı vermeye ve bu yoldan da oradakileri kendine bağlamaya calışır ve ağına duşurur. sıra zehirini sunmaya gelmiştir.
Şuphe uyandırmamak icin o seansa iştirak eden yakınına namaz kılmasını ve icki gibi haramlardan el cekmesini bile tembih eder. Kazın geleceği yerden tavuğun esirgenmiyeceği gibi imanını calacağı insanlara bu gibi tavizler vermekten cekinmez. Onun hilesi coktur. Yetersiz bilgisi olanı kolaylıkla saptırabilir.
Unutulmamlıdır ki, bu olayları meydana getirenler cin ve şeytan alemine mensupturlar. Hadis-i Şerif: "Hic bir kimse yoktur ki onun bir şeytanı olmasın"
Âyet-i Celile:
"Onun dunyadaki arkadaşı olan şeytan şoyle der: "Ey Rabbimiz, onu ben azdırmadım, fakat kendisi uzak bir sapıklık icindeydi." (Kaf Suresi 90)
Ruh cağırma iş ile uğraşanlar cin ve şeytanın maskarası olan insanlardır. Allah korusun.
Kaynaklar:
1) Tenkidlerim, Tedkiklerim ve Makalelerim, Mehmet EMRE
2) Buyuk Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN
__________________