“Zamanın En Buyuk Farzı İttihad-ı İslamiyye’dir.” Bediuzzaman

İnanan insanların olanaklarını birleştirerek elbirliği ile insanları zulme karşı korumaları son derece onemlidir. Bu fikir mucadelesinde ne kadar cok hizmet edilirse, ‘yeryuzunde fitne kalmaması’ daha cabuk gercekleşecektir.

Hukum verenlerin hakimi Allah iman sahiplerine bircok ayetinde birlik olmalarını emreder:

Allah’a ve Resûlu’ne itaat edin ve cekişip birbirinize duşmeyin, cozulup yılgınlaşırsınız, gucunuz gider. Sabredin. Şuphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46)

Cekişmeleri durumunda ise Allah, “İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryuzunde bir fitne ve buyuk bir bozgunculuk (fesat) olur.” (Enfal Suresi, 73) ifadesiyle yeryuzunde fesat oluşacağını bildirir.

Toplumları ucuruma surukleyen zulmeden kişilere karşı onurlu bir mucadele icinde olmak yerine, Muslumanların birbirleriyle cekişmeleri Allah Katında buyuk sorumluluktur.

“Ey ehl-i iman! İhtiraslarınızdan ve duşmanca taraf tutmanızdan kuvvetiniz hice iner. Az bir kuvvetle ezilebilirsiniz. Sosyal hayatla alakanız varsa, ’Mumin mumin icin sağlam bir binanın birbirine kuvvet veren taşları gibidir’ yuksek prensibini, hayat prensibi yapınız. Dunya sefilliğinden ve ahiret sıkıntısından kurtulunuz.” (Bediuzzaman)

Gunumuz Musluman ulkelerinin buyuk bolumunde, aclık, yoksulluk, parasızlık en onemli sorunların başında gelir. Yonetimdeki ve ekonomideki aksaklıklar, savaşlar, baskıcı yonetimler insanların yoksulluk cekmelerine neden olmaktadır. Zor koşullarda ya da ağır şartlarda yaşayan, olanakları olmayan insanlar yardıma muhtactırlar. Kur’an’da iman edenlere bu yukumlulukleri şoyle bildirilir:

Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ulkeden cıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gonder, bize Katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve cocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? (Nisa Suresi, 75)

Bediuzzaman ihtilaf tehlikesine karşı ittifak yontemini işaret eder. Gunumuzde Muslumanlar arasında ihtilaf konusu olan bircok konu vardır. Fikir birliğine varılamaması nedeniyle bircok konu tartışma ve catışmaya donuşmektedir. Oysa aklın ve vicdanın yolu bir olmalı, kanlı ideolojiler yok olana kadar fikir mucadelesi surmelidir. Bu carpık goruşlerin yeryuzunden tamamen kalktığını ancak, teror, anarşi ve zulumler durduğunda anlayabiliriz. Ancak hala masum insanlar katlediliyor ve bircok yerde zulumler devam ediyorsa, bu kanlı ideolojilerin taraftarları hala iş başında demektir.

Filistin- İsrail sorunu da, deccali/şeytani yontemlerle değil, rahmani yontemlerle cozulur. Bolgede, Allah’ın sistemi, şeytanî sistemin yerini almadıkca ızdırabın, acının onune gecmek mumkun değildir.

O halde oncelikle yapılması gereken, tum Muslumanlar arasında birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunun yeniden hayata gecirilmesidir… Ve vicdanlı insanların uzerine duşen gorev cok acıktır; ”fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar” mucadele etmek...

Cunku: “Şuphesiz Allah,Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak mucadele edenleri sever.” (Saff Suresi,4)
__________________