2018 yılında basketbolda gundeme damga vuran olayları sizler icin derledik. By Buğra Uzar/ [email protected] 2018 yılı acısıyla tatlısıyla kısa bir sure sonra geride kalmak uzere. Tabii ki bu koca yıl boyunca basketbolda da birbirinden onemli olaylar oldu. Kimi olaylar bizi mutlu ederken kimi olaylar ise uzdu. Eurohoops olarak biz de geride bırakmaya hazırlandığımız yıla bir goz atmaya ve yılın basketbol adına en onemli olaylarını değerlendirmeye karar verdik. Tabii ki bunu yaparken once Turk basketbolunu ilgilendiren olaylara oncelik verirken sonra dunya basketbolunu ilgilendiren olayları ele almaya calıştık. Listemizde herhangi bir sıralama olmadığını belirtmekte de fayda var. Yazımıza gecmeden once tum okuyucularımıza sağlıklı, mutlu, huzurlu ve bol basketbollu bir yıl diliyoruz. Umarız 2019 gonlunuzce olur. Keyifli okumalar! 1- Tecrubeli Kocların Yeni Evlerinde Yeni Hikayeleri Avrupa basketbolu bu yıl bircok koc değişikliğine de sahne oldu. Hem gectiğimiz sezon hem yaz donemi hem de bu sezon icerisinde bircok takım, başantrenorlerini değiştirme kararları aldılar. Bu da hem Avrupa basketbolu icin cok onemli isimlerin hem de okyanusun diğer tarafına damga vurmuş bazı isimlerin sahneye cıkmasına sebep oldu. Oncelikle ulkemizi ilgilendiren kısımla başlayacak olursak Avrupa basketbol tarihinin en onemli koclarından birisi olan Dusko Ivanovic, yaz doneminde Beşiktaş Sompo Japan’ın başına gecti. Kariyerinde Baskonia, Panathinaikos, Barcelona gibi cok onemli takımları calıştıran Karadağlı koc, bu sezon da siyah beyazlıların başarısı icin calışıyor. Kısıtlı imkanlarıyla şu ana kadar onemli işler yapan Ivanovic, yerli oyunculara verdiği guvenle de dikkat cekiyor. Onun gibi bir tecrubeyi ulkemizde izlemek basketbolseverler adına guzel bir olay. Ote yandan son iki sezon Daruşşafaka’yı calıştıran ve gectiğimiz yıl da EuroCup şampiyonluğunu kazanıp başarılarla dolu kariyerine yeni bir halka ekleyen David Blatt, yaz doneminde EuroLeague’in en onemli ekiplerinden Olympiacos’un başına gecti. Tecrubeli koc Olympiacos’ta bir değişimin parcası olup Kırmızıları yeniden Avrupa’nın zirvesine cıkartabilecek mi bunu goreceğiz. Ancak şu ana kadar ozellikle Spanoulis’le yaşadığı sorunlarla gundeme gelen Blatt’in 2019 senesinde bunu başarabilmesi icin bolca şansa ihtiyacı olacak. Ote yandan Amerika’da cok onemli başarılara imza atmış iki cok onemli basketbol adamı da 2018 yılı icerisinde Avrupa’ya geldi. Bunlardan ilki FIAT Torino’ya gelen Larry Brown’dı. NBA’de bircok takımı calıştıran, Detroit Pistons’la şampiyonluk yuzuğu kazanan ve bir kez de yılın kocu secilen tecrubeli koc, yaz doneminde İtalyan ekibiyle sozleşme imzaladı. Bu macera beklentilerin cok altında kaldı ve Torino gectiğimiz gunlerde Brown’la yollarını ayırdı. Kendisinin deyimiyle “Buraya bir şeyler oğretmeye gelmişti ancak asıl oğrenen o oldu”. Ote yandan yılın son gunlerinde Avrupa basketboluna bomba gibi duşen bir haber geldi. Xavi Pascual’i gonderen Panathinaikos, NCAA efsanesi Rick Pitino’yu takımın başına getirdi. NBA’e Knicks ve Celtics’i calıştıran Pitino, 2 kez kolej şampiyonu olmayı da başardı ancak yaşadığı skandalların ardından buradan ayrıldı. CSKA galibiyeti ile harika bir başlangıc yapan Pitino ve Panathinaikos ikilisi 2019’un en konuşulan hikayelerinden biri olacaktır. 2- Sarunas Jasikevicius ve Zalgiris Kaunas’ın Peri Masalı Gectiğimiz sezon Turkish Airlines EuroLeague’de muhteşem bir heyecan ve bolca hikaye vardı ancak iclerinden bir tanesi taraflı tarafsız herkesin buyuk takdirini kazandı. Evet, Sarunas Jasikevicius’un calıştırdığı Zalgiris Kaunas’tan bahsediyoruz. Mutevazi butcesi ve ust duzey yıldızı olmayan Kaunas ekibi, muhteşem takım oyunu ve disiplini sayesinde bircok dev butceli takımı geride bırakarak normal sezonu 6.sırada bitirdi. Play-off’larda ise rakip guclu Olympiacos’tu. Ustelik saha avantajı da Yunan ekibinden yanaydı. Ancak Jasikevicius’un ekibi oyun seviyesi olarak cok ust duzeye cıktı ve tum oyuncular adeta tek bir vucut gibi organize şekilde hareket ettiler. Zalgiris, herkesi şaşırtarak Olympiacos’u deplasmanda iki kez yendi ve 3-1’lik skorla Final Four’a kalmayı başardı. Jasikevicius’un oğrencilerinin yarı finaldeki rakibi guclu Fenerbahce’ydi. Litvanya ekibi buyuk bir mucadele ortaya koysa da kazanan taraf tecrubesi ve yetenekleriyle temsilcimiz olmuştu. “Usta” Obradovic’in “Cırak” Jasikevicius’a gostermediği birkac numarasının olduğunu da bu macta gorduk. Ancak bu mağlubiyet ne Zalgiris’in ne de Belgrad’a gelen binlerce Litvanyalı taraftarın coşkusunu dindirmeye yetmedi. Kaunas ekibi, ucunculuk macında dev butceye sahip CSKA Moskova’yı devirirken neredeyse tum Avrupalı basketbolseverler onları ayakta alkışlıyordu. Yaz doneminde Pangos ve Toupane gibi onemli oyuncularını kaybeden Zalgiris, bu sezon eski keskinliğinden uzak ancak Jasikevicius’un ve oğrencilerinin gectiğimiz sezon yarattıkları muhteşem başarı hikayesi 2018’in en onemli hikayelerinden biri olarak tarihteki yerini aldı bile. 3- Golden State Warriors’ın Bir Kez Daha NBA Şampiyonu Olması Aslında sezon başında herkesin beklediği de buydu. Cleveland Cavaliers’la Golden State Warriors’ın finallerde karşılaşması ve yıldızlarla dolu bir kadroya sahip Warriors’ın bir kez daha şampiyonluğu kazanması… Nitekim boyle de oldu ve Warriors ust uste ikinci, son dort yılda ise ucuncu şampiyonluğunu kazandı. Warriors normal sezonu rahat bir tempoda goturdu ve ligi ucuncu, Batı’yı da ikinci sırada tamamlayarak play-off’lara girdi. İlk turda tecrubeli San Antonio Spurs’u ikinci turda ise Anthony Davis’li New Orleans Pelicans’ı 5’er macta rahat şekilde gecen Warriors, Batı Konferansı finalinde ise belki de tum şampiyonlukları boyunca en cok zorlandığı seriyi oynadı. Warriors, normal sezonun MVP’si James Harden’ın suruklediği Rockets’a karşı 5 mac sonunda 3-2 geriye duşmuştu. Ancak Chris Paul’un sakatlanması serinin kaderini değiştirdi ve ust uste iki mac kazanan Warriors, NBA finalinde bir kez daha Cleveland Cavaliers’ın rakibi oldu. Warriors, finallerde bir kez daha durdurulamaz bir performans gosterdi ve LeBron James’in insan ustu bir performans gostererek finale kadar getirdiği Cleveland Cavaliers’ı da 4-0’la supurduler. Yaz doneminde her ne kadar sakatlığı nedeniyle şimdiye kadar forma giyemese de DeMarcus Cousins gibi bir yıldızı transfer ettiler. Şimdi ise ust uste ucuncu şampiyonluklarını kazanmak icin savaş veriyorlar. Ancak bu surec boyunca hic yaşamadıkları problemler de baş gosterdi. Durant – Green kavgası, yan parcalardan gelmeyen destek, Klay Thompson’ın formsuzluğu gibi sıkıntılar, Warriors’ı her zamankinden daha cok “yenilebilir” yapmış durumda. Ustelik yaz doneminde Klay Thompson ya da Kevin Durant’ten en az birini kaybetmeleri de cok yuksek olasılık. DeMarcus Cousins nasıl donecek? Sorunların cozumlerini bulup tekrar şampiyon olabilecekler mi? Yazın kadroları nasıl değişecek? Bu soruların tum yanıtları 2019’da gizli. 4- Los Angeles’ın Yeni “Kral’ı” 2018 yılı boyunca bircok onemli oyuncu takımlarını değiştirdiler. Ancak LeBron James’in 2018 yazında Cleveland Cavaliers’la olan sozleşmesi bittikten sonra Los Angeles Lakers’a imza atması tartışmasız dunyanın en cok konuşulan hamlesi oldu. Cavs’le gecirdiği son sezona baktığımızda LeBron’un oradan ayrılması oldukca yuksek bir olasılıktı. Ligin en iyi oyuncusunun yeteneklerini ligin en gorkemli tarihine sahip takımına ve Hollywood’un parlak ışıklarına taşıması sadece 2019’da değil ilerleyen yıllarda da ligin kaderini doğrudan etkileyebilir. Yukarıda da yazdığımız gibi LeBron’un ayrılması oldukca beklenen bir durumdu. Yonetimle yaşadığı sorunlar, kadronun yeterince kaliteli olmaması ve manevra alanının cok dar olması, Warriors’a karşı koyamamaları gibi sportif sebeplerin yanında ailesinin ve işlerinin Los Angeles merkezli olması da onu bu kararı almaya itti. Nitekim ilk seferkinden farklı olarak Cavaliers’a rakip olarak cıktığı ilk macta nefretle değil buyuk bir sevgiyle karşılandı. LeBron’lu Lakers sezonun başında ve son donemde bocalasa da zorlu Batı’da play-off resminin ust sıralarında yer almayı başardı. Bakalım Kral ve Lakers’ı yeni yılda neler bekliyor? Kim bilir, belki de Noel Baba onlara Anthony Davis’i hediye eder! 5- Real Madrid’in Şampiyonluğu ve Luka Doncic Real Madrid gectiğimiz sezon tekrar Avrupa’nın en buyuğu olmayı başardı. Madrid ekibinin finalde Fenerbahce’yi yendiğini duşunursek bu durum Turk basketbolseverleri uzdu ancak yine de sezonun tumunu ele aldığımızda oldukca zor bir işi başararak cok ozel bir hikayeye imza attılar. Bu da doğal olarak 2018’e damga vurmalarını sağladı. Sezon başlamadan takımın kalbi ve lideri Sergio Llull’u sakatlığa kurban verdiler. Ardından Ognjen Kuzmic, Gustavo Ayon, Anthony Randolph gibi takımın en onemli oyuncularından yine sakatlık kabusu nedeniyle uzun sureler faydalanamadılar. Ancak buna rağmen pes etmediler ve takım olarak muthiş kenetlendiler. Tabii ki 18 yaşındaki ustun yeteneklere sahip bir cocuğa sahip olmaları da onlara oldukca yardımcı oldu. Kısacası Real Madrid gectiğimiz yıl adeta olumlerden dondu ve bu da onları daha guclu yaptı. Sonuc olarak da cok guclu rakipleri geride bırakarak şampiyonluğa uzandılar. 18 yaşındaki ustun yetenekli cocuğa ayrı bir paragraf acmamız gerek. Luka Doncic, 2018 yılında Avrupa’yı fethedip kazanılabilecek tum bireysel ve takımsal odulleri kazandıktan sonra şimdilerde Amerika’yı fethetmekle meşgul. Real Madrid’in şampiyonluğunda cok buyuk paya sahip olan Sloven oyuncu, belki de kariyerini noktaladığında Avrupa basketbolunun yetiştirdiği en buyuk yıldız olarak anılacak. Dallas Mavericks’le şu ana kadar muhteşem bir caylak sezonu geciriyor. Belki ust duzey atletik yetenekleri yok ancak oyun bilgisi, kendine guveni ve olgunluğu o kadar yuksek ki sahada adeta yuruyerek istediklerini yapabiliyor. Ustelik şu ana kadar gosterdikleri sadece bir fragman. 2019’da da arkanıza yaslanın ve Luka Doncic’in şovunu izleyin! 6- 12 Dev Adam’ın Dunya Kupası Biletini Alması Avrupa ve Dunya basketboluna damga vuran gelişmelerin ardından artık Turk basketbolunu daha cok ilgilendiren gelişmelere gecmemizin zamanı geldi. Bunların başında da Turkiye Milli Takımı’nın elemelerde gosterdiği harika performansın ardından Cin’de duzenlenecek FIBA Dunya Kupası biletini alması geliyor. Değişen milli takım takvimi nedeniyle eleme maclarının oldukca ilginc gectiği aşikar. Bircok takım kritik maclarda onemli yıldızlarından faydalanamadı. Nitekim milli takımımız da bircok macına as kadrosundan onemli eksiklerle cıkmak durumunda kaldı. 2017 yılının Kasım ayında başlayan maceramızda zaman zaman tokezlesek de genel olarak etkileyici bir performans sergilediğimizi soyleyebiliriz. Takımın boylesine kısıtlı bir surede bir araya gelip sanki haftalardır berabermişcesine performans gostermesi bize buyuk avantaj kazandırdı. Ustelik bu surecte hem yeni kahramanlar cıkarttık hem de genc yıldızların buyumesine tanıklık ettik. Tabii ki bu noktada Ufuk Sarıca ve ekibine buyuk bir ovgu duşuyor. Sarıca, Beşiktaş’ın da kocluğunu yaptığı donemde form olarak biraz duşuk performans gosterse de ozellikle 2018’in ikinci yarısındaki eleme maclarında gosterdiği başarılı koclukla lehimize fark yarattı. NBA’deki oyuncularımızın da tam kadro olarak katıldığı Eylul ayındaki eleme maclarında oynadığımız basketbolu ve kadromuzun genc bir kadro olduğunu duşununce 2019’da duzenlenecek Dunya Kupası icin umutlanmamak elde değil. Furkan ve Cedi’nin kendilerini bir yıl daha geliştirmesi, Ersan’ın tecrubesi ve skorerliği, Turk pasaportu alan Wilbekin’in takıma daha da uyum sağlaması, Melih Mahmutoğlu, Doğuş Balbay gibi tecrubeli rol oyuncularının bu sezonki formlarını devam ettirmeleri, genc oyuncuların sorumluluklarının artmaları bizim madalya hayallerimizi daha da arttıracak etkenler. 2019’da neler olur bilemiyoruz ancak 2018 milli takımımız acısından cok iyi ve umut verici gecti. 7- Cedi Osman ve Furkan Korkmaz’ın Cıkışları Bir onceki maddede de bu konuya bir giriş yaptım ancak Turk basketbolunun bu iki genc yıldızına ayrı bir paragraf acmazsak haksızlık etmiş olurdum. Cedi Osman ve Furkan Korkmaz, 2018’de hem milli takımda hem de NBA’de gosterdikleri performanslarla bizleri hem gururlandırdı hem mutlu etti hem de gelecek icin umutlandırdı. Cedi Osman ozellikle geride bıraktığımız yılın ikinci yarısından itibaren Cavs icin onemli bir faktor olmaya başladı. Gectiğimiz sezonki yetersiz kadroda enerjisi ve yaptığı doğru işlerle adeta kazıya kazıya rotasyonda kendine yer bulan Cedi, takımına yaptığı pozitif katkıyla Cavs’ın uzerindeki olu toprağını atmasına yardımcı oldu. Yaz doneminde LeBron’un ayrılmasının ardından takımdaki rolu ve aldığı sureler değişen Cedi, sezona da harika bir başlangıc yaptı. Bir sure ozellikle şut isabeti konusunda bocalayan genc yıldız, yılın son gunlerinde tekrar toparlandı. Şu sıralar Cavaliers karmaşasındaki en değerli parcalardan biri. Milli takımda gorev aldığında ise tam anlamıyla gercek bir lider gibi oynadı ve yaz donemindeki eleme maclarına damga vurdu. Yaz donemi demişken Cedi’nin LeBron James, Kevin Durant ve Kawhi Leonard’ın yaptığı ozel idmana katılması da NBA gundeminde uzun sure yer aldı. Furkan Korkmaz icin 2018’in ilk kısmı cok iyi gecmedi. Sakatlık problemleriyle boğuşan genc yıldızımız sezonun son bolumune kadar forma giyemedi. Ancak oncelikle milli takımda gosterdiği etkileyici performansla toparlandığını ve kendini geliştirdiğini gosterdi. Cedi’nin ardından takımın en buyuk surukleyici guclerinden birisiydi ve ozellikle benchten gelerek oyunun temposunu tamamen değiştirdi. Keza Yaz Ligi’nde de bir macta 40 sayı atarak bu sezonun farklı olacağının sinyallerini verdi. Sixers sezon başında ona cok fazla forma şansı vermese de pes etmedi ve daha sonra ayağına gelen şansı cok iyi değerlendirdi. Sakatlıkların ardından Sixers rotasyonuna dahil olan Furkan, benchten gelerek onemli katkılar verdi. Başlarda sadece şutor gibi oynayan Furkan, sure almaya devam ettikce kendine guveni de geldi ve diğer yeteneklerini de sergilemeye başladı. 2018, Turk basketbolunu dunyanın en iyi liginde uzun yıllar temsil edecek iki genc ve parlak yıldızın ilk adımlarını atmalarına tanık olduğumuz bir yıl oldu. Umarız 2019 da cok daha iyi yerlere geldikleri bir yıl olur! 8- Takımların Mali Problemleri ve Kapanan Kulupler 2018, Turk basketbolu adına hep guzelliklere sahne olmadı tabii ki. Belki de son yıllarda basketbolumuzun karşılaştığı / karşılaşacağı en buyuk sorun 2018 yılında baş gosterdi. Ulkede ozellikle yılın ikinci yarısında yaşanan ekonomik sıkıntılar Turk kuluplerini de doğrudan ve sert bir şekilde etkiledi. Turk kuluplerinde odeme sıkıntıları yaşanması yeni bir durum değil. Nitekim bircok kulubun dosyaları FIBA’da duruyor ve zaman zaman transfer yasağı almalarına da sebep oluyor. Ancak 2018 yılında bu sıkıntılar bir adım oteye gitti. Oyle ki gectiğimiz sezon harika bir performans gostererek lige cıktığı ilk senede play-off’lara kalma başarısı gosteren Eskişehir Basket, basketbol faaliyetlerini noktalama kararı aldı. Ancak bu son olmadı. Eskişehir’in ardından lige veda eden Uşak Sportif ve Yeşil Giresun da kapandılar. Gectiğimiz sezon BSL’de mucadele eden ve bu sezon var olmayan bir başka kulup de Trabzonspor oldu. Alt liglerde mucadele eden Antalya Bşb., İstanbulspor gibi takımlar da bu duruma daha fazla direnemediler ve bu sezon yoklar. Kadın baskette de durum farklı değil. Buyuk yatırımlarla buyuk başarılar elde eden Yakın Doğu Universitesi de şok bir kararla faaliyetlerini durdurma kararı aldı. Keza Bornova Becker da bu sezon olmayanlardan. Tabii ki kulubu kapatmayan bircok takımda da odeme problemleri mevcut. Ustelik butcelerin de gectiğimiz yıllara kıyasla oldukca duşuk olduğunu kurulan kadroların kalitelerinden anlayabiliyoruz. Bu noktada Turkiye Basketbol Federasyonu’na onemli gorevler duşuyor. Sponsorluk anlaşmalarıyla bu konuda onemli adımlar atılsa da kuluplerin mali yapılarının hem desteklenmesi hem de ciddi şekilde kontrol edilmesi gerekiyor. Keza kulup yoneticileri de kadrolarını oluştururlarken artık daha ince eleyip daha sık dokumak zorunda. Bu zorlu surecin Turk basketbolunu ne kadar sure ve daha ne olcude etki edeceğini bilemiyoruz. Ancak tum bu kapanan kulupler 2018 yılında basketbolumuza acı bir şekilde damga vurdu. 9- Daruşşafaka’nın 7DAYS EuroCup Şampiyonluğu Daruşşafaka gorkemli bir kadrosuyla EuroLeague playofflarında mucadele ettikten sonra butcesini ciddi olcude duşurerek EuroCup’ta yer aldı. David Blatt ve ekibi bu nispeten duşuk butceye rağmen cok etkileyici bir kadro kurmayı başardı. Onceki yıllardan da kadroda bulunan Scottie Wilbekin’in yanına JaJuan Johnson, Michael Eric, Sant Howard-Roos gibi atlet yetenekli oyuncular eklemeyi başaran Daruşşafaka, genc Turk oyuncularını da kadroya doğru şekilde yerleştirmeyi başardı. Tum bunlara Avrupa basketbolunun en onemli koclarından birinin sihirli dokunuşları da eklenince Dacka bir anda izlemesi cok keyif veren bir takım haline geldi. Bir basketbolsever olarak gectiğimiz sezonki Daruşşafaka’nın izlemeyi en cok sevdiğim takımlardan biri olduğunu da rahatlıkla soyleyebilirim. Savunmada yaptığı baskıyla rakiplerini yıldıran ve her fırsatta tempoyu yukselterek oyunu hızlandıran Daruşşafaka, Scottie Wilbekin’in muhteşem performansı onderliğinde normal sezondaki ilk grubunu lider olarak bitirmeyi başardı. TOP 16 grubunda da durum değişmedi ve Dacka bir kez daha zirvede yer alarak play-off’lara avantajlı girdi. Buradaki rakip sert ve takım basketbolu oynayan Buducnost’tu ancak temsilcimiz genc oyuncularından aldığı kritik katkı sayesinde burayı da 2-0’la gecti. Yarı finaldeki rakip guclu Bayern Munih’ti. Turnuva boyunca evinde hic yenilmeyen Bavyera ekibi, temsilcimizin ustun oyununa direnemedi. Dacka yakın gecen iki macın ardından Blatt’in mudaheleleri sayesinde seriyi 2-0 gecerek finale kaldı. Buradaki rakip ise adeta bolum sonu canavarıydı. Namağlup Lokomotiv Kuban, kupayla Daruşşafaka arasındaki son engeldi. İki takım arasında finalin ilk macı inanılmaz olaylara sahne oldu. Temsilcimiz son 23 saniyeye 5 sayı geride girdi ve top Kuban’daydı. Ancak pes etmediler ve Wilbekin’in son saniyelerdeki ucluğuyle macı uzatmaya taşıyarak sonunda da kazandılar. İcerideki mac ise harika bir atmosferde oynandı. Temsilcimiz baştan sona kontrolu elinde tutarak macı kazandı ve seriyi 2-0’la alarak kupanın sahibi oldu. Daruşşafaka boylece Galatasaray’ın ardından bu kupayı kazanan ikinci takım olurken EuroLeague biletini de kapmayı başardılar. David Blatt de başarılarla dolu kariyerine cok ozel bir halka daha ekledi. Ne yazık ki bu takımı EuroLeague’de izleme şansımız olmadı ve başta Blatt’le Wilbekin olmak uzere buyuk değişimler yaşandı. Yine de Daruşşafaka, Avrupa arenasında oynadığı basketbolla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı ve yıla damga vuran bir başarı elde etti. 10- Fenerbahce Fırtınası Avrupa tarihinin tartışmasız en iyi antrenoru olan Zeljko Obradovic takımın başına gecmesiyle birlikte Fenerbahce, EuroLeague’in en onemli kuluplerinden biri haline donuştu. Sarı lacivertliler icin 2018 yılı da kusursuz olmasa da kusursuza cok yakın gecti. Fenerbahce gectiğimiz sezon ligimizin tek hakimiydi desek yanlış bir şey soylemiş olmayız. Hem normal sezonda hem de play-off’larda karşılaştığı rakiplere hicbir şans tanımayan sarı lacivertliler, ust uste ucuncu şampiyonluğunu elde etti. Ancak onlar icin sadece lig kupası yeterli değildi. Nitekim Fenerbahce fırtınası Avrupa’da da devam etti. Sarı lacivertliler normal sezonda ikinci sırada yer aldıktan sonra Baskonia’yı da 3-1’le gecerek bir kez daha Final Four’a kalmayı başardı. Yarı finalde Zalgiris’i mağlup etse de finalde Real Madrid’e karşı kendi goruntusunden uzaktı. Buna rağmen ulkemizi bir kez daha Avrupa’nın en buyuk sahnesinin finalinde temsil etmeleri ve başarı cıtasını cok yukarıya cekmeleri dahi onların bu listede olması icin yeterliydi. Ancak Obradovic ve ekibi icin bu tabii ki yeterli değil. Fenerbahce yeni sezonda oyle bir fırtına estiriyor ki etkilenmemek elde değil. EuroLeague’de cok zorlu deplasmanlardan onemli eksikleri olmalarına rağmen cıkmayı başardılar. Ustelik bunu yaparken her macta farklı kahramanlar yarattılar ve adeta bir makine gibi tıkır tıkır işliyorlar. Tum bunlar onları durdurulması neredeyse imkansız bir takım haline getiriyor. Bunu birazcık da istatistiklerle destekleyecek olursak; Fenerbahce geride bıraktığımız yılda 76 resmi macta tam 65 galibiyet elde etti. Play-off’larda dahil olmak uzere ligde cıktıkları 38 macta 35 galibiyet aldılar ki bu da %92.1’lik bir galibiyet yuzdesi anlamına geliyor. EuroLeague’de ise 36 macta tam 30 galibiyet alarak yine olağanustu bir performans gosterdiler. Turkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda oynadıkları birer macı da kaybetmeleri ise inanılmaz yuzdeyi biraz duşurdu. Obradovic’in takımlarının genelde sezonun bu bolumunde bu kadar formda olduklarını gormeyiz. Cunku neredeyse her zaman en sona kadar giderler ve bu yuzden formlarını sezon sonuna doğru arttırırlar. Ancak Fenerbahce şu anda kusursuza yakın bir basketbol oynuyor ve tecrubeli kocun bu takımı daha da geliştirebileceğini duşunduğumuzde ortaya tum rakipleri korkutan bir goruntu cıkıyor. 2019’da da bu formlarını devam edip EuroLeague’de ulkemizi en iyi şekilde temsil etmeleri, hatta finalde bir diğer temsilcimiz Anadolu Efes’le karşılaşmaları en buyuk dileğimiz. eurohoops.net/tr
__________________