Şimdi gelelim, "kıssadan hisse" kısmına";

1) Pardus’un başarısı ya da başarısızlığını bugun "cetvelle" değil; belki de 15-20 yıl sonra, bu projede yer alan isimlerin ilerde imza atacağı cok daha buyuk caplı işlerle olcmemiz gerekeceğini duşunuyorum. Pardus’un asıl başarısı, gelecekte bir A. Murat Eren, Barış Metin, Gorkem Cetin ya da Cağlar Onur’un kişisel kariyerleriyle doğru orantılı olacak.

2) Pardus’un "ticari başarısı", bilgisayarına Pardus yukleyen son kullanıcı sayısından cok, etrafında oluşturacağı ve cozum odaklı iş modellerinde saklı olacak. Olası bir "başarı ya da başarısızlık" sadece Pardus’un değil, Turkiye’deki tum "acık kaynak"a dayanan iş modellerinin "başarısı ya da başarısızlığı" olacak. Kimse kendini kandırmasın…

3) Pardus, tum "gunahı ve sevaplarıyla", Turkiye’nin gelmiş gecmiş en buyuk ve en uzun soluklu acık kaynak kodlu yazılım projesi. Bu deneyim, Turkiye’de bir acık yazılım ekibinin ilk defa bu capta kaynak yonetimi, iş geliştirme, pr ve basınla ilişkiler gibi sureclerle tanışmasını sağladı.

4) Ve bence en onemli "kıssadan hisse": Gecmişte otomotiv sektorunun kacırdığı trene benzer bir fırsat, bugun Pardus ile Turk bilişim sektoru oyuncularının onunde duruyor. Acık yazılım bugun bir felsefeden cok, gelecek vaat eden ve dunya devleriyle rekabet etmeyi sağlayabilecek bir "iş modeli".



İskender Aruoba demişki;

Alıntı:
"Soichiro Honda 1906′da doğdu; fakirdi. Cocukluğundan itibaren, bisiklet ve otomobil tamirciliği yaptı. İlk otomobilini -iki kişilik bir spor otomobil- 1963′te yaptı; ama asıl Honda adını duyuran ‘Civic’ 1972′de yapıldı. Chung Ju-Yung 1915′te doğdu. O da fakirdi, o da tamirci idi. 1968′de Ford ile lisans anlaşması yaparak, Kore’de Ford Cortina uretti; işi oğrendi ve 1974′te, Guigiaro’ya Hyundai Pony’yi cizdirdi ve uretmeye başladı. Vehbi Koc, bu iki ‘Uzakdoğu Henry Ford’undan’ daha buyuktu. 1901 Temmuz’unda doğdu. Varlıklı idi. Bakkallık ile başlayan esnaflık hayatını, ticaret ustune kurdu. Otomobili seviyordu, 1966′da uretti; ama otomobilci değildi! Otomobilin ‘ozgurluk’ sattığını anlayamadı…"
Bakalım, Pardus’un da aslında "ozgurluk sattığını" kimler anlayacak?



IT Business Weekly dergisinin gelecek hafta cıkacak 296. sayısında yayınlanmış olan yazıdan alıntıdır…




Ocak ayının 30′unda Microsoft, iki yıllık bir gecikmenin ardından uzun suredir beklenen yeni nesil işletim sistemi Vista’nın son kullanıcı surumlerini duyuracak. Microsoft tarafından resmen acıklanan bilgilere gore, “orta sıklet” bir Vista icin mevcut sistemde en az 40 GB sabit disk, 1 GB RAM bellek ile 2.0 Ghz ve ustu bir işlemcinin olması “oneriliyor”.



2001 yılından itibaren acılan tum kamu bilgisayar alım ihaleleri ve Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı’nın son 6 yıllık istatistik ve yıllık tahminleriyle bir araya getirildiğinde, karşımıza cok carpıcı bir tablo cıkıyor. Turkiye’de kamu sektorunun Vista’ya “ne kadar hazır” olduğuna ilişkin aşağıdaki tablo son derece carpıcı:
[IMG]http://img217.**************/img217/6973/vistatabloow4.jpg[/IMG]

Yukardaki tabloda, Vista’nın tum gorsel ozelliklerinin kullanılabilmesi icin gerekli olan minimum 64 MB bellekli ekran kartı hesaplamaya katılmadı. Bu olcutun de hesaplamaya dahil edilmesi durumunda, Vista’yı kullanabilecek sistemlerin sayısı “cok daha dramatik” bir şekilde duşuyor….

Peki, Vista’ya gecişin kamuya maliyeti ne olacak?

Cok kaba bir hesaplama yapalım: Vista kullanamayacak sistemler yerine yeni alınacak sistemlerin maliyetinin mutevazı bir ongoru ile “400 USD donanım + 100 dolarlık lisans" (Bu 100 doların icinde MS Office de bulunsun!) bedellerinden oluşacağını varsayalım. Vista ile “cope atılacak” 620.000 sistemin maliyeti yaklaşık 310.000.000 USD civarında.

Donanım guncellemesi ile Vista’ya yukseltilebilecek sistemlerin beher yukseltme bedelinin, -yine mutevazı bir tahminle- 100 dolar civarında olacağını ve aynı lisans bedellerinin burada da gecerli olacağını hesaplandığındaysa, bu taraftaki geciş sureci maliyetinin 40.000.000 doların uzerinde gercekleşeceğini goruyoruz. Bu gecişe hazır olan sistemlerin lisans bedelleri de dahil edildiğinde, cıplak maliyet “500 milyon Amerikan Doları”nı geciyor. Bu hesaplamaya eğitim surecleri, sistem entegrasyonu, ucuncu parti kapalı yazılımlar gibi surecler eklendiğinde, maliyet daha da buyuyor…

Bir başka deyişle, bu parayla tam teşekkullu 15 hastane, 1000 oğrenci kapasiteli 800 okul, Turkiye’nin 4000 koyune sağlık ocağı goturulebilirdi…

Ozgur yazılımlara gecişin maliyetinin cok duşuk olduğu sık sık anlatılır… Peki, ya "gecmemenin" maliyeti?

Neyse, enseyi karartmayalım.

"Ozgurluk icin" diyelim ve ulusal yazılımımıza sahip cıkalım.


Aracla ilgilenenler Pardus işletim sistemiyle ilgilenmeyebilir veya işletim sistemiyle ilgili kısmını okuyup da arabanın oykusuyle ilgilenmeyenler olabilir diyerek makaleyi iki parcaya ayırdım.
Buraya kadar okuyan ve okumayan herkese teşekkurler,
iyi gunler

Bu makale başka bir forum sitesinden alınmıştır,
makalenin yazılış tarihi 2007 'dir , hesaplamalar da o tarihteki bilgilere aittir.

__________________