İnsanlığın Mahrem Tarihi, insanlık hafızasını tazelemeyi amaclayan bir unutulmuşlar derlemesi, tarihe gecenlerden cok gecmeyenlerin tarihi. Zeldin, insanlığın unutulmuş anılarını gun ışığına cıkararak, koşeye sıkıştığı noktalardan cıkış yolları bulabilmesi icin insanoğlunun ufkunu genişletmeyi ve modern zihinlere yerleşmiş yanılsamaları yıkmayı deniyor. Zeldin' e gore her kuşak, tıpkı kendisinden onceki sayısız kuşak gibi, dunyayı kendi cağının gozluklerinden bakarak binlerce yıllık insanlık deneyimini boşa harcıyor. Kendi atalarının sınırlı ve kolay kolay değişmeyen hafızasını kullanmayı tercih ederken, gecmişin karanlığına gomulup giden koca bir insanlık hafızasından yararlanma fırsatını kacırıyor. Bu fırsatta yatan en değerli hazine, hayatın kendi cağımızın ışığıyla aydınlanmış goruntusunun değişmez bir son durak değil, beklenmedik donuşler yaparak ilerleyen insanlık tarihinin rastgele bir noktası olduğunu keşfetmek. Zeldin' in unutulmuşlar tarihi, insanların hayata ve kendilerine ezelden beri bugunku gibi bakmadıklarını gostermekle kalmıyor, umudun tukenmeye yuz tuttuğu noktada insanlığın imdadına yetişen şeyin her zaman yeni bakış acıları, yeni duşunce bicimleri ve yeni yaklaşımlar olduğunu hatırlatıyor.
Kayıp insanlık hafızasının icinde kolayca tarihe gomulen bu zikzaklı gecmiş, Zeldin' e gore, insanlığın gelişiminde her zamankinden daha umutsuz olmamızı gerektiren bir noktada durmadığımıza işaret ediyor.İnsanların tarih boyunca aşka, dostluğu,sekse, korkuya, mutluluğa, zamana ve yalnızlığa karşı pek cok farklı bakış acısını geliştirdiğini, iyimserlikle kotumserlik, merhametle acımasızlık, hoşgoruyle bağnazlık, diğerkamlıkla bencillik ,merakla uyuşuk arasında her zaman gidip geldiğini bilmek, cağın gozluklerinden kurtularak yeni gozlukler edinme fırsatını hazırlıyor. İnsanoğlunun duygular dunyasında keşke cıkmaya her zamankinden daha istekli olduğu bir cağda Zeldin, duygular tarihinin kuytularına ışık tutarak, insanlık hafızasını tazeliyor.
Son iki yuz yılın etkileyici teknolojik patlamasına rağmen insanoğlu, ozel hayat kulvarına pek cok bakımdan hala emekleme cağını suruyor. Zeldin bize kıyamete doğru suruklenmekte olmadığımızı, bildik insanlık mucadelesini surdurduğumuzu haber veriyor ve ozel hayata yonelik yeni bakış acıları, insanlar arası ilişkilerde yeni bağlılıklar, amac duygumuzu yeniden kazanmakta kullanabileceğimiz yeni yontemler oneriyor. Kotumserliğe direnenler İnsanlığın Mahrem Tarihi' ni sevecekler.