
Devlet başkanından hamala varıncaya kadar herkes, işinden ve yaptığı gorevinden sorumludur.İbni Omer radıyallahu anhum ’dan rivayet edildiğine gore Peygamber aleyhisselÂm şoyle buyurdu:
“Hepiniz cobansınız. Hepiniz guttuğunuz suruden sorumlusunuz. Âmir memurlarının cobanıdır. Erkek ailesinin cobanıdır. Kadın da evinin ve cocuğunun cobanıdır. Netice itibariyle hepiniz cobansınız ve hepiniz idÂre ettiklerinizden sorumlusunuz.”[1]
HERKES KENDİSİNE EMANET EDİLEN ŞEYLERDEN SORUMLUDUR
Dunyada sorumsuz kimse yoktur. Yaşadığı surece herkes ya yonetici veya yonetilendir. Yonetenler idÂre ettiklerinden, yonetilenler de kendilerine emanet edilen işlerden sorumludur.
Peygamber Efendimiz sorumlu olan kimseyle sorumlu olduğu şeyleri coban - suru benzetmesiyle anlatmıştır. Coban saflığı ve samimiyeti temsil eder. O guttuğu koyunlara derin bir şefkat ve merhamet besler. Koyunlarını en guzel otlaklarda yaymaya calışır. Su icme zamanı gelince onları sular. Dinlenme zamanı eğrek yerine goturup yatırır. Kurda kuşa kaptırmaz. Onların hastalanmamasına dikkat eder. Hasta olanlara da ozel ihtimam gosterir.
Kendisine bir şey emanet edilen kimse de, o emanete tıpkı coban gibi iyi duygularla sahip cıkmalı, onları koruyup gozetmelidir. İdaresine verilen kimselerin kendisine bir Allah emaneti olduğunu duşunmeli, onlara şefkat ve merhamet gostermelidir.
Bir Âmir idaresindeki memurlar icin iyi ve temiz duygular beslemeli, onların iyiliğini istemeli, onları mutlu edecek ve gorevlerini en iyi şekilde yapacak imkÂnları hazırlamalıdır. Hadisin bircok rivayetinde Âmir yerine “imÂm” yÂni devlet başkanı ifadesi gecmektedir. Buna gore bir devlet başkanı idaresi altındakilerin inanc ve duşuncelerinin farklı oluşuna bakmadan, onların refah ve saadetini te ’min etmeye, kendilerini Âdil bir yonetimle idare etmeye, haksızlığa uğrayanların hakkını korumaya, onları mutlu edecek her imkÂnı sağlamaya calışmalıdır.
Aile reisi aile fertlerini mutlu etmeyi hedef almalıdır. İnsanın mutlu olması her şeyden once iyi bir din kulturu almasıyla mumkundur. Bu sebeple aile reisi idaresi altındakilere oğrenilmesi farz olan bilgileri oğretmeli ve boylece onları -Âyet-i kerîmede belirtildiği uzere- yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden korumalıdır. Sonra onları en iyi şekilde yedirip giydirmeli, en iyi meskenlerde yaşatmaya gayret etmeli ve onların birbirleriyle iyi gecinmelerini sağlamalıdır.
Bir kadın kocasına karşı sorumlu olduğunu duşunerek evini imkÂnları olcusunde en guzel şekilde tanzim etmeli, kocasının haklarını korumalı, malını israf etmemeli ve ona her turlu ihÂnetten sakınmalıdır. Onun onemli bir gorevi de cocuklarını iyi bir insan ve iyi bir musluman olarak yetiştirmeye calışmak, bilgi, gorgu, eğitim ve oğretimleriyle ilgilenmektir.
MUSLUMAN SORUMLULUĞUNUN BİLİNCİNDE OLMALI
Hadîs-i şerîfin diğer rivayetlerinden oğrendiğimize gore bir hizmetkÂr veya bir işci, yanında calıştığı kimsenin malının cobanıdır ve o malın korunmasından sorumludur. İdÂresine bırakılan şeyleri kendisine emanet bilmeli ve onları gozu gibi korumalıdır. Yapması istenen işleri de kusursuz şekilde yapmaya gayret etmelidir.
Yine bir başka rivayette belirtildiğine gore bir evlat babasının malının cobanıdır ve onu gozetmek zorundadır. Babamın malıdır diye istediği gibi calıp cırpmaya, sacıp savurmaya hakkı ve yetkisi yoktur. O da yaptıklarının hesabını Allah ’a verecektir.
Bu olcuye gore herkes etrafındakilere karşı sorumludur. Arkadaş arkadaşa, esnaf muşterisine, oğretmen oğrencisine, memur iş guc sahibi olarak karşısına cıkan kimselere karşı sorumludur. Hatta insan, kendisine birer Allah emaneti olarak verilen vucudundaki organlardan sorumludur. Gucunu, kuvvetini, gencliğini ve enerjisini nerede harcadığının hesabını verecektir.
HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ
1. Herkes ustlendiği gorevi yapacaktır.
2. Hadisin konumuzla ilgili yanı ise şudur: Evli bir kadın, evliliğin gereği olarak kocasına karşı bazı sorumluluklar taşır. Evin idaresi, eşyaların muhÂfazası, namus ve iffetin korunması, gorev ve sorumluluklarının başlıcasıdır.
3. Eşlerin birbirlerine karşı gorevleri vardır. Mutlu bir hayat surebilmek icin bu gorevleri kusursuz yapmaya calışmaları gerekir.
[1] BuhÂrî, Cum`a 11, İstikrÂz 20, İtk 17, 19, VesÂy 9, NikÂh 81, 90, AhkÂm 1; Muslim, İmÂre 20. Ayrıca bk. Ebû DÂvûd, İmÂre 1, 13; Tirmizî, CihÂd 27.
Kaynak: Riyazus Salihin, Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan