mevlananın yaptığı işler
mevlananın eserleri
Mevlananın yaptıkları ve bıraktığı eserler
MevlÂnÂ, insanın olgunlaşması icin aşka, cezbeye, aşkı ve cezbeyi beslemek icin de raksa ve muziğe ilÂhî bir onem vermiş, Âdeta dinde bir reform yapmıştır. MevlÂnÂ"dan onceki sûfilerde, hatt Yunan filozoflarında, iptidaî dinlerde bile raksa ve muziğe onem verilmiştir. Aşk ve cezbe, butun MelÂmet erbÂbınca sulûkun, yÂni olgunluk yolculuğunun, mÂnevî yolculuğun bir temelidir. Fakat MevlÂnÂ"nın bunlara verdiği onem busbutun başkadır. Olgun insana karşı duyulan sınırsız aşk, butun benliği, benciliği yıkan tek şeydir. Muzikse insanların dillerini birleştiren, ruhlarını yıkayan, onları ayıplardan, kirlerden arıtan ilÂhî bir aşk ifadesidir; aşk cağlayanıdır. Zaten kendisi de, oğlu da, torunu da rebap calmadadır...
HZ. MEVLANA'NIN ESERLERI
1. Mesnevi: Mesnevi, klasik dogu edebiyatinda, bir siir tarzinin adidir. Bu tarzla yazilan siirlerde, her beyitin iki misrasi kendi arasinada kafiyelidir. Bir beyitin kaiyesinin kendisinden once gelen beyitlerle de kendisinden sonra gelen beyitlerle de uyumu gerekmez bu nedenle uzun surecek konular veya hikayeler siir yoluyla soylenilecekse, kafiye kolayligi nedeniyle mesnevi tarzi secilirdi. Bu suretle siir, beyit beyit surup giderdi. Mesnevi her ne kadar klasik dogu siirinin bir siir tarzi ise de Mesnevi denildigi zaman akla Mevlana'nin Mesnevi'si gelir. Mevlana Mesnevi'yi Celebi Husameddin'in istegi uzerine yazmistir. Katibi Celebi Husameddin'in yazdigina gore, Mevlana Mesnevi beyitlerini Meram'da gezerken, otururken yururken hatta sema ederken soylermis. Celebi Husameddin'de yazarmis. Mesnevi'nin dili Farsca'dir. Halen Mevlana Muzesi'nde teshirde bulunan 1278 tarihli, elimizdeki en eski Mesnevi nushasidir. Bu nushaya gore, beyit sayisi 25618 dir. Bu Nesnevi nushasi Mevlana'dan sonra bu konuda en yetkili iki isim olan oglu Sultan Veled'in ve katibi Celebi Husameddin'in tashihinden gecmis olmasi nedeniyle ayni zamanda en saglam nushadir. Mesnevi'nin vezni; Fa i la tun - Fa i la tun - Fa i lun' dur. Mevlana alti buyuk cilt olan Mesnevi'sin de, tasavvufi fikir ve dusuncelerini, bir birine ulanmis hikayeler halinde anlatmaktadir.
2. Divan-i Kebir: Divan, sairlerin siirlerini topladiklari deftere denir. Divan-i Kebir "Buyuk Defter" veya "Buyuk Divan" manasina gelir. Mevlana'nin cesitli konularda soyledigi siirlerin tamami bu divandadir. Divan-i Kebir'in dili de Farsca olmakla beraber, Mevlana Divanin icinde az sayida Arapca, Turkce ve Rumca siire de yer vermistir. Divan-i Kebir 21 kucuk divan (Bahir) ile Rubai Divani'nin bir araya getirilmesiyle olusmustur. Divan-i Kebir'in beyit adeti 40.000 i asmaktadir. Mevlana, Divan-i kebir'deki bazi siirlerini Sems Mahlasi ile yazdigi icin bu divana, Divan-i Sems de denilmektedir. Divanda yer alan siirler vezin ve kafiyeler goz onune alinarak duzenlenmistir.
3. Mektubat: Mevlana'nin basta Selcuklu Hukumdarlarina ve devrin ileri gelenlerine nasihat icin, kendisinden sorulan ve hali istenilen dini ve ilmi konularda aciklayici bilgiler vermek icin yazdigi 147 adet mektuptur. Mevlana bu mektuplarinda, edebi mektup yazma kaidelerine uymamis, aynen konustugu gibi yazmistir. Mektuplarinda "kulunuz, bendeniz" gibi kelimelere hic yer vermemistir. Hitaplarinda mevki ve memuriyet adlari mustesna, mektup yazdigi kisinin aklina, inancina ve yaptigi iyi islere gore kendisine hangi hitap tarzi yakisiyorsa o sozlerle ve o vasiflarla hitap etmistir.
4. Fihi Ma Fih: Fihi Ma Fih "Onun icindeki icindedir" manasina gelmektedir. Bu eser Mevlana'nin cesitli meclislerde yaptigi sohbetlerin, oglu Sultan Veled tarafindan toplanmasi ile meydana gelmistir. 61 bolumden olusmaktadir. Bu bolumlerden bir kismi, Selcuklu Veziri Suleyman Pervane'ye hitaben kaleme alinmistir. Eserde bazi siyasi olaylara da temas edilmesi yonunden, bu eser ayni zamanda tarihi bir kaynak olarak da kabul edilmektedir. Eserde cennet ve cehennem, dunya ve ahiret, mursit ve murid, ask ve sema gibi konular islenmistir.
5. Mecalis-i Seba'a: Mecali-i Seb'a, adindan da anlasilacagi uzere Mevlana'nin yedi meclisi nin yedi vaazi nin not edilmesinden meydana gelmistir. Mevlana'nin vaazlari, Celebi Husameddin veya oglu Sultan Veled tarafindan not edilmis, ancak ozune dokunulmamak kaydi ile eklentiler yapilmistir. Eserin duzenlenmesi yapildiktan sonra Mevlana'nin tashihinden gecmis olmasi kuvvetle muhtemeldir. Siiri amac degil, fikirlerini soylemede bir arac olarak kabul eden Mevlana, yedi meclisinde serh ettigi Hadis'lerin konulari bakimindan tasnifi soyledir.
a. Dogru yoldan ayrilmis toplumlarin hangi yolla kurtulacagi.
b. Suctan kurtulus. Akil yolu ile gafletten uyanis.
c. Inanc'daki kudret.
d. Tovbe edip dogru yolu bulanlar, Allah'in sevgili kullari olurlar.
e. Bilginin degeri.
f. Gaflete dalis.
g. Aklin onemi.
Bu yedi meclisde, asil serh edilen hadislerle beraber, 41 hadis daha gecmektedir. Mevlana tarafindan secilen her Hadis ictimaidir. Mevlana yedi mecliste her bolume "Hamd u sena" ve "Munacaat" ile baslamakta, aciklanacak konulari ve tasavvufi goruslerini hikaye ve siirlerle cazip hale getirmektedir. Bu yol Mesnevi'nin yazilisinda da aynen kullanilmistir.