• 19-07-2022, 03:16:55
    #1



    Zamanın Kısa Tarihi: Buyuk Patlamadan Karadeliklere _ Stephen Hawking _ PDF 3.5 Mb


    STEPHEN W. HAWKING, ?ZAMANIN KISA TARİHİ?
    Bugun bilimciler, evreni iki temel kısmi kuramla betimliyorlar; genel gorelilik kuramı ve tanecik mekaniği.
    Genel gorelilik kuramı, kutlesel cekim kuvvetini ve evrenin buyuk olcekteki yapısını anlatır. Tanecik mekaniği ise bir santimetrenin bin milyarda biri kadar kucuk olcekteki olaylarla uğraşır.
    Ne yazık ki, bu iki kuramın birbirleriyle celiştikleri bilinmektedir. Yani her ikisi de doğru olamaz. Gunumuz fiziğinin zor gorevlerinden biri ve bu kitabın ana konusu, her iki kuramı da icine alacak bir yeni kuram, ?cekimin tanecik kuramı? arayışıdır.

    Gorebildiğimiz en uzak nesneden gelen ışık yola cıkalı neredeyse sekiz milyar yıl gecti. Yani evrene baktığımızda onun gecmişteki durumunu gormekteyiz.

    Roger Penrose ve ben gosterdik ki, Einstein?ın genel gorelilik kuramı, evrenin bir başlangıcının olmasını gerektirir ve de olası sonunun.

    Bir uctan bir uca yaklaşık yaklaşık yuz bin ışık yılı uzunluğunda ve yavaş yavaş donen bir yıldız kumesinin icinde yaşamaktayız. Sarmal kollarındaki yıldızlar, kumenin merkezi etrafında birkac yuz milyon yılda ancak bir kez donerler.

    Bugunku tanıtlar evrenin buyuk bir olasılıkla sonsuza dek genişleyeceğine işaret ediyorsa da şundan da eminiz ki, evren gunun birinde cokecekse bile olsa en azından on milyar yıldır genişlemekte olduğundan, bu, on milyar seneden once olmayacaktır.

    Marki Laplace?ın onerdiğine gore, oyle bir bilimsel yasalar takımı olmalıydı ki, yalnızca bir an icin evrenin tumunun durumunu bilirsek, evrende olup bitecek her şeyi hesaplayabilirdik.
    Laplace bununla kalmayıp, insan davranışları da icinde olmak uzere her şeye hukmeden benzeri yasaların var olduğunu ileri surdu.

    Bilimsel belirlenirlik oğretisine, tanrının dunya işlerine karışma ozgurluğune saldırıda bulunduğu icin pek cok kişi şiddetle karşı cıktı.

    Belirsizlik ilkesi, Laplace?ın bir bilim kuramı duşunun, ?tamamıyla belirlenebilir bir evren modeli?nin olum canını caldı; eğer evrenin şu andaki durumu bile kesin bir bicimde olculemiyorsa, gelecekteki olayları doğru hesaplamak hic mumkun olamazdı!

    Tanecik kuramına katkısından dolayı Einstein?a nobel odulu verildi. Buna karşın Einstein, evrene şansın hukmettiğini asla kabul etmedi. Duyguları şu unlu değişiyle ozetlenebilir; ?tanrı barbut atmaz?.

    1981′de Vatikan?da Cizvitlerin duzenlediği evrenbilimi konferansında Papa bize, evrenin buyuk patlamadan sonraki evrimi uzerinde calışmamızın yerinde olacağını ancak buyuk patlamanın kendisini soruşturmamamızı, cunku onun?yaradılış anı? yani Tanrının işi olduğunu soyledi. O zaman biraz once konferans konuşmamın konusundan haberdar olmayışına cok sevindim. Cunku konuşmam, uzay ? zamanın sonlu ama sınırsız olabileceği yani başlangıcının, yaradılış anının olmadığı konusundaydı.

    Bilim tarihi tumuyle olayların keyfi bir tarzda oluşmayıp, tanrısal olsun olmasın belli bir kurulu duzeni yansıttığının yavaş yavaş farkına varılışıdır.

    Guclu insancı ilke, yine tum bu engin yapının bizim hatırımız icin var olduğunu ileri surecektir. İşte buna inanmak cok zor.

    Evrenin toplam enerjisi tam tamına sıfırdır. Evrendeki madde, artı enerjiden oluşmuştur. Ancak madde, kendi kendisini kutlesinden dolayı cekmektedir.

    Cekimin tanecik kuramı yeni bir ufuk acmıştır. Uzay ? zamanın yeni bir sınırı olmayabilir ve boylelikle sınırdaki davranışı bilmeye de gerek yoktur. Bilim yasalarının işlemediği tekillikler ve uzay ? zamanın, sınır koşullarını saptamak icin tanrıya ya da bazı yeni yasalara başvurmanın gerekeceği bir kenarı olmayacaktır. Denilebilir ki, ?evrenin sınır koşulu, sınırının olmamasıdır?. Evren tamamıyla kendine yetecek ve kendi dışındaki hicbir şeyden etkilenmeyecektir. Ne yaratılacak ne de yok edilecektir. Yalnızca olacaktır.
    Zaman ve uzayın birlikte, sonlu buyuklukte fakat bir sınırı ya da kenarı olmayan bir yuzey oluşturabilecekleri onerisini ilk kez, daha once sozunu ettiğim Vatikan?daki konferansta ileri surdum.
    Zaman ve uzayın sınırsız ve sonlu olduğu duşuncesinin yalnızca bir oneri olduğunu vurgulamak isterim. Bu, bir başka ilkeden cıkarsanamaz.

    Maddenin yoğunluğunun, bir yerden otekine biraz değişik olduğundan, genişleyen bu evrende kutlesel cekim daha yoğun bolgelerin genişlemesini yavaşlatıp buzulmelerini başlatacaktır. Bu galaksilerin, yıldızların ve sonunda bizim gibi onemsiz yaratıkların bile oluşumuna yol acacaktır.

    Evrenin bir başlangıcı oldukca, bir yaratıcısı olduğunu varsayabiliriz. Ama evren tumuyle kendine yeterli, sınırsız ve kenarsız ise ne başı ne de sonu olacaktır, yalnızca olacaktır! O halde bir yaradana ne gerek var?

    Duzensizlik zamanla artar. Cunku zamanı, duzensizliğin arttığı yonde olceriz.

    Akıllı varlıklar, evrenin ancak genişleyen evresinde ortaya cıkabilmişlerdir?İnsan soyunun evreni kavramadaki aşamaları, duzensizliğin surekli arttığı evrende kucuk bir duzen koşesi kurmuştur.

    ?Eninde sonunda, bu kısmi kuramların tumunu yaklaşıklıklar olarak iceren ve gercekten uygunluğunun, bir takım keyfi sayılara değerler konularak sağlanması gerekmeyen, tutarlı, tam bir birleşik kuramın bulunması umulmakta. İşte boyle bir kuramın aranışına ?fiziğin birleştirilmesi? diyoruz.

    ?Evren hakkında kuramlar kanıtlanamayacağı icin, gercekten doğru kuramı bulduğumuzdan hicbir zaman emin olamayacağız. Ama kuram matematik acıdan tutarlı ve gozlemlere uyan kestirimler veriyorsa aradığımız kuram olduğuna, akla uygun olculerde inanabiliriz.

    Laplace?ın ?belirlenirliği? iki acıdan eksikti; yasaların nasıl secilmesi gerektiğini soylemiyordu ve evrenin ilk durumunu belirlemiyordu. Bunlar tanrıya bırakılmıştı. Evrenin nasıl başladığını ve hangi yasalara uyduğunu tanrı secerdi ama evren bir kez başladı mı artık onun gelişmesine karışmazdı. Aslında tanrının sınırı, ondokuzuncu yuzyıl biliminin anlamadığı alanlarla cizilmişti.
    Şimdi biliyoruz ki, Laplace?ın belirlenirlik umutları gercekleşemez, en azından onun aklından gectiği şekliyle. Tanecik mekaniğinin belirsizlik ilkesi, bir parcacığın konumu ve hızı gibi nicelik ciftlerinin aynı anda her iki ogesinin de kesin doğrulukla saptanamayacağını soylemektedir.

    ??Biz ve evren nicin varız?? sorusunu yanıtlayabilirsek, insan aklının en yuce zaferi olacak. Cunku o zaman, tanrının aklından neler gectiğini bileceğiz.


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.