
Lord Taris Wellingham,ruzgarın sertleştiğini ve havanın iyice soğuduğunu hissedebiliyordu.Başını hafifce yana eğip,tekerlerden gelen sesi dinleyemeye başladı.Ters giden bir şeyler vardı.Elini cama koyduğunda ,tekerlerden gelen titreşimin,arabayı sarstığını hissetti.Arabadakileri uyarmak icin ayağa kalktı,ancak gec kalmıştı.Araba,arabacının gecenin sessizliğini yırtan haykırışıyla,yana doğru eğildi ve hemen ardından da,buyuk bir gurultiyle Taris in olduğu tarafa doğru devrildi.
Her şey o kadar anı olmuştu ki,Beatrice Maude Bassing-Stoke be olduğunu anlayamamıştı.Başında bir acı hissediyordu ve dudağının kenarından kan akıyorducTanrım!Korkunc bir kaza gecirmişlerdi.Alacakaranlıktı,koyu saclı uzun boylu adamın,cansız bir bedeni arabanın devrilen tarafına doğru taşıdığını gordu.Adamın sacları ruzgarda dalgalanıyodu ve uzerindeki siyah takım elbiseyle,Kara Şovalyeyi andırıyordu.Arabadakilerin hayatı,arabanın kopan kapısını bulmak icin dışarı cıkan şu adama bağlıydı ve onun dışarda kaldığı her dakika icerideki paniğin daha da artmasına sebep oluyordu.Bea,onun yardımına ihtiyacı olabileceğini duşunerek eşarbını başına sıkıca sarıp dışarı cıktı.Ve işte adam oradaydı,bir kac metre kadar otede...
[/HIDE]