"Senin kitabında, paranın listenin en başında olduğunu tahmin etmeliydim! Demek ki bu konuda sende bir değişiklik yok!"
Kucumseyen bir kahkaha attı. "Bilgine sunulur, senin işin bitmiş."
"Bu da ne demek?"
"Beni duydun." diye Drew yavaşca fısıldadı.
Her şeyin fiyatını bilen ama değerini bilmeyen kadınlardan birine donuşmuşsun, değil mi, Shelley?
Gorunuşe bakılırsa ben ucuz kurtulmuşum."
"Ya da belki de giyim tarzımı beğenmemenin nedeni giydiğim kıyafetlerin benim şimdi bağımsız bir kadın olduğumu belli ettiği icindir?"
"Bağımsız mı?" Drew'un dudakları alaycı bir şekilde kıvrıldı.
"Hic sanmıyorum! Zengin bir adamın oyuncağı olmak bağımsızlık kategorisine girmez."
Shelley Buz gibi bir sesle Drew'a cevap verdi. "Milano'da bir sanat galerisi yonettim, bilgine sunulur."
"Nasıl? Sırt ustu mu?"
"Aslında sen tahtalara civi cakmakla uğraşırken, ben İtalyanca'yı akıcı bir şekilde konuşmayı oğrendim.
Buna ek olarak nasıl..." Drew'un kotunu işaret eder gibi baktı cunku bazı yerleri incecik olmuştu. "Giyinmem gerektiğini de."
"Cekici giyinmeyi oğrenememişsin. Shelley, kendini beğenmen had safhada."
"Aynen senin gibi, değil mi, Drew?"
"Peki o nerede?"
Shelley aptalı oynadı. "Kim?"
"Sevgilin, akıl hocan, damızlık atın..."
"Lutfen onun icin boyle şeyler soyleme!"
"Niye? Gercekler seni rahatsız mı ediyor?"
ABY
PDF
ŞİFRE