Keir boğazını temizledikten sonra, en kibar gulumsemesini takınarak, "Merhaba Cassie," dedi.
Cassie birden irkilerek, ona doğru dondu. Onu tanıyınca şaşkınlığın yerini ofke aldı. "Sen ha!"
Sozlerinden ona karşı nefreti hissedilebiliyordu, ama Keir onu suclayamazdı.
Son karşılaşmalarının anısı, buyuk ihtimalle onun icin de hoş değildi.
Nazik ol, dedi Keir kendi kendine. Herşeyden once bu bayana bir ozur borcluydu.
"Evet, doğru. Benim." Başıyla ayakkabıyı gosterdi. "Sorun mu
"Hayır." Cassie burnundan soluyordu. "Ortalıkta hep boyle dolaşırım. Bir ayakkabı ayağımda, biri..."
O sırada asansor birden hareket etti. Cassie bunu hic beklemediği icin dengesini kaybederek geriye doğru sallandı.
"Dikkat et!" Keir onu sıkıca tuttu, ama Cassie onun elinden kurtularak,
''Sakın bana dokunma!"
"Ben başımın caresine bakarım."
Olabilir. Ama karşısında boyle eğilmiş durumdayken, kendisinin yapabileceği şeyler konusunda bir soz veremezdi.
ABY
PDF
ŞİFRE