
Helikopter, kalın bir kar tabakasıyla kaplı dağa, şiddetli bir şekilde carpmıştı.
Her yer kırılmış cam parcaları ve eğilip bukulmuş metal yığınlarıyla doluydu. Ucsuz bucaksız beyazlığın uzerinde, motordan yukselen kırmızı alevler, ateşle buzun dansı gibiydi.
Kristian Koumantaros, el yordamıyla emniyet kemerinden kurtulmaya cabalıyordu.......
(kitaptan alıntı)