Chris Owens, Galatasaray Cafe Crown ile yeni ufuklara yelken acarken, tıpkı dedesinden kalan yuklu mirası "reddeden", onu harcamak yerine, bu serveti kendisi kazanmaya calışan "gururlu" torun gibi...

Galatasaray'ın potadaki yeni transferi, 1930'lara damgasını vuran efsanevi atlet Jesse Owens'ın oz yeğeni... 1936'da iki Dunya, bir olimpiyat rekoru kırıp, bir olimpiyat rekorunu da egale ederek dort altın madalya ile atletizm tarihine adını altın harflerle kazıyan o efsanevi atlet Jesse Owens'ın...

Onunla anılmak tabii ki gurur veriyor, Jesse Owens'ın oz yeğeni olmak doğal olarak yureğini okşuyor... Ama o, artık bu altın yaldızlı etiketi sırtından cıkarıp, Owens soyadını başka bir kulvarda onurlandırmayı, amcasının atletizmde elde ettiği buyuk başarıyı, basketbol sahalarında taclandırmayı istiyor...

'Almanya'dan kaliteli'

"Galatasaray'a bunun icin geldim" diyor 28 yaşında ve 2.04 boyundaki power forvet... 2002 yılında Milwaukee tarafından secilip, 2003'te Memphis ile yaşadığı tek mac ile son bulan NBA macerası onu yıldırmamış... 2003'te İtalya ikinci liginden Trapani, Avrupa'daki ilk durağı olmuş... Ardından İspanya'da Granada, Yunanistan'da Panionios ve gecen sezon da Almanya'da Alba Berlin'de denemiş şansını...

Olmamış, beklediğini bulamamış...
Ve şimdi, Galatasaray Cafe Crown'da yeni bir sayfa acıyor, sarı - kırmızılı takımda başarılı olacağına inanıyor. Basketbola 10 - 12 yaşlarında başladığını belirten Chris Owens, "Beni atletizm icin teşvik edenler de oldu ama boyumun uzun olması ve annemin ısrarı nedeniyle basketbola yoneldim. Turkiye Ligi'nin sert ve rekabetci olduğunu biliyordum. Alman Ligi'nden daha kaliteli olduğunu duşunerek gelmeye karar verdim" dedi.

ABD'li oyuncu, amcası Jesse Owens'la ilgili cocukluğunda kendisine cok fazla soru sorulduğunu da soyledi. Chris Owens, "Etrafımdaki insanlar sık sık bu konu hakkında soru soruyorlardı. Soyadımı duyanlar, akrabalık bağım olup olmadığını merak ediyorlardı. Bu da beni gururlandırıyordu" ifadelerini kullandı.