Git. Yuzume oyle bakma git. Hic durma, bir gidenin bir daha asla giremeyeceği kapı orada, git. Hicbir şey acıklamak zorunda değilsin. Giderken soyleyecek şey bulamaz insanlar. Sen bahanelerin arkasına sığınanlardan olma, git.


(Oysa daha doyamadım sana... Kokunu yeterince cekemedim icime... Yapacağımız ne cok şey vardı... Neler planlamıştık... Şimdi ne yapacağım ben? Nasıl duracağım ayakta? “Kal” desem kalır mısın yar? Nasıl istiyorum yalan bile olsa “Bu gidiş sadece zorunluluktan, bekle beni doneceğim” demeni...)


Her aşk biter, sen de git. Hem zaten biteceği daha baştan belli bir aşktı bizimkisi. Sen gitmesen belli ki bir gun ben gidecektim. Herkes kendi tercihini yaşar ve sen tercihini yaptın. Rahat ol, git. Aklın kalmasın burada. Dramatik vedaların kahramanları olmayalım, git.


(Benim aklım sende kalacak. Sadece aklım değil yureğim de... Bitmezdi bizim aşkımız. Asla terk etmezdim seni. Benliğimi, varlığımı, hayatımı adamıştım ben bu aşka. Beni tercih etmeni isterdim, benimle yaşamanı isterdim. Şimdi kimi ya da neyi sectiğinin ne onemi var artık? Ağlayacağım ardından, kahretsin ağlayacağım...)


İstersen dost olabiliriz, haberleşiriz birbirimizle. Mutlu olmanı isterim. Sen mutluluğu hak eden bir insansın. Elbette ben de mutlu olacağım merak etme, git. Hayatımıza başkaları girecek ve biz belki de birlikte yaşadıklarımızı bir sure sonra hatırlamayacağız bile, git. Hangi yara kabuk bağlamamış ki bugune kadar? Hangi ateş sonmemiş ki? Yapman gerekeni yap, git.


(Sensiz mutlu olabilir miyim ben yar? Unutulabilir misin bu kadar kolay? Yaşadığımız onca şeyi silebilir miyim? Mumkun değil, seni icimden cıkarıp atmam mumkun değil. Biliyorum, hicbir ilac iyileştirmeyecek senin actığın yarayı. Senin yaktığın sevda ateşi hicbir zaman sonmeyecek. Senin mutlu olmanı istediğim de yalan. Mutlu olma yar, benim gibi sen de mutlu olma. Belki o zaman, yeniden donersin bana...)


Hadi zaman geciyor artık, git. Hem neden suratın asık? Sevinmelisin gittiğine. Aslında sana teşekkur etmeliyim. Beni bu aşkın yukunu taşımaktan kurtardığın icin. Rahatladım biliyor musun? Bende kalan birkac parca eşyanı de gonderirim ardından. Fırsat buldukca ararım seni, haydi git.


(Gitme benim guzel sevdalım, gitme. Beni bu aptal dunyada bir başıma bırakıp gitme. Gidip de yureğimi oldurme. İcim acıyor, kalbim sıkışıyor. Ben asıl sensizliğin yukunu taşıyamam gitme. Ne olur, gitme...)