.






"Şimdi soyleyeceklerimi yuttum ,
Yureğim konuşsun harf harf…"





Ey dudaklarına sirayet etmiş son(ları)baharı silemediğim,

Sen beni yureğimin cumlelerini sıvamış dudaklarımı “ suskunluğa” teyemmum etmekle suclamaktasın? Yoksa gozlerindeki hayat rengini yureğimdeki olumle suslenmekle mi itham etmektesin? Belki de beni coktan gitti bilmektesin belki de başka yureğin terini silmekte gormektesin. Beni nerde kimin huzurunda el pence divan durmuş duşunsen de ben anı yerdeyim. Suskunum ya, icindekileri okur gibiyim.




- “ Bir gun bitecekti… Bitti. Ac gelmiştin, sevgime doydun ve gittin…”

Gitmedim. Bitmedim. Olmedim ey sevgili…

Ey avuclarıma duşen tek dua,​

Ne cabuk unuttun gozlerinden izlediğim denizi? Ne cabuk bitirdin sana olan sevgimin buyukluğunu. Ben sana dua genişliğindeki kadınım demişim… Bırakır mıyım seni, olmedim daha. Ol(e)medim. Daha da olmeyeceğim.Gozlerine bulutların ozgurluğunu bırakmadan koşmak yok babama.Daha da bitmeyeceğim..Ellerine Cennet ciceklerinin kokusunu hediye eylemeden varmak yok Elif/imize….

Ey gokyuzunu gozlerinden kanatlandığım,

Daha kac nehir kuruyacak yureğimin sensizliğinde..Her sustuğumda daha kac kez kıyameti yaşayacaksın yureğinin debisinde..Şimdi kelimelerin ucunda uşumekteyim..




Dokun bana / gozlerinde olsun olum… Sar beni / yureğinde buyusun gulum…

Seni tanıdığımdan beri hicbir zaman yolumu / yuzumu senden başka bir adrese cevirmedim. Adından başka hicbir cumleye yataklık etmedim ben. Evet, kabul ediyorum suskunluğa meyil etmiş yollarım oldu ama asla senden vazgecmedim. Bir miktar umut, bir dirhem mutluluktu istediğim..Ve mavi bilyelerimi gozlerinden Cennete yuvarlamak , bezden bir bebeği senin kollarında gorme arzusu…Sonra ıslak saclarını ellerimi bir tarak misali kabul edip delice taramak…Sonra gozlerinden savrulmuş en sıcak gozyaşlarını gırtlağında yakalayabilmek..Seni “ sona “ hazırlamak değil, yeni bir umuda koşturmak…Cebinde sakladığın kaybedilişleri reddetmek seni bende yaşatarak..Siyah’a olan sevişlerini sana unutturup sana adın genişliğine denk gelen yedi rengi ispat etmek gozlerimde…




Hatırlıyorum da “ sana inat gitmeyeceğim “ dediğin gunleri… Ben de suskunluğumun yamalı haliyle haykırıyorum ki “ seni cok seviyorum “…Nerde bilirsen bil beni. Kimin yanında, kimin yamasına yureğimi yama yaptığımı duşunsen de...

Ben bir sana verdiğim bir dua’nın kavgasındayım…

Bilsen de bilmesen de…​



Kapattım tum kilitleri uzerime…
Tek sen varsın tutunduğum.
Tek sen mevcutsun bu yurekte…

İster beni suskunluğun safında son gorevimi yapmakta bil..
İster dua’ya durmuş yureğimi,
Elif/imize kavuşmaya gittiğimi duşun…

Bilsen de bilmesen de…
Ben seninim dudaklarımdaki en buyuk duam...