Soylenmeyen sozlerin ağırlığı, demir balyalar gibi coktu yureğime...Bir yanardağ misali gonul dağım!Hani bazen diyorum ki patlasa bu yanardağ!...Dokse icindeki her şeyi dışarı!...Boşalsa!...Rahatlasa artık!...

Sonra duruyorum...Sonra susuyorum...İcimden cıkan lavların etrafı yangın yerine cevireceğini duşununce kilit vuruyorum dilime...."Yan!" diyorum icime!..."Sadece sen yan!" Ve "Dayan!" diyorum gonlume!..." Herkes mutlu olsun!Sen dayan!.."

Dayan be gonlum!...Dayan ki , elbet birgun gorecektir sevgili arşa yukselen alevlerini...Dayan ki , elbet bir gun sende acan alev kırmızısı gullerin kokusu yÂre ulaşacaktır...Dayan ki bir gun alevlerin, sevgilinin gozyaşıyla buluşacaktır...Dayan gonlum!... Seni de elbet bir anlayan olacaktır!...

Dayan be gonlum!..İcine akıttığın gozyaşınla bile sitem etme sevgiliye!...Derdini başına tac et "Sevgiliden geldi." diye...Ve dayan , sorma "İcime bu yangını salıp da nereye gitti?" diye!...Sen sevgine sadık ol, o seni sevmese bile!...

Dayan be gonlum!...BîcÂre değilsin Yaradan sana yÂr...Kimsesiz değilsin, yanında "Kimsesizler kimsesi" var!...Biliyorum! Sığmazsın hic bir yere bu sevdayla, dunya sana dar!...Ama dayan gonlum!..Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var!...

Dayan be gonlum!...İcindeki aleve attığın tohumları gozyaşınla yeşert!Dayan ki her şey bitecek bir gun, kalmayacak ne gam ne dert!...Alev kırmızısı gullerden der demet demet...Bil ki!...Bil ki bir gun mutlaka bitecek bu hasret!...