Bu giydiğin beyaz bez parcası sana hic yakışmamış soyleyeyim. Cok cirkin olmuşsun ve onun icinde cok soğuk duruyorsun, cıkart onu... Ustelik guzelde kokmuyor... Hangi parfum bu toprak kokuyor ustun? ...

Seni en son boyle mi gorecektim. Hem niye beni bırakıp gittin ki ANNE? Sana ihtiyacım var. Ne buldun o diyarlarda? Biliyorum seni uzdum ama 'gencliğime ver be' don geri ne olur. Hic olmadığı kadar ihtiyacım var sana. Hem sana bu gun olanları anlatacağım. Sana onu anlatacağım İLK DEFA ANNE ... Hadi gel ve bana akıl ver. Hem ben tek başıma başa cıkamam ki bu hayatla. Hem kim yemek hazırlayacak bana iş donuşunde? Apar topar yatağımı, eşyalarımı toplamadan evden cıktığım zaman kim toplayacak geride kalanları? Kim bana kızdığında terlik fırlatacak? Kim beni ağladığımda saracak? Kim beni koklayıp ‘sacların mis gibi kokuyor ciceğim ‘ diyecek? Kim bana ağladığımda derdimi soracak ve ona sarılıp hungur hungur ağlayacağım? ...

Hadi annneeee , ustun toprak koktu. Sen yalnız gidemezsin uzaklara, USTELİK BENSİZ... Ya ben geleyim yada sen gitme! ... ANNE sana BEYAZ hic YAKIŞMAMIŞ. Ustelik cok ucuz! Hicbir iplik dikilmemiş uzerine. Sen boyle şeyler giymezdin ANNE! Hep yakışanı giyerdin. Ne oldu modacını mı değiştirdin yoksa benden habersiz? Ben sevmedim anne... Hadi ac gozlerini. Offff! Cok soğuksun ustelik, uşudun mu yoksa? Biraz sobayı yakayım mı ister misin?

Hadiiii, soyle anne oraları sevmedin değil mi? Don geriye anne, don ve ne olur bırakma...
Tamam anladım kalkmayacaksın, cevapta vermeyeceksin. Bende geliyorum o zaman BANA NE. Zaten senin sozunu dinlemiyordum değil mi? Tamam şu sandığı acayım “ der genc kız ve sandığı acar. İki dakika sonra soğuk ve urkutucu bir ses yankılanır. Kızda annesiyle birlikte gitmiştir! ...

Anneninse soğuk bedenindeki , fersiz gozlerinden bir damla yaş suzulur.
OLUM İKİSİNEDE YAKIŞMADI BEE! ...


EBRULİ SOZ; "Daha dun doğmuştum ve oleceğim... Doğmakla olmek arasındaki mesafede koskoca bir omur saklı olduğunu soyleyenler varmış. İNANMIYORUM! ..."