Yoksun; yoksulum...


Ve en cok seni ozledim ben;
Karşı komşunun sokağa cıkağı zamanı beklemeyi
her tazeyi anne gibi sevmeni
sanki ayıpmış gibi kimselere soylememeni
ve o bisikleti ilk gorduğunde koşuşunu
yağmurlu bir gunde annenin elinden yediğin ekmeği
ıslanan sokaklara bakıp duygulanmanı.
Yaz akşamlarında oturduğun kaldırımları
oturduğun cam ağacının dibini


Seni bir kez daha gormek isterdim...
Hic konuşmadan...
Kısa pantolonlu siyah beyaz halini
bir lokma boyunu...
Diz cokup yere sımsıkı...
Ama cok sıkı sarılmak sana...
Gelemiyorum varamıyorum ayaklarım mahkûm

Ben mahkûmum…


Gozyaşlarımı omuzlarına bırakıp
gitmek istiyorum şimdi
sana kim olduğumu soylemeden...
arkama bakmadan..
Ağladığımı sana gostermeden...

SENİ COK OZLEDİM..
AMA COK OZLEDİM


alinti