Hicbir filiz kendi golgesinden ote bir yerde olumu tatmamıştır..”
Ey gozlerime bahşedilmiş mucize,
Ey yureğime hediye edilmiş Cennet kokusu,
Ey nefesime serpiştirilmiş bir yudum taze hayat,
Kan ter icinde susuz dudaklarıyla ve semÂya donen dualarıyla “ bir avuc deryÂ’yı “ dileyen bir Haziran Cumartesi vaktinden duşuyorum sen kokan bu satırları..Vaveyl eden bir oğle saatinde bulunduğun yerin deli ruzgarlarında duşluyorum seni..Deli esen ruzgara inat başını eğmeyen gozlerine baka baka seni sevdiğimi haykırıyorum dua dua.... Kulağımda yankılan Cennet şarkılarıyla yeniden huzuru doldururken seni cekiyorum icime.. Toprak kokan benliğimle deniz kokan turkulerin soylendiği yureğine akıyorum.. Sen mavi bir deryÂ, ben sana kavuşmayı arzulayan - ruhi haliyle- LeylÂ.. Sana gelen yollarıma sunulmuş tum engelleri teker teker aşarak sana koşuyorum. Yureğimde toprak kokusu, yureğimde sana bir an evvel kavuşma coşkusu..Hadi sevgiliKapılarını, perdelerini sonuna kadar arala.. Mevcudiyetinin ve geleceğinin tek idamesi / gayesi koca yurekli “ umut “ sayfalarına bir “ Elif “ miktarı “gul”umse olmaya geliyorum.. Heybemde yetiştirirken her nefesine bir “ Elif “ miktarı huzuru kattığım birkac sevda gulu ve nefesimde Cennet tahayyulu ile sana koşmaktayım..Yıllarca sana sakladığım yureğimi benden emin olana “ sana “ katmaya geliyorum.. Yollarım sana, menzilim sana..Kan ter icinde kalan Haziran ayının aksine ben “ senin gozlerinde “ yaşlanmayı diliyorum.Senin mevcudiyetine idrakim tamamdır artık.. Gayri benliğim senin varlığında sonlansın sevgilim…Cunku biz bir mucizenin gerceğe en yakın halinde sevdik birbirimizi.. Biz ki; dallarında bir “ Elif “ miktarı huzur, koklerindeki taze umutları taşıyan gul-i rÂna’nın sevdaya sunulan bir avuc mutluluğuyuz..
Tedavulu coktan kalkmış bir omrun peyderpey yeniden yaşatılması değil bizim sevdamız. Bitkisel hayatta yaşayan bir bedene yeniden omur bicmek degil yaşadıklarımız.. Ayrı gokyuzune aynı gozle bakan bir sevdanın en yalın haliyiz.. Tumceleri sevda ile nakış edilmiş cumlenin icinde yureği Cennet kokan bir ozneyle ile bir yuklemiz.. Biz ki toprağın suya hasret kaldığı zaman diliminde gokten duşen - bir “ Elif “ miktarı “gul”umse’yiz.. Şimdi sevme zamanı.. Şimdi kavuşma zamanı..Gokten inen nurun toprakla kavuşmasında temaşa edilen mucizenin kelimelere dokulen haliyiz biz.. Sen ve ben bir’iz..Sen ve ben hep biziz.. Biz ki ;bir “ Elif “ miktarı huzuruz yetim ceylanlara hediye edilen.. Biz ki; taze guluz nadasa bırakılmış topraklarda yeniden yeşeren.. Ve biz ki, birbirimizin kaderine yazılmış bir omurluk sevdayız yıllarca kıyıda koşede delice beklenilen…


Nefesindeki hayatla soluklandığım saklı sevdam,
Sevda mucizesinin yeniden tezahur ettiği gozlerine yaşat beni.. Sonra da yeşil Cennetindeki gonca gullerinle sar beni…Hadi sevgili durma oyle.. Mavi bilyelerin cam soğukluğunda uşuyen yureğimi sıcak şefkatinle kundakla. Uzerinde utusuz gomleği bir de yamalı pantolonu ile sana koşan bu adamı ilkokul cağındaki orgulu saclarıyla siyah- beyaz fotoğraflara bile renk katan yaşı kucuk ama yureği buyuk o kahve gozlu kızın yureğine al..Gozlerinde her gun tekrarlanan bayram sabahlarının guzelliğine kat beni.. Baktığın her gokyuzunde benim gulen yuzumu gorebilecek kadar benimse beni..Bir an tıkanan hayatın icinde anlamını idrak edemediğimiz ama onsuz mevcudiyetimizi idame ettiremediğimiz nefesinle sev beni.. İcine cek beni.. Taaa ciğerlerine doldur beni. Uzaklığımı unut, nefesime sokul.. Şah damarlarımdan bir an bile ayrılma sevgili.. Yoğunluktan bitap duşen yureğimi nefesinle tazelendir.. Hadi el gibi sevgili durma yanımda . Ne olursa olsun yaşat beni yaşadığın sevdanın en yalın zamanında.. Kapı zile basan kişinin aşikÂr olmasına inat sen hep benden başka her şeyi unutacak kadar sev beni..
Hadi sevgili.. Bu Cumartesi bana memleketinden guneşler topla heybene..Biraz da deli esen ruzgardan doldur eteklerine..Bana gelirken toz toprak koksun yureğin… Ellerin ise huzur… Şimdi seni bekliyorum aynı gokyuzunun altında. Sana kanatlanmak uzereyim.. Hicretim sana.. Yollarım sana… Menzilim sanadır..
Unutmadan sevgili.. Gozlerimi kapattım.. Hani her zaman sana dediğim gibi” bir gun gozlerine bir şey olur da bir goz gerekirse karanlıklarına.. İşte bak yine gozlerimi sana verdim.. Kapattım ışıklarımı.. Annemin tulbentiyle perdeledim guneşi.. Sağım- solum karanlık mı sanıyorsun şimdi.. Tut ellerimi şimdi.. Gozlerin ışığım, adımların adımlarım olsun…Hadi gozlerimi kapattım ve kulağımda Cennet şarkılarıyla coşarken kulağına fısıldıyorum sevgili…
“ Senden başka her şeyi unutacak kadar seviyorum seni ..."
………...
Hep bir “ Elif “ miktarı “gul”umse ne olur…
Cunku; gulmek sana yakışıyor.....
Gulumse ne olur…
Gulumsediğin,
Bende yaşadığın,
Beni “ sende “ yaşattığın icin
“ Eyvallah sevgili eyvallah….”