Oyle bir dunyada yaşıyoruz ki bakışımız yerli yerinde, ama goruşumuzu yitirdik. Sozler, sesler coğaldı, fakat dinlemeyi kaybettik. Aklımız ve kalbimiz turlu esaretlerin pencesinde sanki. Gorduklerimize kor, işittiklerimize sağır, bildiklerimize yabancıyız. Bir gaflet kuyusunun karanlığında hayatın hakikati olan olume bile yabancı kalmayı tercih ediyoruz.
Hakim kultur tarafından hırsla buyutulen dunya telaşımızın sadece yorgunluğu kalıyor ustumuzde. Mal mulk, konfor, şohret, itibar ile kalbimizi teskin edebileceğimizi zannediyoruz. “Hayata dort elle sarılma”, “hayattan zevk alma” telkinlerinin unutkanlığına sığınıyoruz. Unuttuğumuz ecelin bizi unutmayacağını, bir gun muhakkak kapımızı calacağının farkındayız ustelik.
Artık olum sadece haber değeri taşıyan basit bir hadise gibi sunuluyor ve oyle algılanıyor. Vahşet goruntuleriyle dolan bir hafıza ile değiştiriyoruz kanalı. Duyduğumuz ama dinlemediğimiz olum haberlerinin ardından cayımızı yudumluyoruz. Tuhaf ki, hicbir olum haberi bize kendi olumumuzu hatırlatmıyor.

Olumu anmanın fazileti
Hz. Peygamber s.a.v. şoyle buyurmaktadır:
“Lezzetleri kesip yıkan olumden cokca bahsedin!”
Hadisin manası: Onu anmakla hazları bulandırın ki hazza olan meyliniz kesilsin. Dolayısıyla Allah’a yonelmiş olasınız!
Yine şoyle buyurmuştur:
“Eğer hayvanlar olum hakkında ademoğlunun bildiğini bilseydiler, insanlar onlardan semiz bir et yiyemezlerdi.” (BeyhÂk&#238
Yani uzuntu ve korkularından bir deri bir kemik kalırlardı.
Hz. Âişe r.anha şoyle sordu:
– Ey Allah’ın Rasulu, şehitlerle beraber haşrolunacak bir kimse var mı?
Hz. Peygamber s.a.v. cevap olarak şoyle dedi:
– Evet! Yirmi dort saatte yirmi defa olumu anan kimse!” (TaberÂn&#238
Butun bu faziletlerin sebebi olumun anılmasıdır. Olumun anılması da aldanış evinden uzaklaşmayı ve ahiret icin hazırlıklı bulunmayı gerektirir. Olumden gaflet ise insanı dunya şehvetlerine dalmaya davet eder.
Hz. Peygamber s.a.v. şoyle buyurmuştur: “Muminin hediyesi olumdur.” (Hakîm)
Bunu şu hikmete binaen soylemiştir: “Dunya muminin hapishanesidir.” (Muslim)
Cunku mumin, dunyada nefsinin şiddetinden, şehvetlerinden uzak durmaktan, şeytana karşı koymaktan dolayı sıkıntıdadır. Bu bakımdan olum onun icin bu azaptan kurtulmaktır. Kurtuluş ise onun icin hediyedir. Zira Hz. Peygamber s.a.v şoyle buyurmuştur:
“Olum her musluman icin kefarettir.” (Ebu Nuaym, Hilye; Beyhakî, Şuab’ul-İman)
__________________