Bugun Allah icin ne yaptım sorusuna vereceğin bir cevabın olsun…Ben bugun bir tohum ektim, bolluk ve bereketin kaynağı olan toprağın bağrına, oyle bir tohum ki, mizacında rahmet var, ilahi dokunuş var, derinliklerinde sakladığı nice sırlar var, keşfedilmeyi bekleyen… İşte ben bugun bu tohumu vatanına kavuşturdum, filizlensin, boy versin, yeşersin, erdem ciceklerinin kokusunu salsın kÂinata, mutluluğu ve huzuru yaysın dallarıyla dort bir yana, yeşilliği ferahlık olsun, nefes almayı unutmaya yuz tutmuş solgun simalara… Toprağın karakterine bakmadan attım bu tohumu ki, bir atıldığı topraktan, bin olarak cıksın ve tohumun bereketi beni Hakkın kapılarına getirsin…Bugun Allah icin ne yaptım sorusuna vereceğin bir cevabın olsun…Ben bugun bir mum yaktım, karanlıkları aydınlatmak adına. Yolunu kimse kaybetmesin diye, ışığa hasret yureklerin hanelerine mutluluk eşiklerinden suzulup aydınlığı getireyim diye. Guzellikler kuytularda kaybolmasın diye. Umutlarını sessizlik deryalarında yankılandıranların ve şafakları hic ağarmayanların, gecelerini gune eş değer kılayım diye. Onlarında ışıkla hasbi haline vesile olayım diye bugun bir mum yaktım. Ve belki de bu mumum aydınlığıyla karanlık olacak olan yollarımda ışığa kavuşacak, aydınlanmalarına vesile olduğum ışık erlerinin dualarıyla hic sonmeyecek bir kandilim olacak…Bugun Allah icin ne yaptım sorusuna vereceğin bir cevabın olsun…
Ben bugun gokkuşağına bir renk kattım. Kırmızı sevgiyi, Turuncu neşeyi, Sarı beklentiyi, Yeşil uyumu, Mavi huzuru, Lacivert seziyi ve mor ruh sağlığını simgelerken, ben umudun beyazını ekledim semadan gonullere ulaşan sevgi koprusune… Bilmeli ki bir gonul, bir yureği ayakta tutandır dirhem de olsa umut. Umutla bekleyenlerin ufukları hep bembeyazdır, başka renkleri, umduğu gelip elinden tutunca kadar yaşamına katmaz bir yurek… Şimdi ben o beyazın taliplisiyim, bir gonlun umudu olmalıyım ki, umudu olmayanları kapısında istemeyen Rabbimin karşına umutla cıkabileyim…
Bugun Allah icin ne yaptım sorusuna vereceğin bir cevabın olsun… Ben bugun ummandan bir damla suyu alıp, kurak topraklara getirdim. Avuclarıma ve suyun azlığına aldırmadım. Cunku biliyordum ki o toprağın bir karesi bile ıslansa geriside suya kanmış gibi olur. O ki, hic olmazsa damlanın duştuğu yer ferahlayıp, bir damlalıkta olsa avuclarımla getirdiğime dua olur. O dua ki, ebediyete getirir seni… Toprak serinler, bağrından buketler sunar hic solmayan ve fanilikle son bulmayan buketler… Rabbim o rahmet ummanından bir damlada yureğimize akıtsın, kurumuş topraklara bin bir zorlukla getirilen suların hurmetine, Rabbimde katından en guzel af demetlerini sunsun bu ciceklerin yeşermesine vesile olanların kutsi gonullerine…Bugun Allah icin ne yaptım sorusuna vereceğin bir cevabın olsun…Ben bugun bekleyen garip bir yureğin yorungesi oldum. KÂh caresizlik buzullarını eriten, care guneşi... KÂh sıcaktan kavrulmuş umutsuzluk collerinin, umut vahaları. Kimi zaman hasret yağmurlarında ıslananların, vuslat sancağı. Kimi zamanda hazanda olana baharı kucaklayıp sunanı… Sahillerde yolları gozleyenlerin, kucuk şişeler icinde de olsa beklediğini yollayanı... Bunları yapmalı ki bir yurek, beklediğini bulsun, O(c.c), umut ettiğini gariplik deryasında bekleyen yureğine sunsun…Eğer bir tohum atmışsan toprağa ve tohumun bereketi senden sonrakilere de ulaştırmışsan…
Karanlıkta kimsenin kalmaması icin bir mum yakıp, etrafını aydınlatmışsan…
Bir gokkuşağına umudun beyazını katıp seni bekleyenlerin gonlune varabilmişsen…
Kurak bir toprağa bir damlada olsa suyu getirip ac olan toprağı ferahlatmışsan…
Her şeyi senin yorungende olan bir yureğin yukunu taşımışsan… Bil ki, bugun Allah icin bir şey yaptın…Seni tanımasa da, sen onu tanımasan da yureğine yakınlardan ve uzaklardan nice dualar ulaştırdın.Ebediyetini belki de hic ummadığın bu kucucuk damlalarla rahmet deryalarına kavuşturdun.Ellerinle verdiklerin seni Hakkın rızasıyla buluşturdu.

Alıntıdır.

__________________