Ramazan ayının İslÂm Dîni'nde ayrı bir yeri ve onemi vardır.


O, orucuyla, iftarıyla, mukabelesiyle, teravih ve sahuru ile insanların aşk ve şevk ile Allah'a ibadete koştuğu bir aydır. Bu mubarek ay, butun insanî hususiyetlerin inkişafına acık bir fırsat, bir ganimet donemidir. Allah Resulu (aleyhi ekmelu't-tehÂyÂ), Kur'Ân'ın nazil olduğu, Cennet kapılarının ardına kadar acıldığı, mağfiretle tullenen bu mubarek ve bereketli zaman dilimini ummetinin dolu dolu gecirmesini, gerek fiili ile gerekse sozleri ile teşvik etmiştir.
Ramazan ayında diğer zamanlarda olmayan bir ibadet vardır ki, bu, gunduz orucla melekliğe, ruhaniliğe acılan insanların, geceleyin cemaat hÂlinde Allah'a kulluk borcu olarak eda ettikleri teravih namazıdır. Teravih namazı, İslÂmî şeairden kabul edilmiştir. Şeair, Muslumanlığın sembolleri, bir yerin Musluman diyarı, bir toplumun Musluman toplumu, bir ferdin de Musluman olduğunu gosteren alÂmetlerdir; ezan, Cuma ve bayram namazları, Kurban kesmek gibi. Bu bakımdan, şeairin sunnet olanları, şahsî farzlardan daha ote bir değere sahiptir.



Teravihin kelime manÂsı



Teravih, rahatlamak, dinlendirmek manÂsına gelen "terviha" kelimesinin coğuludur. Ramazan ayına mahsus olan ve yatsı namazından sonra eda edilen bu ibadetin her dort rekatının sonunda istirahat icin oturulmasına terviha denmiştir. Sonraları, bu kelimenin coğulu olan teravih, Ramazan gecelerinde yapılan ibadetin, kılınan namazın adı olmuştur.2


Dindeki Yeri



Teravih namazını kılmak, Âkil, baliğ erkek ve kadın Musluman icin sunnet-i muekkededir.3 Farzların cemaatle kılınması İslÂm'ın şiarı olduğu gibi, teravihin cemaatle kılınması da, bu sunnetin şiarı olmuştur.4 Teravih, Peygamber Efendimizin sunneti olup,5 aynı zamanda İslÂm dininin şiarlarından ve zahiri alÂmetlerinden kabul edilmiştir.6 Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s), bir cok hadislerinde Ramazan gecelerinde ibadeti teşvik etmiştir:
Kim Ramazan'da inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek, O'nun rızasını kazanmak icin kıyam ederse (teravih kılarsa), gecmiş gunahları bağışlanır.7

Allah, Ramazan ayında oruc tutmanızı farz kıldı. Ben de, Ramazan gecelerinde kıyam etmenizi (teravih namazı kılmanızı) sunnet kıldım. Kim, inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek ihlÂsla oruc tutar ve kıyam ederse (teravih namazı kılarsa), annesinden doğduğu gunku gibi gunahlarından temiz hÂle gelir.8
Hadislerde gecen "Ramazan'da kıyam etme" ile teravih namazının kastedildiği hususunda ittifak vardır.9
Allah Resulu, sozlu teşvikinin yanında bizzat kendisi Ashabı ile birlikte bir-kac gece teravih namazını kıldırmış, fakat farz kılınır endişesi ile devam ettirmemiştir. Hz. Aişe'den rivayet edildiğine gore, Peygamber Efendimiz, iki veya uc gece mescidde cemaatle teravih namazını kılmış, ucuncu veya dorduncu gece insanların yoğun ilgisini gorunce yatsı namazını kıldırıp, hucresine cekilmiş ve teravihi kıldırmak icin cıkmamıştı. İnsanlar, Hz. Peygamber'in (s.a.s.) cıkacağını umdukları icin beklemişler, hatt uyudu ise uyansın diye oksurmeye başlamışlardı, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), (sabah namazı vaktinde) mescide cıkıp, orada bekleyenlere şoyle buyurdu: "Sizin bu namazı kılma hususunda ne kadar istekli olduğunuzun farkındayım; onu size kıldırmama da bir engel yok. Fakat teravihin size farz kılınmasından endişe ettiğim icin cıkıp kıldırmadım. Şayet farz kılınacak olsa, bunu hakkıyla yerine getiremezsiniz."10
Allah Resulu (s.a.s.), şahsî hayatında dinin emirlerini en zirvede yaşamaya calışırdı. Gece ayakları şişinceye kadar namaz kılardı" ama, buna rağmen hemen her mevzuda ummetinin hepsinin uygulayabileceği olcude dinin emirlerini tavsiye ederdi. Hz. Aişe validemizin beyanlarıyla O, "İki şey arasında muhayyer bırakıldığında, ummeti icin kolay olanı secerdi,"12 MeselÂ, misvak konusunda "Eğer ummetime zor gelmeyeceğini bilseydim, her namaz oncesinde, misvak kullanmalarını emrederdim."buyurmuştur. Teravih namazını farz kılınır endişesi ile bırakması da, O'nun ummetine olan şefkat ve merhametinin ayrı bir tezahurudur.
Peygamber Efendimizin (s.a.s.) ashabına teravih namazı kıldırmak icin Ramazan ayının hangi gecelerinde cıktığını ise Ebû Zerr'den gelen şu rivayet acıklamaktadır." Hz. Peygamber, Ramazan'ın bitmesine bir hafta kalıncaya kadar bize farz dışında hicbir namaz kıldırmadı. Ramazanın 23. gecesinde gecenin ilk ucte biri gecinceye kadar bize namaz kıldırdı. Ramazanın 24. gecesinde bize namaz kıldırmadı. Bir gun sonra, 25. gecesinde yine kıldırdı. Ben, "Ey Allah'ın Resulu, gecenin kalan yarısında da bize namaz kıldırsaydınız." deyince, Hz. Peygamber cevaben, "İmam namazı bitirinceye kadar onunla namaz kılmak, butun geceyi ihya etmeye eş değerdir." buyurdu. Ramazan'ın 26'sında gecenin ucte birine kadar beklediğimiz hÂlde, Allah Resulu bize namaz kıldırmadı. Ramazanın 27. gecesi Allah Resulu (s.a.s.), ailesini ve Ashabını topladı, bize butun gece namaz kıldırdı. Namaz o kadar uzadı ki, biz sahur vakti gececek sandık. Ramazan'ın geri kalan gecelerinde ise Peygamberimiz bize namaz kıldırmadı."15 Bu rivayetten Peygamber Efendimiz'in, Ramazanın 23, 25 ve 27. gecelerinde cıkıp teravih namazı kıldırdığı anlaşılmaktadır.



Teravihin sunnet oluşunun delilleri


Teravih namazı, icm ile Peygamber Efendimiz'in sunnetidir. Bazılarının iddia ettiği gibi, Hz. Omer'in (r.a.) ihdas ettiği bir ibadet değildir."16 Aşağıdaki hadisler, bu konuda yeter delildir:
1. Bizzat Peygamber Efendimiz, teravih namazı kılmanın kendi sunneti olduğunu ifade etmişlerdir:
Allah, Ramazan ayında oruc tutmanızı farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerinde kıyam etmenizi (buradaki "kıyam" dan maksat icm ile teravih namazıdır) sunnet kıldım. Kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek ihlÂs ile oruc tutar ve kıyam ederse (teravih namazı kılarsa) annesinden doğduğu gunku gibi gunahlarından temizlenir."17
Hadisin metnindeki "Ben de Ramazan gecelerinde kıyam etmenizi (teravih namazı kılmanızı sunnet kıldım.)" ifadesi, teravih namazının Peygamber Efendimiz'in (s.a.s.) sunneti olduğunu acıkca gostermektedir.18
2. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), daha once de gectiği uzere, kendisi birkac gece cıkarak cemaatle teravih kılmış, daha sonra farz kılınır endişesi ile cemaatle kılmamıştır. Fakat kılınmasını da tavsiye buyurmuşlardır: Kim Ramazan'da inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek, O'nun rızasını kazanmak icin kıyam ederse (teravih namazı kılarsa), gecmiş gunahları bağışlanır.19
3. Hz. Peygamber (s.a.s), Ramazan ayında bir gece mescide cıkmış ve mescidin bir kenarında namaz kılan insanlar gorerek, "Bunlar ne yapıyorlar?" diye sorduğunda, orada bulunanlardan biri şoyle cevap vermiştir: "Ey Allah'ın Resulu, bunlar hafız olmayan kimseler; Ubeyy İbn Ka'b onlara namaz kıldırıyor." Resûlullah, bu cevaptan memnun olarak,"Ne guzel yapmışlar, isabet etmişler!'" buyurmuştur.'20 Allah Resulu'nun Sahabenin yaptığını istihsan etmesi, O'nun takririni ve rızasını gosterir ki bu da, sunnetin bir ceşididir.21
4. Hz. Peygamber'in Raşid Halifelerinin yaptığı da sunnet hukmundedir. Cunku Peygamber Efendimiz (s.a.s.) "Benim sunnetime ve RÂşid Halifelerimin sunnetine sarılın; hem de azı dişlerinizle sımsıkı yapışın"22 buyurmuştur. Hz. Omer de, RÂşid Halifelerden birisi olduğundan dolayı onun yaptığı da sunnet hukmundedir.
Butun bunlardan anlaşılmaktadır ki, teravih namazı, Peygamberimizin teşvik ve tertib ettiği bir sunnetidir. Hz. Omer ise, ancak Resûlullah'ın (s. a. b.) arzuladığı ve hoşnut olduğu bir uygulamayı ortaya koymuştur. Ummetine karşı cok şefkatli ve merhametli olan Allah Resulu, farz kılınır endişesi ile cemaatle kılmayı bırakmış, fakat ummetinin kılmasını teşvik etmişti. Cunku, Allah Resûlu'nun zamanı vahiy ve teşri zamanı idi. Bu şekilde cemaatle devam edildiği takdirde vahyin gelmesi mumkundu. Fakat O'nun vefatıyla farz kılınma endişesi ortadan kalkmış oluyordu.
Hz. Omer, kendi zamanında farzlarda herhangi bir artma veya eksilmenin soz konusu olamayacağını bildiğinden, teravihin yeniden cemaatle kılınması icin Ubeyy İbn Ka'b'ı gorevlendirmiştir.23
Nitekim, Hz. Omer, Hz. Ubeyy ibn Kab'ın arkasında insanları topladığında cemaat olarak Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. İbn Mes'ud, Hz. İbn Abbas, Hz. Talha, Hz. Zubeyr, Hz. Muaz gibi onde gelen sahabilerin de icinde bulunduğu Muhacir ve Ensar'dan bir cok insan namaz kılmıştır. Bunlardan herhangi birisinden en kucuk bir itiraz gelmemiştir. İtiraz etmek şoyle dursun, Hz. Omer'in yaptığının Allah Resûlu'nun sunneti olduğunu bildiklerinden dolayı takdirle karşılamış, uygulanmasında yardımcı olmuş ve daha sonra da devam ettirmişlerdir.24 Hz. Omer'in bu icraatını hep hayırla yad ederek, onun icin şoyle dua etmişlerdir: "Omer, mescidlerimizi nurlandırdı; Allah da onun kabrini nurlandırsın."25
Teravih namazı, İslÂm'ın şiarlarından kabul edilmiş ve Asr-ı Saadet'ten gunumuze kadar camilerde cemaatle kılınmıştır. Bu kadar yerleşmiş bir sunneti hafife almak doğru değildir. Cunku, bu namazı inkÂr eden kimse İslam Âlimlerine gore bid'atcı, dalÂlete duşmuş/cizgi dışına cıkmış olarak kabul edilmiş ve şahitliği de reddedilmiştir.26


Teravih namazı kac rekattır?



Teravih namazının rekÂt sayısı ile ilgili goruşleri iki kategoride değerlendirmek mumkundur.
1. Teravih namazının 20 rekÂt olduğunu soyleyenler ve delilleri:
Teravih namazı Hanefî27, Şafiî25, Hanbelî29 mezheplerine gore 20 rekÂttır.30 Maliki mezhebinde ise 20 ve 36 rekÂt olduğu şeklinde iki goruş vardır. Bununla birlikte teamulun, seleften halefe 20 rekÂt olduğu da, bahsi gecen mezhebin bazı kitaplarında ifade edilmiştir.31 Şafiî Mezhebi'nin en onemli imamlarından olan İmam Nevevî, teravih namazının Âlimlerin icmÂsı ile sunnet olduğunu vurguladıktan sonra, mezheblerine gore 20 rekÂt olduğunu da acık bir şekilde ifade etmektedir.52



Daha once gectiği uzere, Hz. Aişe'den gelen rivayette Peygamber Efendimiz, Ramazan'da birkac gece teravih namazı kıldırmış, sonra da farz kılınır endişesi ile bırakmış; fakat Ashabının kılmasını teşvik etmiştir. Bu rivayette Hz. Peygamber'in kac rekÂt kıldırdığı belli değildir.
Hz. Omer, Sahabeyi Ubey İbn Ka'b'ın33 imamlığında bir araya toplayarak 20 rekÂt olmak uzere teravih namazını kıldırtmış ve Sahabeden hic kimse de buna itiraz etmemiştir. Bu durum, onların bu konuda bildikleri bir şeyin olduğunu gosterir. Nitekim İmam A'zam, buna dikkat cekerek, Hz. Omer'in bu uygulamayı kendiliğinden ortaya atmadığını, bu hususta bir bid'at işlemediğini, Allah Resûlu'nden oğrendiği bir bilgiye dayanarak boyle yaptığını soylemiştir.34 Sahabenin bu şekilde Hz. Omer'in yaptığını guzel gorerek muvafakat etmeleri, onların bu konudaki icmÂlarını gostermektedir. Bu icmÂın dayanağı da, Hz. Peygamber'in fiilidir. Onların bir meselede icm etmesi ise, nass/dini delil gibidir.15 Teravih namazı, daha sonra Hz. Osman ve Hz. Ali donemlerinde de 20 rekÂt olarak kılınmış ve o gunden bugune bu şekilde amel edilmiştir.56 Teravih namazının "20 rekÂt" olduğu hususunda, muhaddislerin kriterlerine gore merfu olarak gelen sahih bir rivayetin bulunmaması, bu meseleye zarar vermez. Zira sahabenin icm ile ortaya koyduğu tatbikat bellidir.
Hz. Omer'in teravihin 20 rekÂt olarak cemaatle kılınmasını emretmesi, dağınıklığı onlemek icindir. Cunku onceden mescidde fert ve grup olarak dağınık bir şekilde kılınıyordu.
Teravih namazı, o gunden bu gune mescidde cemaatle 20 rekÂt olarak kılınagelmiştir. Nitekim İbn Abidin, teravihin doğuda ve batıda 20 rekÂt kılındığını kaydetmekle, bu teamulun ne kadar guclu olduğunu ifade etmiştir37
Sahabenin fiilî olarak teravih namazını 20 rekÂt kılmalarını destekleyen rivayetler de vardır:
İbn Abbas'tan (r.a), "Peygamber Efendimiz'in Ramazan'da 20 rekÂt teravihi ve vitri kıldırdığı rivayet edilmektedir.3" Bu rivayet her ne kadar zayıf olsa da, sahabenin fiilî icmÂı ile kuvvetlenmektedir.5" Cunku Hz. Aişe'den Hz. Peygamber'in Ramazan gecelerinde cok namaz kıldığını bildiren rivayetler, sahabenin 20 rekÂtta icm ve cumhur ulemanın teravihin 20 rekÂt olduğunda ittifak etmesi gibi hususlar, İbn Abbas'tan gelen bu rivayeti guclendirmektedir. Zikredilenler, hadisin sıhhatine cok kuvvetli karinedir.
Ayrıca Saib İbn Yezid'den, "Biz Hz. Omer zamanında 20 rekÂt ve vitri kılardık."40 rivayeti vardır.
2. Teravihin 8 rekÂt olduğunu soyleyenler ve delilleri:


Teravihin 8 rekÂt olduğunu soyleyenler de vardır. Bunların delillerinin başında, Hz. Aişe Validemizin, "Hz. Peygamber, ne Ramazan'da ne de Ramazan dışında 11 rekÂttan fazla kılmazdı."12 rivayeti gelmektedir. Bu rivayet, yine ondan gelen, "Ramazan ayı gelince Allah Resûlu'nun rengi değişir, cok namaz kılar, Allah'a dua dua yalvarırdı Ve "Allah Resulu, Ramazan'ın son 10 gununde başka zamanlarda ibadet hususunda gostermediği cehd ve gayreti gosterirdi."11 rivayetleriyle bir arada ele alınıp, teravihten cok teheccudle alÂkalı bulunmuş, 11 rekÂttan 8 rekatının teheccud, 3 rekÂtının ise vitir olduğu -bir hadis-i şerifte, "Gece kıldığınız son namaz vitir olsun."45 buyurulması da nazarı itibara alınmış ve butun dolayısıyla teravihin 20 rekÂttan az olmadığı kabul edilmiştir.46
Teravihin 8 rekÂt olduğunu soyleyenlerin diğer delilleri, Hz. Cabir'den (r.a.), Peygamber Efendimiz'in Ramazan'da 8 rekÂt ve vitir namazı kıldırdığı" rivayeti ile, Hz. Omer'in Ubey İbn Ka'b'a teravihi 11 rekÂt kıldırmasını emrettiğine dair rivayettir. Bu rivayetlerden birincisi, senedinde, Yahya İbn Main'e gore munkeru'l-hadis, Ebû Davud ve Nesaî'ye gore ise metruk olan İsa İbn Cariye'nin48 bulunması; diğeri ise, bizzat Ubeyy İbn Ka'b'dan teravihin 13 ve 23 rekÂt kılındığı rivayetleri, bir de soz konusu rivayetin senedinde yer alan Muhammed İbn Yusuf sebebiyle mualleldir. Ayrıca, Hz. Omer doneminde teravihin 20 rekÂttan az kılındığına dair sahih rivayet olmadığı gibi, aksine 20 rekÂt kılındığı bircok sahih rivayetlerle sabittir.49
Hanefılerden İbn Humam, teravihin 20 rekÂt olduğunu, bunun 8 rekÂtının sunnet, geriye kalanın ise mustehap olduğu goruşundedir. Fakat, İbn Humam'ın bu yaklaşımı icmÂya terstir. Cunku kendilerine iktida edilen dort mezheb imamlarından İmam A'zam, Şafiî ve Ahmed ibn Hanbel'e gore teravih 20 rekÂt, İmam Malik'ten ise teravihin 36 rekÂt olduğu goruşu rivayet edilmektedir. Gorulduğu uzere, 20 rekÂtta icm vardır ve 20 rekÂtın şu kadarı sunnet, kalanı mustehap şeklinde bir yaklaşım soz konusu edilmemiştir. Dolayısıyla İbn Humam, bu goruşunde munferid kalmıştır. Kaldı ki, yukarıda iktibas ettiğimiz"Benim sunnetime ve Raşit Halifelerimin sunnetine sarılın, hem de azı dişlerinizle sımsıkı yapışın (dort elle sarılın)" hadisine gore, Hz. Omer'in uygulaması da sunnet hukmundedir.



Gozden uzak tutulmaması gereken bir husus da şudur: Sahabe icerisinde RÂşid Halifelerin, onların icinde de Hz. Ebû Bekir ve Hz. Omer'in ayrı bir yeri vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) onların bu durumuna şu hadisleri ile dikkati cekmiştir: "Benden sonra Ebû Bekir ve Omer'e (r.a.) uyun; onların cizgisinden gidin."50
Netice itibariyle, teravih namazı İslÂm'ın şearindendir. Sunnet-i muekkededir. Sahabenin icmÂı ile 20 rekÂttır ve cemaatle kılınması sunneti kifayedir. Ve dunden bugune 20 rekÂt olarak ve tercihan cemaatle kılınagelmiştir.

Dipnotlar
1-Buhari, salatu't-teravih 1;Muslim,salatu'l-musafirin 174; Tirmizi, fezail 82; 2-Ayni,el-Binaye fi şerhi'l-Hidaye 2/659;el-Mevsuatu'l-fıkhiyye 27/135, İbn Manzur, Lisanu'l-Arab "rvh" md.
3-el-Mevsuatu'l-fıkhiyye 27/136; Mevsili, el-İhtiyar 1/472; İbn Abidin,Reddul-Muhtar 2/4 4-Serahsi, el-Mebsut 2/145, Kandehlevi, Evcezu'l-mesalik 2/294.
5-Ibn Kudeme, el-Muğni 1/833; Buhuti (Hanbeli), Keşşafu'l-kına I/425; Kasım İbn Abdillah el-Konevi, Enisu'l-fukaha 1/107; Muhammed Said es-Sağarci, el-Fıkhu'l-Hanefi 1/225.
6-Ebu İshak el-Hanbeli, el-Mubdi 2/17.
7-Buhari, salatu't-teravih 1;Muslim, salatu'l-musafirin 174.
8-Nesai,sıyam 40, İbn Mace,ikame 173; Musned 1/191.
9-Ayni, Udetu'l-kari 9/198; Şerbini,el-İkna I/117 10-Buhari, salatu't-teravih 2;Muslim,salatu'l-musafirin 178.
11-Buhari, teheccud 6; Muslim, sıfatu'l-kıyamet 81.
12-Buhari, menakib 23; Muslim, fazail 77.
13-Buhari, iman 26; Muslim,taharet 42.
14-Kandehlevi, Evcezu'l-mesalik 2/285 -286; el-Mevsuatu'l-fıkhiyye 27/137; Haydar Hatipoğlu, Sunen-ibn Mace Terceme ve Şehri 4/102.
15-Ebu Davud, salat 318; Tirmizi,savm 81; İbn Mace,ikame 173.
16-Nevevi,el-Mecmu 4/37; Buhuti,Keşşafu'l-kına I/425, Ebu İshak el-Hanbeli, el-Mubdi 2/17.
17-Nesai, sıyam 40, ibn Mace, ikame 173; Musned 1/191.
18-Tehanevi, İ'lau's-sunen 7/57-58; Ayni, el-Binaye fi şerhi'l-hidaye 2/662.
19-Ebu Davud, Ramazan 1; Zeylai, Nasbu'r--raye 2/175; Tehanevi, İ'lau's-sunen 7/59-60; Bu rivayetin senedindeki Muslim İbn Halid'den dolayı zayıf olduğunu soyleyenler varsa da bu isabetli değildir.Cunku İbn Main ve Darakutni bahsi gecen ravinin sika olduğunu soylemişlerdir.Ustelik bu zat İmam Şafii'nin de hocasıdır.Bkz.Kandehlevi Evcezu'l-Mesalik 2/292.
20-Tehanevi,İlau's-sunen 7/59-60
21-Tirmizi,ilim 16; Ebu Davud,sunnet 5; İbn Mace, mukaddime 6.
22-Bkz.İbn Abdi'l-Berr, İstizka 2/237-9;Şatibi, el-İ'tisam 1/193-194,292.
23-Mevsili,el-İhtiyar, 1/168-69;Sağarcı, el-Fıkhu'l-Hanefi,1/226.
24Serahsi,el-Mebsut 2/144.
25-İbrahim Halebi, Multeka, s.119; Tahtavi,Haşiye ala Meraki'l-Felah s. 334.
26-Serahsi,el-Mebsut 2/144; İbn Abidin, Reddu'l-muhtar 2/45;el-Mevsuatu'l-fıkhıyye 27/141.
27-Şihabuddin er-Remli, Nihayetu'l-muhtac 2/126.
28-Buhuti, Keşşafu'l-kına 1/425; İbn Kudeme, el-Muğni 7/834.
29-İbn Abdi'l-Berr, et-Temhid 8/113; es-Seyyid el'Bekri, İanetu't-talibin 1/265; Ebu İshak el-Hanbeli,el-Mubdi 2/17; Gaffal,Hilyetu'l-ulema 2/119; Hatib Şirbini,Muğni'l-muhtac I/226.
30-Dusuki,Haşiye ale'ş-Şerhi'l-Kebir 1/503.Bkz.Hafid İbn Ruşt, Bidayetu'l-muctehid 1/166.Kandehlevi,Evcezu'l-mesalik 2/304.
31-İbn Teymiye,el-Muharrer fi'l-fıkh 1/90.
32-Nevevi,el-Mecmu 4/37.
33-Hz.Omer'in Ubey İbn Ka'b'ı secmesi onun Allah Resulu zamanında teravih kıldırmasından dolayıdır.Kandehlevi, Evcezu'l-Mesalik 2/296.
34-Mevsili,el-İhtiyar 1/68;Muhammed Said es-Sağarci, el-Fıkhu'l-Hanefi1/225-226.
35-Bkz.Kasani,Bedai'us-sani' 2/275;Ibn Kudeme ,el-Muğni 1/834-835; el-Mevsuatu'l-fıkhıyye 27/141; İbn Abidin, Reddu'l-muhtar 2/43-44.
36-el-Mevsuatu'l-fıkhıyye 27/141;Ayni,el-Binaye fi şehri'l-Hidaye 2/660.
37-İbn Abidin,Reddu'l-muhtar,2/45;el-Mevsuatu'l-fıkhiyye, 27/141.
38-Abd İbn Humeyd, el-Musned I/218; Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat 5/324; el-Mucemu'l-kebir 11/393; İbn Ebi Şeybe, el-Musennef 2/164.
39-Kandehlevi,Evcezu'l-Mesalik 2/298.
40-Kandehlevi,a.g.e 2/286.
41-Beyhaki,es-Sunenu'l-kubra 2/496;Zeylai,Nasbu'r-raye 2/175; Tehanevi,İ'lau's-sunen 7/60.
42-Buhari, teheccud 16,teravih 1;Muslim,musafirin 125; Tirmizi, mevakit 208; Muvatta, salatu'l-leyl 9.
43-Beyhaki,Şuabu'l-iman 3/310.
44-Muslim, i'tikaf, 8; Tirmizi,savm 72.
45-Buhari,mağazi 33; Muvatta, salat 76.
46-Tehanevi,İ'lau's-sunen 7/70.
47-İbn Huzeyme, es-Sahih 2/138; İbn Adiyy,el-Kamil fi'd-duafa 5/1889; Tehanevi,İ'lau's-sunen 7/60.
48-İbn Hacer,Tehzibu't-Tehzib 4/448;Kandehlevi,Evcezu'l-mesalik 2/286.

49-Tirmizi, salat 80.
50-Tirmizi, menakib,16; İbn Mace, Mukaddime 11; Musned 5/382.


Dr. Ergun Capan Yeni Umit Dergisi Genel Yayın Yonetmeni
zaman
__________________