Turkiye Otelciler Federasyonu (TUROFED) Başkanı Osman Ayık, Turkiye'nin 2012 yılına bakıldığında her şeye rağmen yine de kazanan ulkeler grubunda yer aldığını soyledi. Ayık, Turk turizminin bugunlere kitle turizmi ile geldiğinin de altını cizdi.



İki ana pazardan birisi olan Almanya pazarını da değerlendiren Ayık, Alman pazarında son yıllardaki en buyuk artışı da yakaladıklarını belirtti. Son donem kıyı kanunundaki değişiklikler yapılacağı konusundaki soruyu da yanıtlayan Ayık, "Turkiye'de en cevreci, sektor turizm sektorudur. Turizm sektoru kıyıları da kullanacaksa koruyarak kullanacaktır. Ama bununla ilgili yasal bir duzenlemenin mutlaka gerekliliği de elzemdir" dedi.

"İstediğimiz yerde kapattık"

Sezonu değerlendiren TUROFED Başkanı Osman Ayık Ayık, "2011 yılında fevkalade iyi bir yıl gecirdik. Bunun nedenlerini gecen donemlerde detaylı bir şekilde tartıştık. 2012 yılı sezon başında biraz sıkıntılar ile başladı. Ama biz o zaman hep şu uyarılarda bulunmuştuk. Sezon başında bu sıkıntıları goreceğiz ama sezon iclerine gittikce bu sıkıntılar azalacak, rakamlar bizim gecmiş de yaşadığımız rakamlara yakınlaşacak demiştik. Nitekim de bugun geldiğimiz nokta da bunu aşağı yukarı goruyoruz. Cunku bizim şoyle bir ongorumuz vardı. 2012 yılı, 2011 gibi fevkalade gecen bir yılın arkasından ancak bu kadar olabilirdi. Esas burada referans olarak alınması gereken yıl 2010 yılıydı. 2012 yılını 2011 yılı uzerinden değerlendirecek olursak, artı bir eksi bir arasında bir yerde kapatacağız diye duşunuyordum. Ve Turkiye rakamlarına baktığımızda bunları goruyoruz" diye konuştu.

"Alman pazarında son yıllarda yakaladığımız en buyuk artışı yakaladık"

2012 yılında ulkemiz etrafında yaşanan bir takım sıkıntıların sektor olarak olumsuzluk yarattığına da dikkat ceken Ayık, "Ozellikle sezonun ilk olarak başladığı donemlerde bu etkiyi cok hissettik. Mısır, İspanya, Yunanistan gibi ulkeler sezona cok agresif olarak geri donduler. Ve bizim onlardan almış olduğumuz bir takım potansiyeli geri almış oldular. 2012 yılına baktığımızda biz aslında her şeye rağmen biz yine de kazanan ulkeler grubundayız. Neden derseniz? Bizim ana pazarımız dediğimiz iki tane Pazar grubu var. Bunlardan bir tanesi Almanya bir diğeri de Rusya Federasyonu. Bu iki pazarda biz kayıp yaşamadık. Ozellikle de Alman pazarında son yıllarda yakaladığımız en buyuk artışı yakaladık. Bu bizim icin cok onemli. Dolayısıyla etrafımızda olan bir takım siyasi calkantılar, bir takım başka olumsuzluklar aslında bizim klasikleşmiş pazarlarımızı pek fazla etkilemiyor. Bu bizim icin cok onemli bir kazanctır.

"Bugunlere kitle turizmi ile geldik"

Cokca eleştirilse de bugune kadar kitle turizminin gelişmeleri ile buyuduk. Ve son 25 yılımızı kitle turizminde ciddi hamleler ve ataklar yaparak gercekleştirdik. Artık biz onumuzde gelecek her turlu olumsuzluğa cevap verebilecek senaryoları, gelişmeleri ve değişimleri gosterebilecek bir yapıya sahibiz. Biz turizmde bugunku geldiğimiz seviyelere kitle turizminin kaldırac etkisiyle geldik. Dolayısıyla da biz 2012 yılında da bu anlamda bu deneyimlerimizi ve tecrubelerimizi yansıtma neticesinde boyle bir sonucla bu yılı kapatıyoruz. Bu bizim icin cok onemli diye duşunuyorum" dedi.

"Turizm sektoru kıyıları da kullanacaksa koruyarak kullanacaktır"

Turizm sekoru ile Turkiye'nin iyi yerlere gelmek istediğine de dikkat ceken Ayık, kıyı kullanımım hakkında da goruşlerini acıkladı. Ayık, "Turkiye bu sektor ile iyi bir yerlere gelmek istiyor. 2023 yılında da 50 milyon ziyaretci sayısına ulaşmak istiyoruz. Turkiye'nin refahının artmasında da bu sektor onemli etkileri olan bir sektor. 2023 hedeflerine ulaşmak icin kalan 10 yılın daha başarılı gecirmemiz gerekiyor. Sektorun sıkıntıları var. Sektor şu anda var olan bir yasa var ve onla yonetiliyor. Bu yasanın sağlamış olduğu bir takım avantajlar ile bugunlere geldik. Ama bu geldiğimiz noktadan itibaren, artık endustri hale gelmiş olan Turizm sektoru ile ulkemiz dunyanın en cok ziyaret edilen altıncı ulkesine gelmiştir. Artık kabuğuna sığmamaktadır. Kalan sureci kazanılmış bir takım tecrubelerin ustune bina edilmesi lazım.

"Turizm sektoru kıyıları koruyarak kullanacaktır"

Burada da 2634 sayılı yasayı belki bizi geleceğe taşıyacak şekilde yeni baştan yazmak gerekiyor. Bu yasa ile birlikte onumuzde engel gibi gorunen bir takım kutsal sıkıntılar da vardır. Bunlarla ilgili de bir takım cozumlerin mutlaka devreye alınması lazım. Bunlardan bir tanesi de kıyı kullanımı. Turkiye'de en cevreci sektor turizm sektorudur. Turkiye'e cevre bilinci bence turizm sektoru ile Turkiye'nin gundemine girmiştir. Bugun Turkiye'deki kıyalardaki bircok yerleşim alanlarında arıtma tesisi yoktur ama turizm yapılan alanlarda hemen hemen tamamında arıtma tesisleri devreye girmiştir. Bu bilincle de aslında Turkiye'nin kıyıları kurtulmaya başlamıştır. Şunu hicbir zaman unutmamak lazım. Turizm sektoru kıyıları da kullanacaksa koruyarak kullanacaktır. Ama bununla ilgili yasal bir duzenlemenin mutlaka gerekliliği de elzemdir. Koruma ve kullanma dengesi cercevesi icinde yapılacak yasal duzenlemeler Turkiye'nin turizm sektorunun de onunu acacaktır" dedi

Kaynak
__________________