Son yıllardaki modern bilim de ozellikle parcacık fiziğindeki onemli bulgular, dini kaynakların binlerce yıl once mecaz ve sembollerle ifade ettikleri yaratılış şifrelerini deşifre etmektedir. Bilim adamlarının yaptığı calışmaların sonucları insanlığı hayretler icerisinde bırakmakta aynı zamanda da dini kaynaklara olan ilginin gittikce artmasına vesile olmaktadır.

Kutsal kitaplarda binlerce yıl once ifade edilen “yaşam, olum, cennet, cehennem, berzah alemi” gibi ifadelerle anlatılmak istenen kavramlara aşağıda olduğu gibi gunumuz biliminin tespitleri ile baktığımızda şaşırtıcı gerceklerle karşılaşmaktayız.

Bilim ve Din (evrensel sistem) evrendeki varlıkları “hız ve zaman” yani enerjileri acısından uc boyutta incelemektedir. Bu boyutlarda enerji/rızkı sınırlı ve sonlu olduğunda NAR adını alır. Sonsuz, sınırsız, nedensiz olduğunda ise NUR adını alır.

1.Tardyon boyutu- Hızları ışık hızının altında, nedenselliğin hakim olduğu, enerjisi (rızkı) sınırlı/olumlu “biyolojik beden” ile yaşamın surduğu, icinde bulunduğumuz dunya yaşamı NAR/ateş yapıya sahip boyuttur.

2. Lukson boyutu- Işık hızına (300 bin km/sn) yakın, kutleleri sıfır olan sınırlı/olumlu “enerji beden” ile yaşamın surduğu NAR/ateş yapıdaki boyuttur. Işık hızının gecerli olduğu bu alan “berzah alemi” diye dini kaynaklarda belirtilen insanların enerji bedenleri ile mahşere kadar kalacakları boyuttur. Bu boyut aynı zamanda “cin”lerin (enerji yapıdaki varlıkların) da yaşamlarını surdurdukleri boyuttur.

3.Takyon boyutu- Işık hızı zamanın akma hızı olduğu icin ışık hızına yaklaşıldığında zaman duvarı’na yaklaşmış ve tam ışık hızında da zamanı aşmış oluruz. Zamanı ve dolayısı ile mekanı aşmak sonsuzluğu, olumsuzluğu yakalamak demektir. Zaman olmadığında, zaman algılamasından kaynaklanan nedensellik kavramı da yok olur. İşte ışık hızının tamamen aşılması ile girilen bu boyut zaman, mekan ve nedensellik kavramlarının yok/hic olduğu sonsuz enerjiye/rızka sahip NUR yapıya sahip “takyon/anti evren” boyutudur.

Bu boyut, yaşarken ışık hızını aşan, "Fetih ehlinin" halidir., "Hakkel Yakîn"in sonucudur. (olmeden once, olen yani madde bağlamından bilincini kurtaran, miracını tamamlayan, hakikati tam anlamıyla algılayanın halidir.)

Takyon evreni ''oz enerji'' evrenidir. Orada parcacık/madde namına hic bir şey yoktur. Bir ucuna dokunulabilse aynı an’da her tarafına dokunulmuş olur.

Burada zaman yerine “an” kavramı gecerli olduğu icin her şey bir an’da oluşur ve yok olur. Zaman olmadığı icin olaylar arasında sureklilik yoktur. Olmuş, olacak her şey “an” icinde olmuş, bitmiştir.

Evrenimiz de kesiklik, kuantlaşma, maddeleşme varken burada teklik/butunsellik vardır. Buraya giriş yaptığımız zaman kendi evrenimizi tum evreleriyle (gunahları ve sevapları) ile izler bir halde buluruz. Burası zerre'den kulle cıktığımız uzay aralığı (holografik oluş)dır. Bu evrenin sakinleri kendi algı boyutlarında, an’da milyarlarca yılı yaşarlar.

Takyon (anti-evren) yasası, bildiğimiz fizik kurallarının tersine cevrildiği boyuttur. Takyon'lar bizim tersimize gelecekten, gecmişe akarlar. Yasalar burada tersine calışır. Sonuc nedenden once gelir. Yani once cam kırılır. Taş sonra atılır. Burada canlılar olerek doğarlar. İnsan yaşlı doğar. Gittikce gencleşir.

Anti-zaman/takyon aleminde bir işi sadece istemek ve arzu etmek yetmektedir. Sebebe gerek kalmamaktadır. Takyon (anti-zaman) Dunyasında insan once zengin olur. Sonra calışmaya başlar. Canının cektiği bir şeyi yemek isteyen kimse istediğini yedikten sonra onu temin etmeye başlar. Bir yere gitmek isteyen, istediği yere gittikten sonra, bir arac arar. Bu demektir ki istenen, arzu edilen işler sebeplere bağlı olmadan meydana gelmektedir.

Yani anti-zaman/takyon aleminde bir işi sadece istemek ve arzu etmek yetmektedir. Sebebe gerek kalmamaktadır. Canı bir şey yemek isteyen kimse istediğini yedikten sonra onun icin her hangi bir caba gostermesine gerek kalmamaktadır. Sadece arzu etmek ve istemek yeterli olmaktadır.

"Cennet"ide boyle tarif etmiyorlar mı!.. "Cennet yaşantısı" dediğimiz şey de bilincin uzay (mekan) zaman kısıtlılığından kurtulmak suretiyle kendini ışık hızı’nın uzerinde bulması ve bunun sonuclarını kapasitesi oranında yaşaması olayıdır.

Anti-zaman/takyon alemi kişisel, toplumsal, evrensel bilinc altının olduğu yerdir. Duşunce denilen cabasız surec, burada gercekleşir. Yaratıcı ilhamlarımızı, her şeyin var olduğu bu sonsuz uzay’dan alırız. Burada duş, hayal, ilham vardır.

Bilincli ve farkında olarak derin tefekkur, zikir, ibadet, namaz, vb. yollarla veya kimi zaman farkında olmadan bilincsizce ruya, koma, olum, vb. hallerde girdiğimiz alem/boyut burasıdır.

Her insan rızkı/enerjisi sonlandığında, zamanı dolduğunda “takyonik bilinc” olarak o ana kadar oluşturduğu bilinci ile bu sonsuzluk evreninde yerini alarak, sonsuzlaşacaktır.

http://kozmikfrekans.blogspot.com.tr....html?spref=bl
__________________