Calınan Kumaş (Sozun Bittiği YER)
Bir adam, en iyi kumaştan bir elbiselik almış.
Şalvar ve cubbe diktirecekmiş.
Tanıdıkları demiş ki:
“Bu havalideki terziler senin kumaşını calar ve elbisen daracık olur” ..
Adam, “Asla!” demiş:
“ben başında durur bictiririm; kimse bir şey calamaz“!...
Adam kıymetli kumaşı almış, bir terziye gitmiş.
Kumaşı masaya koymuş.
“Olcumu alıp, kumaşı biciniz” demiş.
Terzi, “baş ustune” deyip, işe koyulmuş.
Bu arada muşterisini eğlendirmek icin bir şeyler anlatmış. Adam başlamış gulmeye.
Oyle gulmuş ki gozleri yaşarmış.
Terzi bir parca kumaşı kesip, tezgahın altına atmış.
Sonra bir fıkra daha anlatmış.
Adam kasıklarını tuta tuta gulmuş.
Terzi, bir parca daha kumaş kesip saklamış.
Tekrar onu eğlendirecek bir şeyler anlatmış.
Adam gulmekten yerlere yatacakmış.
Terzi ciddileşmiş ve demiş ki:
Be adam, o kadar guldun eğlendin ki, neredeyse bu kumaştan sana bir elbise cıkmayacak!
Adam o zaman gerceği anlamış,
Oyle ya, ben kumaşı caldırmamak icin burada bulunuyorum.
Amma gulmekten malıma sahip cıkamadım, diye uzulmuş.
Bugun ne elbise, ne hırsız terzi var.
Asırlar oncesine ait bir ibret levhası onumuze konmuş.
Fakat şurası bir gercek ki, her insan malına sahip cıkmak ister.
Parasını, kalemini, cantasını kaybetmek istemez.
En ucuz, en kıymetsiz şeyleri kaybetmek istemeyen insan, omur gibi cok kıymetli bir şeyini boşa harcar, kaybeder, bir bakıma caldırır.
MevlÂn diyor ki:
“Senin omrun bir kıymetli kumaş gibidir.
Onu caldırmak istemeyenler dahi, eğlencelere dalıp yine caldırıyor.
80 sene yaşayan bir insan, son gunlerinde, ‘eyvah! omrum kuş tuyu gibi ucup gitmiş!’ der” .
Olum, bir istasyon, bir terminal, bir otogar…
Bir yolculuk, bir ayrılık noktası.
El sallayan, gozyaşı doken olabilir; kalanları bırak, giden nereye gidiyor?
Musluman,
İslamiyet’i yaşarsa, omur kumaşının uzerini en iyi nakışlarla işlemiş olur.
Kumaş değer kazanır.
İslamiyet’e uygun olan her iş ibadet sayılır; sadece ahireti cennet olmaz, dunyası da cennet olur.
Gafletteki adam kozadaki ipek boceğine benzer.
O kendi dunyasından memnundur.
Kaynar suya atılacağını bilemez.
Mesela devekuşuna demişler ki, kuş isen uc!
Hayır, demiş, ben deveyim.
Deve isen yuk taşı, demişler.
Hayır, demiş, ben kuşum…
İnsan da boylesine mazeretlerle yukludur.
Her turlu ibadete bir mazeret uydurur.
Devekuşu olur.
Devekuşu, başını kuma sokuyor.
Kendisi avcıyı gormuyor fakat avcı onun govdesini goruyor ve onu avlıyor.
Gafil insan da kafasını eğlenceler, menfaatler, zevkler alemine sokar;
İslami gercekleri gormez.
Fakat Allah onu goruyor.
Her şeyin bozulduğu bir dunyada, şartlar
Hicret’teki kadar ağır değildir.
Kurtulmak isteyene yollar acıktır.
__________________
Calınan Kumaş (Sozun Bittiği YER)
Dini Bilgiler0 Mesaj
●15 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Calınan Kumaş (Sozun Bittiği YER)