Almanya'da turizmcilik yapan Ercan Toprakyaran, haylindeki turizm koyunu kaleme aldı. ''800 yataklı otellerde doldur boşaltla oldukca yuksek sayılara ulaştık, guzel oteller de yaptık ama betonlaştık, hem de cok betonlaştık'' diyen Toprakyaran, hayalindeki tatil koyunu anlattığı yazısında ''Tek sorun; bunu kim yapacak? Var mı ilk adımı atacak birisi? Turizmci turizm bakanı ne der bu işe?'' diye sordu.

İşte Ercan Toprakyaran2ın ''Bir Turizm Koyu Hayalim Var'' başlıklı o yazısı:
49 yaşındayım, Turkiye’de buyudum, 24 yıldır Almanya‘da yaşıyorum, kucuk bir seyahat acentam var, tatil satıyorum, fırsat buldukca da kendim geziyorum, Arjantin’den Vietnam’a 40‘a yakın ulkeyi gezdim.
Lisedeyken oğretmenim ne okumak istiyorsun diye sorunca ''turizm'' demiştim, ''turizm ne evladım?'' demişti! Cunku coğunluğun hayalinde doktor olmak, muhendis veya avukat olmak vardı. Babam da beni buna zorluyordu.
Oysa benim hayallerim farklıydı. Dediğimi yaptım, 9 Eylul Universitesinde Turizm Otelcilik okudum. O zamanlar Turkiye’ye 1-2 milyon turist geliyordu..her sene gelen turist sayılarını deftere not eder, kendimce istatistikler hazırlar, artışlara sevinirdim. Aradan gecen senelerde dunyanın sayılı turist ceken ulkelerinden biri olmayı başardık, 800 yataklı otellerde doldur boşaltla oldukca yuksek sayılara ulaştık, guzel oteller de yaptık ama betonlaştık, hem de cok betonlaştık! Hala daha seminerlerde ''...turizmde Ispanya’nın duştuğu hatalara duşmemeliyiz...'' deniyor ya, bu geyiği duydukca cok guluyorum..
Ben bir turizm koyu hayal ediyorum. Bu hayalimi de alt satırlarda sizlerle paylaşmak istiyorum. Insana, doğaya, hayvana saygılı, dinlendirecek, eğlendirecek, insana mutluluk verecek bir koy.
Kıyılarda turizm yapılabilecek bircok sahil artık otellerle ve yazlık sitelerle doldu ama benim hayalini kurduğum turizm koyu hala kurulmadı..
Ne olacak bu koyde? Nasıl birşey olacak?
Alacatı, Dalyan, Şirince karışımı bir koy duşunun…Denize yakın olması tabii daha da guzel olur. Vahşi kapitalizmin yaşanmadığı, tost‘un, lahmacun‘un 30-40 liraya satılmadığı, ama yine de işletmecilerin iyi para kazandığı bir turizm koyu. Balkonlarda cicekler, bahcelerde ağaclar..
Motorlu taşıt girişi yasak, sadece bisiklet serbest.. Motosiklet dahil taşıtlar icin koyun dışında yapılmış buyuk park alanları, bisiklet park etme alanları.
En cok iki katlı pansiyonlar ve butik oteller. En cok 15-20 oda kapasiteli, mutlaka bol meyve ağaclarının olduğu bahceli, belki bazıları havuzlu, oda-kahvaltılı bir konsept,
Koyun daha dış kesiminde muzikli eğlence mekanları, ic sokaklarda ise sadece dukkanlar ve belli bir saate kadar hizmet veren cafeler. Turk mutfağının ozel yemeklerini de yapan lokantalar. Koy ekmeği ureten fırınlar..
El işi, cam işciliği, canak comlek işciliği benzeri işletmelerin bulunduğu el sanatları sokağı, resim atolyeleri..
Koyun dış kesiminde taze sut, yumurta, sebze ve meyve satan birkac buyuk ciftlik, kucuk ve buyuk baş hayvan yetiştiriciliği. Yakınlarda meyve bahceleri..
Kaba saba tiplerin, magandaların gelip işletme sahibi olamaması icin, oncelikle kendini ve konseptini tanıtma ve koyde yaşayanların, işletmecilerin en az %80’inin onayını alma zorunluluğu, bir nevi referandum yani.
Koyun ortasında bir meydan, dışında da ozel gunler icin veya festival, konser duzenlemek icin uygun alanlar.
Masa tenisi, satranc oynama alanları, voleybol, basketbol sahaları.
Ana sokaklarda ve denize inen yolda bisiklet yolları, yolda dinlenmek icin banklar, dinlenme alanları, varsa manzara noktaları.
Hatta koyun elektriğini biogaz ile, guneş enerjisi panelleriyle uretecek bir teknoloji. Poşet yok, bez torba var, cop ayrıştırma var..
Cok detaylara dalmadan, hayal ettiğim turizm koyu bu, benim hayalim bu.
Hatta bence uygun yer de var, mesela Sarıgerme’de Dalaman cayı etrafında kalan bolge bu koyu kurmak icin ideal bir bolge. Deniz var, doğa var, nehir var, hayvancılık var, tarım var.. Yine Kusadasi Pamucak plajının kuzeyindeki boş bolgeler veya Patara plajının arka bolgeleri de ilk aklıma gelen bolgelerden.. Niyet olursa daha cok yer var..
Tek sorun; bunu kim yapacak? Var mı ilk adımı atacak birisi? Turizmci turizm bakanı ne der bu işe? Sonucta devletin arazi tahsis etmesi gerekecek..
Hep deniyor ya ''turizmimizi ceşitlendirmeliyiz.'' diye, işte cesit, işte somut ornek!
Sahil şeridinin cirkin sitelerle, buyuk buyuk otellerle doldurulduğu Turkiye’de bir iki tane de bu tarz turizm koyunun olmasının kime bir zararı olur?
Işte buraya yazıyorum, bir tane bu yazdığım şekilde turizm koyu kurulsun, en kısa zamanda Akdeniz‘den Ege’ye, Karadeniz’den Marmara’ya kadar tum Turkiye’ye yayılmazsa ben de birşey bilmiyorum.. Soz, bu koyde bir işletme sahibi olmak icin girişimde bulunmayacağım. Başkası yapsın, ulke kazansın, yerlisi yabancısı, turistler burada tatil yapmak icin sıra beklesin, bir de benim hayalim gercekleşsin yeter.
Idealist bir turizmci bakış acısıyla diyorum ki; vatanserverlik boyle koylerin kurulmasını gerektirir.
Haydi lutfen, cok zor değil!
turizmguncel

İşte Ercan Toprakyaran2ın ''Bir Turizm Koyu Hayalim Var'' başlıklı o yazısı:
49 yaşındayım, Turkiye’de buyudum, 24 yıldır Almanya‘da yaşıyorum, kucuk bir seyahat acentam var, tatil satıyorum, fırsat buldukca da kendim geziyorum, Arjantin’den Vietnam’a 40‘a yakın ulkeyi gezdim.
Lisedeyken oğretmenim ne okumak istiyorsun diye sorunca ''turizm'' demiştim, ''turizm ne evladım?'' demişti! Cunku coğunluğun hayalinde doktor olmak, muhendis veya avukat olmak vardı. Babam da beni buna zorluyordu.
Oysa benim hayallerim farklıydı. Dediğimi yaptım, 9 Eylul Universitesinde Turizm Otelcilik okudum. O zamanlar Turkiye’ye 1-2 milyon turist geliyordu..her sene gelen turist sayılarını deftere not eder, kendimce istatistikler hazırlar, artışlara sevinirdim. Aradan gecen senelerde dunyanın sayılı turist ceken ulkelerinden biri olmayı başardık, 800 yataklı otellerde doldur boşaltla oldukca yuksek sayılara ulaştık, guzel oteller de yaptık ama betonlaştık, hem de cok betonlaştık! Hala daha seminerlerde ''...turizmde Ispanya’nın duştuğu hatalara duşmemeliyiz...'' deniyor ya, bu geyiği duydukca cok guluyorum..
Ben bir turizm koyu hayal ediyorum. Bu hayalimi de alt satırlarda sizlerle paylaşmak istiyorum. Insana, doğaya, hayvana saygılı, dinlendirecek, eğlendirecek, insana mutluluk verecek bir koy.
Kıyılarda turizm yapılabilecek bircok sahil artık otellerle ve yazlık sitelerle doldu ama benim hayalini kurduğum turizm koyu hala kurulmadı..
Ne olacak bu koyde? Nasıl birşey olacak?
Alacatı, Dalyan, Şirince karışımı bir koy duşunun…Denize yakın olması tabii daha da guzel olur. Vahşi kapitalizmin yaşanmadığı, tost‘un, lahmacun‘un 30-40 liraya satılmadığı, ama yine de işletmecilerin iyi para kazandığı bir turizm koyu. Balkonlarda cicekler, bahcelerde ağaclar..
Motorlu taşıt girişi yasak, sadece bisiklet serbest.. Motosiklet dahil taşıtlar icin koyun dışında yapılmış buyuk park alanları, bisiklet park etme alanları.
En cok iki katlı pansiyonlar ve butik oteller. En cok 15-20 oda kapasiteli, mutlaka bol meyve ağaclarının olduğu bahceli, belki bazıları havuzlu, oda-kahvaltılı bir konsept,
Koyun daha dış kesiminde muzikli eğlence mekanları, ic sokaklarda ise sadece dukkanlar ve belli bir saate kadar hizmet veren cafeler. Turk mutfağının ozel yemeklerini de yapan lokantalar. Koy ekmeği ureten fırınlar..
El işi, cam işciliği, canak comlek işciliği benzeri işletmelerin bulunduğu el sanatları sokağı, resim atolyeleri..
Koyun dış kesiminde taze sut, yumurta, sebze ve meyve satan birkac buyuk ciftlik, kucuk ve buyuk baş hayvan yetiştiriciliği. Yakınlarda meyve bahceleri..
Kaba saba tiplerin, magandaların gelip işletme sahibi olamaması icin, oncelikle kendini ve konseptini tanıtma ve koyde yaşayanların, işletmecilerin en az %80’inin onayını alma zorunluluğu, bir nevi referandum yani.
Koyun ortasında bir meydan, dışında da ozel gunler icin veya festival, konser duzenlemek icin uygun alanlar.
Masa tenisi, satranc oynama alanları, voleybol, basketbol sahaları.
Ana sokaklarda ve denize inen yolda bisiklet yolları, yolda dinlenmek icin banklar, dinlenme alanları, varsa manzara noktaları.
Hatta koyun elektriğini biogaz ile, guneş enerjisi panelleriyle uretecek bir teknoloji. Poşet yok, bez torba var, cop ayrıştırma var..
Cok detaylara dalmadan, hayal ettiğim turizm koyu bu, benim hayalim bu.
Hatta bence uygun yer de var, mesela Sarıgerme’de Dalaman cayı etrafında kalan bolge bu koyu kurmak icin ideal bir bolge. Deniz var, doğa var, nehir var, hayvancılık var, tarım var.. Yine Kusadasi Pamucak plajının kuzeyindeki boş bolgeler veya Patara plajının arka bolgeleri de ilk aklıma gelen bolgelerden.. Niyet olursa daha cok yer var..
Tek sorun; bunu kim yapacak? Var mı ilk adımı atacak birisi? Turizmci turizm bakanı ne der bu işe? Sonucta devletin arazi tahsis etmesi gerekecek..
Hep deniyor ya ''turizmimizi ceşitlendirmeliyiz.'' diye, işte cesit, işte somut ornek!
Sahil şeridinin cirkin sitelerle, buyuk buyuk otellerle doldurulduğu Turkiye’de bir iki tane de bu tarz turizm koyunun olmasının kime bir zararı olur?
Işte buraya yazıyorum, bir tane bu yazdığım şekilde turizm koyu kurulsun, en kısa zamanda Akdeniz‘den Ege’ye, Karadeniz’den Marmara’ya kadar tum Turkiye’ye yayılmazsa ben de birşey bilmiyorum.. Soz, bu koyde bir işletme sahibi olmak icin girişimde bulunmayacağım. Başkası yapsın, ulke kazansın, yerlisi yabancısı, turistler burada tatil yapmak icin sıra beklesin, bir de benim hayalim gercekleşsin yeter.
Idealist bir turizmci bakış acısıyla diyorum ki; vatanserverlik boyle koylerin kurulmasını gerektirir.
Haydi lutfen, cok zor değil!
turizmguncel
__________________