Surekli kazanmaktan ve hic kaybetmemekten olumsuz etkilendiklerini itiraf eden kaptan Gozde, "Hep kazanmanın aslında kotu bir yanı var diyemem ama Fenerbahce'ye kaybettikten sonra anladım ki biz kazanırken eksiklerimizi gorememişiz. Kaybetmenin en guzel tarafı, nerede hata yaptığınızı size gostermesi" diye konuştu. - "Kocaman bir helal olsun Fenerbahce'ye" Fenerbahce macından sonra ortaya cıkan eksik taraflarını duzeltmek icin calışmaya devam ettiklerini soyleyen tecrubeli oyuncu, şunları soyledi: "Biz ust uste 73 mac kazandık. 74. maca kadar her karşılaşmaya tam konsantre olduk. Fenerbahce macına konsantre olup cıkmadığımız icin kaybettik. O gun motivasyon acısından da cok eksik hissettik. Fenerbahce de o gun yuzde 100'unu vererek oynadı. Kendilerini tekrar tebrik etmek lazım. Biz yapmamız gereken hicbir şeyi yapamadık daha doğrusu onlar bize yaptırtmadı. Kocaman bir helal olsun Fenerbahce'ye. Bazen, 'artık daha ne yapabilirim, ne başarabilirim ki?' dediğim oluyor. Sonucta kazanmadık başarı, kaldırmadık kupa bırakmadık. Bu durum benim kişisel performansımı bazen olumsuz etkiliyor. 73 maclık galibiyet serisi, dunya şampiyonluğu, durust olmak gerekirse motivasyonumu duşurdu ama Fenerbahce macı bir tokat gibi geldi bana. Bir kere daha Avrupa şampiyonu olmanın hicbir kotu yanı yok bence. Umarım, Fenerbahce mağlubiyeti ders olur da bir kere daha Avrupa şampiyonu oluruz inşallah. " Kazandıkları tum kupalara, yaşadıkları tum şampiyonluklara ve kırdıkları tum rekorlara rağmen Fenerbahce, Galatasaray ve Beşiktaş'tan camia olarak daha buyuk olmadıklarını soyleyen Gozde Sonsırma, Turkiye'nin en onemli bu uc kulubunun yıllardır her branşta başarıyla yarıştığını, voleybolda dahi olsa bu kuluplerden daha buyuk olarak gosterilmelerini doğru bulmadığını ifade etti. - "Gurur duyuyorum" Rekortmen ve şampiyonlar şampiyonu bir takımın kaptanı ve parcası olmanın kendisini fazlasıyla gururlandırdığını belirten Gozde Sonsırma, kendisi icin dunyada voleybol oynayabileceği VakıfBank'tan daha buyuk bir takım olmadığını savunarak, şoyle konuştu: "Voleybolda dunya rekorları kıran, tarihe gecen bir takım olmak ve bu takımın kaptanlığını yapmaktan kendim ve arkadaşlarım adına buyuk gurur duyuyorum. 15 yıldır VakıfBank'ta oynuyorum, bu kulube 1999 yılında geldim, 13 yaşındaydım. Hedefim her zaman bu takımda kaptan olabilmekti. Kaptan olup, kupalar kazanmanın hayalini kurardım ama inanın, bu kadar buyuk bir başarı yakalayabileceğimizi aklımdan bile gecirmemiştim. Bu saatten sonra kendi adıma ancak bu başarılara devam etmek ve geliştirmek icin calışabilirim. Voleybol oynayabileceğim, dunyada VakıfBank'tan daha buyuk bir kulup yok. Gencken İtalya'da oynamanın hayalini kurardım. O yıllarda İtalya'da voleybol ust duzeydeydi fakat şimdi olabileceğim en iyi yerdeyim, dolayısıyla gitmek ile ilgili bir hedefim yok. Yalnızca milli takım bazında hedeflerim var. Yaşım elverir de beni milli takıma cağırırlarsa, bu hedeflerimi gercekleştirmek isterim." Bir Turk takımının, voleybolda dunyanın en buyuğu olarak gosterilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden milli sporcu sozlerine şu şekilde devam etti: "Bir Turk takımının dunyanın en buyuğu olmasından daha gurur verici ve daha guzel ne olabilir? Belcika'da, Gent şehrine gitmiştik. Macımızı oynadık, bizi daha sonra bir kokteyl alanına davet ettiler. İceri girdiğimiz an herkes ayağa kalıp bizi alkışladı. Belcika'da herkes bizim dunyanın en buyuk takımı olduğumuzu biliyor. Japonya'ya bile turnuva'ya gidince, 'VakıfBank geliyor' diyorlar. İnsanlar artık bizi cok iyi tanıyor. Bunun bir parcası olmaktan inanılmaz gurur duyuyorum, inşallah devam ettiririz. Biz 75 macta 2 kere yenildik, bu cok insan ustu bir caba gerektirir. Herkesin takdirini fazlasıyla topladık, insanlar bize hak verdi. Aldığımız ovgulerden ve gorduğumuz ilgiden son derece memnunum." - "Fenerbahce ve Galatasaray taraftarının ikinci takımıyız" Turkiye'deki futbol gerceğine de değinen ve voleybol branşının futbolun golgesinde kaldığını kabul eden deneyimli voleybolcu, muessese takımı olmanın zorluklarından da bahsederek, şoyle devam etti: "Bizim ulkemizde 'futbol' adı verilen bir gercek var. Birinin kramponunun civisi cıksa, bizim kazandığımız dunya şampiyonluğundan daha fazla onem veriliyor, daha fazla haber oluyor. Kendimden ornek veriyim, ben hicbir zaman ilginin, alakanın, şohretin ve popularitenin peşinde olmadım. Kazandığımız başarıların bana verdiği gurur yetti de arttı bile. VakıfBank değil de Fenerbahce ya da Galatasaray, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olsa ulke yıkılırdı. VakıfBank bir muessese kulubu. Bizim taraftarımız, Fenerbahce ve Galatasaray gibi değil cunku onları futbol takımlarının taraftarları destekliyor. Bizi destekleyen yok mu? Tabii ki var. Fenerbahce ve Galatasaray taraftarlarının ikinci takımıyız. Bu yuzden, biz şampiyon olduğumuzda sokaklara dokulen kimse goremezsiniz. Onumuzde futbol ve basketbol var ama bu kadar ilgi de bana yeter." - "Zavallı kocalarımız, bizden cok cekiyor" Gozde Sonsırma, 'voleybol oynamak icin yaptığın en buyuk fedakarlık ne?' sorusunu ise şoyle yanıtladı: "Takımda bircoğumuz evliyiz ve hepimiz cocuk sahibi olmak istiyoruz. Maalesef cocuk sahibi olma planlarımızı hep ertelemek zorunda kaldık. Bu sporun bizden caldığı en onemli konu bence cocuk, bundan daha buyuk bir fedakarlık yapamazdık. 13 yaşından beri İstanbul'dayım ve profesyonel voleybolcuyum. O kadar alışmışım ki robot gibi yaşamaya, ne yiyeceğimiz, ne yemeyeceğimiz belli. Oturup da 'bir kutu baklava, bir kutu dondurma yiyeyim' diyemedim arkadaş. Malum bir cikolata kreması vardır, hani şu 'N' harfiyle başlayan, ona karşı acayip zaafım var. Eğer kilo problemim varsa asla yemem, kendimi kontrol etme konusunda cok sertimdir. Aslında eşlerimizde en az bizim kadar fedakarlık yapıyor. Zavallı kocalarımız, bizden cok cekiyor diyebiliriz. Mesela ben, neredeyse hicbir yazımı tatil yaparak gecirmedim. Hepimizin eşi isyan etmiş durumda. Eşime diyorum ki 5-6 sene daha dayanalım, gececek. Ne yapsın? Gulsun mu, ağlasın mı bilemiyor. Eşim Fenerbahcelidir ama futbolla cok ilgilenmez. Fenerbahce-Galatasaray macı ve bizim macımız cakışsa bile tabii ki karısının macını izler, hele bir izlemesin. Benim macımı asla kacırmaz." - "Saha dışında arkadaş, saha icinde birer makineyiz" Saha dışında arkadaş, saha icerisinde ise adeta bir makine olduklarını dile getiren kaptan Sonsırma, şu ifadeleri kullandı: "Altı yıldır teknik ekibimizle birlikteyiz. Herkes birbiri ile ağabey-kardeş gibi. Saha dışında arkadaş, saha icinde birer makineyiz. Hocamız disiplini hicbir zaman elinden bırakmaz. Motivasyon konusunda inanılmazdır. Resimler, yazılar hazırlar, cok değişik metotları vardır. İlk geldiği yıllarda daha sertti, şu an o kadar değil. Turk insanını tanıdı, bizleri tanıdı. Herkesi nasıl motive edeceğini bilir, oyuncuya gore davranır. Erkek-kadın ilişkisi olarak bir problem yaşamadık takım icerisinde, hocamızın eşi de bizim takımda oynuyor. Takım icerisindeki ortamdan gayet memnunum." - "Dortlu Final'de 2 Turk takımının karşılaşacağını 2 kişi zor bilir" CEV Şampiyonlar Ligi'nde 15 Mart'ta Baku'de, Eczacıbaşı VitrA ile oynayacakları Dortlu Final mucadelesi icin de goruş bildiren VakıfBank kaptanı, şunları kaydetti: "Tek mac ve kesinlikle favorisi yok. Son dort senedir ucuncu Dortlu Final'imi oynayacağım. İki sene once Fenerbahce en buyuk favori olarak gosteriliyordu ama yarı finalde biz onları yendik. Eczacıbaşı VitrA ile de tek bir mac oynayacağız, o gun hangi takım gunundeyse, psikolojik olarak kim daha iyi hazırlandıysa o takım kazanacak. Bu macların favorisi olmaz. Gununde olan tarafın VakıfBank olmasını umuyorum. iki Turk takımının karşı karşıya gelecek olması da ulkemiz icin cok buyuk bir gurur. Yoldan 10 kişi cevirip sorsan, Dortlu Final'de 2 Turk takımının karşılaşacağını 2 kişi zor bilir." - "Tekrar dunyaya gelsem yine voleybolu secerim" "Her turlu zorluğuna rağmen, tekrar dunyaya gelsem yine voleybolu secerim" diyen milli voleybolcu, bu spora yaptığı ilginc başlangıctan da bahsederek sozlerini tamamladı: "Kutahya'da doğdum. Kız kardeşimle voleybola 11 yaşında başladık. Kutahya'da Turkiye Şampiyonası duzenlenmişti, biz de maclardan birine gittik. O mac, tabiri yerindeyse bizi gaza getirdi ve beden eğitimi oğretmenimize gidip voleybol oynamak istediğimizi soyledik. İki sene oynadıktan sonra bize Galatasaray ve başka kuluplerden teklif gelmeye başladı. Babam bizi hicbir takıma yollamadı ta ki VakıfBank gelene kadar. Vahiy inmiş gibi VakıfBank'ın teklifine 'tamam' dedi ve İstanbul'a geldik. 'Olsem de olmaz' diyen adama ne olduysa, izin verdi. Hala 'neden izin verdin?' diye soruyorum, 'bilmiyorum' diyor. Ama şimdi izin verdiği icin son derece memnun. İkiz kardeşim de milli takımda oynuyor, birlikte olimpiyata gittik. Arkadaşlarımın aileleri bu gururu bir kere yaşarken, bizim ailemiz iki kere yaşadı. Maclarımıza gelmeyi de hic ihmal etmezler." AA __________________