Korkunun insan fıtratına yerleştirilmiş bir duygudan ibÂret olduğunu bildiren Bedîuzzaman Hazretleri, korkuyu yoneldiği makam itibariyle iki grupta inceler: Bedîuzzaman’a gore korku ya halka, ya da HÂlık’a donuk olarak yaşanır. Yani insan ya Allah’ın yarattıklarından korkar, ya da Allah’tan. Ucuncu bir ihtimal yoktur.
Kur’Ân insanları Allah korkusuna cağırır. Rabb’inden “korkan” kimseye “iki Cennet” vaad eden1 CenÂb-ı Hak başka bir Âyette, “Benden korkun!”2 buyurur. Bir başka Âyette ise, “Allah Kendisinden korkmanızı emrediyor”3 buyurulur.
Peygamber Efendimiz (asm) de bizi Allah korkusuna cağırıyor: “Bir mu’minin kalbinde korku ile umit birlikte bulunursa, muhakkak Aziz ve Celil olan Allah ona umduğunu verir, korktuğundan da emin kılar”4 buyuran Allah Resûlu (asm), bir hadis-i kudsîde de, Allah’ın şu sozunu naklediyor: “İzzetime ve celÂlime yemin ederim ki, bir kuluma iki emniyeti ve iki korkuyu birden vermem: Kulum dunyada azabımdan emin olursa, kullarımı topladığım KıyÂmet Gununde ona korku veririm. Kulum dunyada Benden korkarsa, kullarımı topladığım gun onu azabımdan emin kılarım.”5
Allah’tan korkmanın, O’nun rahmetinin şefkatine yol bulup sığınmak demek olduğunu kaydeden Ustad Saîd Nursî Hazretleri, korkunun bir kamcı olduğunu ve kişiyi Allah’ın rahmet kucağına attığını beyan eder. Bedîuzzaman’a gore, Allah korkusu ile Allah’ın merhametine, mağfiretine, affına, sevgisine, şefkatine, rahmetine ve re’fetine ulaşılır. Bir anne yavrusunu korkutmakla, nasıl ki, onu şefkat sînesine cekmiş olur. Oyle ki, anne korkusu yavru icin gÂyet lezzetlidir. Cunku bu korku kendisini annesinin sıcak kucağına cekiyor. İşte, butun annelerin şefkatlerini toplasanız, Allah’ın rahmetinin sadece bir pırıltısından ibÂret kalır. Oyleyse sonsuz şefkat ve hadsiz merhamet Sahibi olan Allah’tan korkmakta buyuk bir “lezzet” olduğu boylece ortaya cıkmış oluyor. Ustelik Allah’tan korkan, Allah’tan başkasının cirkin, netîcesiz, musîbetli ve belÂlı korkularından da kurtulmaktadır.
Allah korkusu olmadığında, kişi, korku duygusunu mutlaka kullanacaktır ve bu defa Allah’tan başka şeylerden korkmaya mecbur ve mahkûm olacaktır. HattÂ, oyle şeylerden korkacaktır ki, o korku sonucta hicbir işe yaramayacağı gibi, korkulan şeyin ne merhameti, ne acıması ve ne de şefkati soz konusu olmayacaktır. BilÂkis boyle korkular insan ruhuna elem verici belÂlar, ıztırap verici acılar ve yurek yakıcı huzunler dolduracaktır. Boylece insan, yureğinde Allah’tan başka şeylerin korkusunu taşımanın cezÂsını “ivedilikle” gormuş olacaktır.6
Korku damarı normal olculerde hayatı korumak icin verilmiştir. Beş altı ihtimalden bir ihtimal ile korkmak, dikkatli olmak demektir, meşrudur, vucudun kendisini savunduğu bir mekanizmadır. Yirmi, otuz, kırk ihtimalden bir ihtimal ile korkmak ise en fazla evhamdır, korkaklıktır, hayat icin azaptır.7
Korkaklığın altında, psikolojik bir rahatsızlık aramak daha doğru olur. Aşırı titizlik, aşırı duyarlılık, aşırı hassÂsiyet ve aşırı cesÂretsizlik halleri ise, hayatın ve imtihanın bir cilvesi olarak yer yer kendimizi kurtaramadığımız birer gunubirlik tavırlardan ibÂrettir. Her zaman cesÂretsiz değilizdir. Mutlaka cesÂretli olduğumuz gunler ve konular da vardır. Oyleyse kendimizi bir yonumuzle değil; her yonumuzle ele alalım ve kendimize haksızlık etmeyelim.
Bir takım beğenmediğimiz huylarımız vardır elbet, olmalıdır da. Unutmayalım ki, beğenmediğimiz huylarımızı “gormek ve itiraf etmek” bir kemÂldir, bir olgunluktur, bir iyi huydur. Islahı icin ilk adımı attığımızın işÃ‚retidir. Oyleyse, boyle kendimize donuk araştırmalarımıza ve sorgulamalarımıza devam edelim; iyi gormediğimiz huylarımızın duzeltilebilir birer “gunubirlik eğriden” ibÂret olduğunu akıldan uzak tutmayalım. Ve kendimizi kınamaktan cekinmeyelim.
Hic şuphesiz, kendimizi beğenmemeye gayret edeceğiz. Ancak bu gayretimizle kendimizi kufre veya İslÂm dışında bir yerlere asl atmayalım, atanlara da aldırmayalım. Bilelim ki, bu ince duyarlılıklarımız, Kur’Ân’ın bizde gormek istediği “nefsi levm etmekten, yani kınamaktan”8 ote bir şey değildir. Yani kendi nefsini kınamayı Kur’Ân ovuyor. Fakat başkasını kınamayı asla!
Dipnotlar:
1- RahmÂn Sûresi, 55/46.
2- Bakara Sûresi, 2/40.
3- Âl-i İmrÂn Sûresi, 3/28.
4- CÂmiu’s-Sağîr, 3/3348.
5- A.g.e., 3/2896.
6- Sozler, s. 322.
7- MektûbÂt, s. 404.
8- KıyÂmet Sûresi, 75/2.
__________________
Allah korkusundaki lezzet ve rahmet
Dini Bilgiler0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Allah korkusundaki lezzet ve rahmet