Bu acı bir ilac, kotu kokulu bir şerbettir. Sabır bereketli ve değerli bir azıktır. Butun menfaatleri insana ceker ve her kotuluğu baştan savar. Sabır bu derece onemli bir ilac olduğuna gore, taşıdığı kotu kokudan dolayı onu icemeyen veya yutamayan basiretli kimse, acılığına katlanarak onu yutar ve şoyle duşunur: Bir anlık acı karşılığında bir yıllık rahat var!
Sabır dort ceşittir:
1- Allah’a itaate sabır,
2- Gunahlardan sakınmakta sabır,
3- Luzumsuz dunyalıklara dalmaya karşı sabır,
4- Sıkıntı ve mihnetlere karşı sabır.
Sabır denilen acı ilacı icen ve bu dort yerde sabır gosteren kişinin ibadetlerini rahatlıkla yapabilmesi ve yuksek dereceler elde etmesi mumkun olur. İstikamet ve istikrar sahibi olur, sonunda buyuk sevaplar kazanır. Dunyada ve ahirette gunahlardan, gunahların kotu sonuclarından korunmuş olur. Dunyada mal-mulk peşinde koşmak, onların esiri olmak ve onların getirdiği meşguliyetlerden, ahirette de bunların olumsuz sonuclarından kurtulmuş olur. Ayrıca başına gelen felaketlere ofkelenmesi sebebiyle kazandığı sevaplar boşa ucup gitmez.
Demek ki sabır sayesinde ibadetler hakkıyla yapılabilir; ibadetler sayesinde de yuksek dereceler ve sevaplar kazanılır. Sabır sayesinde kazanılacak sevapların tafsilatını Allah Teala’dan başka kimse bilemez.
Sabrın engel olduğu kotuluk ve zararlara gelince; oncelikle dunyada ve kasvetin verdiği sıkıntılardan kurtulur. Ahirette ise onların gunahlarından ve cezalarından kurtulmuş olur.
İnsanoğlu sabırsızlık gosterir ve kaygı yolunu tutarsa butun menfaatlerini kaybeder ve butun zararlar başına uşuşur. Cunku sabırsız olan kişi, ibadetlerin getirdiği meşakkatlere sabır gosteremez, dolayısıyla ibadetlerini yapamaz. İbadetlerini yapsa bile sevaplarını korumaya sabır gosteremez, yaptığı ibadetin sevabı ucar gider. Yahut ibadetleri surekli yapmaya sabredemez; ibadet hususunda istikamet ve istikrar sahibi olup yuksek dereceler elde edemez. Yahut sabırsız kimse gunahlara ve haramlara karşı gerekli direnci gosteremez gunaha dalar. Ya da luzumsuz şeylerden uzak kalmaya sabır gosteremez, onlara dalar ve ibadetten uzak kalır. Yahut başına gelen musibete sabır gosteremez ve belaya sabretme sevabından mahrum kalır.
Hatta bazen başına gelen belalardan şikayetci olur, feryat eder ve bela karşılığında verilecek bedeli kaybeder; cifte musibete uğrar. Birinci musibet, başına gelen bela sebebiyle kaybettiği şey ve ikinci musibet ise, musibete sabretmesi karşılığında verilecek olan sevabı kaybetmektir. Yani hem kotuluğe uğramış hem de sabırdan mahrum olmuştur. Derler ki: Başa gelen bir musibet esnasında sabırdan mahrum olmak, başa gelen musibetten daha beterdir! Kaybettiğin şeye ve geri gelmesi mumkun olmayana feryat etmenin ne faydası olabilir? O halde iki şeyden birini kaybettiğinde, hic olmazsa sabırsızlık gostererek diğerini de kaybetme!
__________________
SABIR..!, sabrın fazileti hakkında
Dini Bilgiler0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- SABIR..!, sabrın fazileti hakkında