ONLARIN NAMAZI BİR BAŞKAYDI…
Namazda Pirenin Isırmasını Hisseden…
Sumeyt b. Aclan -rahimehullah- şoyle diyordu: «Namazda pire ısırdığında bunun acısını hisseden Allah ile huzurda olduğunu nasıl iddia edebiliyor?»
Namaz vakti girdiğinde Emiru'l Mu'minîn Hz.Ali (ra)’ın benzi atar, renkten renge girer, titrerdi. Kendisine bunun nedeni sorulduğunda Allah TeÂlÂ'nın:
«Biz emaneti goklere, yere ve dağlara arz ettik de onlar bunu yuklenmekten cekindiler, bundan endişeye duştuler. İnsan(a gelince o, tuttu) bunu sırtına yuklendi. Cunku o, cok zulumkÂr, cok cahildir.» (AhzÂb,72) mealindeki Âyete imada bulunarak: «Bu anın, Allah’ın goklere ve yere teklif edip de onların bunu yuklenmekten kacındıkları ama benim yuklendiğim emaneti yerine teslim etme anı olduğunu bilmiyor musunuz? Yuklendiğim bu gorevin gereğini yerine guzelce getirebilecek miyim yoksa getiremeyecek miyim bilmiyorum, işte bende gorduğunuz değişikliğin nedeni bu endişemdir» der.
Hasan-ı Basrî (ks) şoyle oğutte bulunuyordu: «Dunya sevdalısının arkasında namaz kılmayın. Bizden oncekiler, birisinin namazında oteye beriye bakındığını duyduklarında, evine gitmiş olsa bile hemen onun yanına varırlar, Allah'ın azametine olan vukuflarından oturu duydukları meselenin aslını sorarlardı.»
Bir keresinde Omer b. Abdulaziz (ra) arkasında namaz kıldığı imamın lahin (Kur'Ân harf ve kelimelerinin aslını bozacak şekilde nağme) yaptığını duyunca: «Cemaat fazileti olmasa idi arkanda namaz kılmazdım! Sen Arapca’yı Âlimlerin huzurunda neden okumuyorsun?» diye de cıkışır.
Fazl b. AbbÂs (ra) şoyle diyordu: «Doğrusu şu insanlara hayret ediyorum, bir cocuğum olduğunde binlercesi gelip baş sağlığı diliyor, ama cemaati kacırdığımda kimse gelip bana taziyede bulunmuyor. Yeminle soyluyorum, bir vakit cemaatte bulunmamam benim icin yetişmiş, Âlim ve sÂlih bir cocuğumun olumunden cok daha buyuk bir musibettir.»
Muhammed b. VÂsi' (rh.a) arkadaşlarına şoyle diyordu: «Dunyadan iki şey istiyorum:
1-Eğrildiğimde beni duzeltecek Allah rızası icin beni seven sÂlih bir kardeş,
2-Yaşadığım surece vakit namazlarını cemaatle kılmak.»
Şekîk el-Belhî (ks) arkadaşlarına soyle diyordu:
«Melûn şeytanı Ademoğlunun sadece iki davranışı ofkelendirir:
1-Vesvesesine aldırmaması,
2-Allah TeÂlÂ'nın zatı hakkında duşunmemesi.»
Kardeşim, nefsini denetle, durumunu gozden gecir, bak bakalım bu buyuklerin namazlarında hissettikleri hazzı omrunde bir kerecik olsun namazında hissetmiş misin?
(Onların hallerini oğrenmek insana ibadet aşkı veriyor değil mi? Onların namazı gercekten bir başkaymış değil mi? İnsan: ‘Cennet onlara helal olsun!’ Demekten kendini alamıyor. Oyle değil mi?...)
Namazını Kıldın mı Diye Sorma!
Bir keresinde bir adamın, Efendim Ali el-Havvas’a (ks): «İkindiyi kıldınız mı?» diye sorduğunu duymuştum. Efendim susmuş, bu soruya bir anda cevap vermemişti. Sonra adama:
-Bir daha bana boyle bir soru yoneltme, cunku beni yalanın icine duşurursun, zira namaz hareketine 'namaz' denilebilmesi icin kulun namazının icinde, başından sonuna kadar Rabbi ile birlikte bulunmalı ve o sırada hatırında Allah sevgisi dışında bir şey olmamalıdır, sadece Allah'ın huzurunda olduğunu, kıraatını, rukû ve secdesini duşunmelidir, dedi. Adam:
- Peki size bu turden bir soruyu nasıl yonelteyim?
- Bana ‘İnsanlarla birlikte vaktinde oturup kalktın mı?’ diye sor.
Namaza Giderken Sadaka Vermek
Sahabeler (radıyallahu anhum) sabah namazına giderken karşılaştıkları ilk fakire bir lokma ekmek veya bir soğan veya bir tek kuru uzum vermedikce mescide girmezlerdi.
Yahya b. MuÂz (ks) şoyle diyordu: «Dunyadaki dağların ağırlığına eş bildiğim tek dane sadaka olarak verilen danedir!»
Bir başka hadiste şoyle buyuruluyor: «Gunah bir yerden (gayri meşru bir yoldan) bir mal elde edinen bununla yakınlarına iyilik yapsa veya bu malı sadaka olarak dağıtsa veya Allah yolunda harcasa, butun bunlar toplanır kendisiyle birlikte cehennem ateşine atılır.»
Hz.Âişe (r.anha) şoyle diyordu: «Sizler verayı gormezlikten geliyorsunuz ama o en ustun ibadettir.»
Abdullah b. Omer (ra) şoyle diyordu: «Namaz kıla kıla yay gibi, oruc tuta tuta kiriş gibi olsanız, Allah TeÂl sizlerin bu ibadetlerini ancak şupheli nesneler yaklaştırmayan; veranız varsa kabul eder.»
(Kaynak: İmam-ı Şa'rani; Gercek Şeyhler ve Sahteleri (Tenbihu'l Muğterrin)
Adablara Dikkat Ederlerdi
Umm RûmÂn şoyle anlatır:
"Namazda sağa sola bakınırken beni Ebu Bekir gordu ve bundan oyle şiddetle men etti ki, ben nerdeyse namazdan cıkacaktım. Sonra şoyle dedi:
"Ben Resulullah (sav)'in şoyle buyurduğunu işittim; Sizden biriniz namaza durduğu zaman, sağıyla soluyla oynamayı bıraksın ve yahudiler gibi, sağ sola meyledip durmasın (sallanmasın). Cunku namazda organların huzura ermesi, namazın kemalindendir.” (El-CÂmiu's Sağir)
Sehl b. Abdullah (ks) der ki: “Kul, farzları tam yerine getirebilmek icin sunnetlere ihtiyac duyar. Sunnetleri if etmek icin de, nafile ibadetlere muhtactır. Nafilelerin tekamulu de adaba riayete bağlıdır. Dunyayı terk etmek de adab cumlesindendir.
Hz. Omer Efendimizin (ra) minberden soylediği şu sozu Sehl'in (ks) soylediği ile aynı manadadır:
- Adam musluman olarak ihtiyarlamıştır, fakat Allah icin kıldığı tam bir namazı yoktur. Sordular:
- Bu nasıl olur? Hz. Omer (ra) efendimiz şoyle cevap verdi:
- Namazda ki huşu ve tevazusu tam olmayan ve her şeyi ile Allah'a yonelmeyenin hali, budur.
Ebu Said el-Harraz'a sordular:
- Namaza nasıl girilir? Şoyle cevap verdi.
- O'na Teveccuhun kıyamet gunundeki yonelişin gibi olsun. O'nun (cc) huzurunda duruşun oyle olsun ki, aranızda bir tercuman bir aracı olmadan, o seni karşılıyor, sen de kimin huzurunda bulunduğunu bilerek O'na minacaat ediyorsun. Cunku O, en buyuk MELİK'tir.
Ariflerden birine sordular:
- İlk tekbiri nasıl alıyorsun? Şoyle cevap verdi:
- Allah-u Ekber dediğin zaman, ismi celalinin ‘elif’ harfi ile birlikte tÂ’zim, ‘lam’ harfi ile heybet, ‘ha’ harfi ile murakabe ve kurb duyguları taşıman gerekir.
Amir b. Abdullah'a (ks) sordular:
- Namazda dunya işlerine dair aklınıza bir şey geliyor mu? Şoyle cevap verdi:
- Bana gore mızrakların altında kalmak, sizin namazda hatırladıklarınızı hatırlamaktan daha hoştur.
Bir başka Sufi'ye de:
- Namazda nefsin sana dunya işlerini hatırlatıyor mu? Sorulmuş, o da:
- Ne namazda ne de namazın dışında boyle bir şey olmaz, dedi.
Rivayet olunduğuna gore Abdullah b. Abbas (ra) şoyle der:
"Namazda hûşuun olcusu, sağında ve solunda bulunanla ilgilenmemek, hatta onların kim olduğunu bile fark etmemektir."
(Kaynak: Avarifu’l Me’arif, Şehabuddin Suhreverdi)
Onlar Nerede, Biz Neredeyiz?
Bizden onceki salihlerin, namaz anlayışı işte boyle idi. Verdiğimiz orneklerle Tasavvuf ehlinin ne titiz bir anlayışla; Allah'a kulluk yapmaya calıştıklarını gostermeye calıştık... Onlar da Allah'ın kuluydular, bizler de... Peki onlar nerede biz neredeyiz...
Sahi, biz namaz kılarken nerelerdeyiz?...
DERVİŞ ENES AHMEDOĞLU
__________________
Onlarin Namazi Bİr BaŞkaydi…
Dini Bilgiler0 Mesaj
●17 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Onlarin Namazi Bİr BaŞkaydi…