
Sonra onun soyunu bayağı bir suyun ozunden meydana getirdi. (32:8)
Bundan iki onceki bolumde (46. bolum) insanın toprağın ozunden yaratıldığına dikkat cekildiğini gorduk (23-Muminun Suresi 12. ayet). O bolumde incelediğimiz ayette gecen “sulale” kelimesi Secde Suresi’nin 8. ayetinde de gecmekte, bu sefer insanın meninin bir ozunden yaratıldığı vurgulanmaktadır. Yani insan toprağın belirlenmiş bir ozunden yaratıldığı gibi, meni aşamasında da; bu meniden rastgele bir şekilde değil, bu meninin belirlenmiş bir ozunden yaratılmaktadır. Kısacası “nutfe” kelimesiyle insanın meninin az bir kısmından yaratılmasına dikkat cekilirken, “sulale” kelimesiyle meninin belirlenmiş bir ozunden yaratıldığına dikkat cekilmektedir.

Hepimiz secilmiş bir sperm sayesinde varız.
Gercekten de spermler, daha once belirttiğimiz gibi meninin hem bir kısmıdır, hem de meninin en temel ham maddesidir. Spermlerin icinde ise yumurtayı dolleyen sperm, hem spermlerin yuz milyonda biri ile ifade edilecek kadar az bir kısmıdır, hem de bu uzun mesafeli yuzuşte milyonlarca spermi gecerek hedefe varan en başarılı yuzucudur. Sonucta, hepimiz işte bu başarılı spermiz. Var olan her insan hayata ilk adımlarını yuzme yarışında yuz milyonları gecerek atmaktadır. Var olmak bu zorlu yarışı birinci bitirmeye bağlıdır. Şu anda bu yazıyı okuyan bizler var olduğumuza gore, demek ki hepimiz hayatımızda bir kez bile olsa yuzmilyonları geride bırakan bir yarışı kazandık. Hepimiz “sulale”yiz; yani secilmiş bir ozuz, secilmiş bir sperm sayesinde varız. Tum bu oluşumlarda aklını kullananlar icin ne buyuk ibretler vardır!Sizleri yarattık. Yine de doğrulamayacak mısınız? (56:57)
Akıttığınız meniyi gordunuz mu? (56:58)
Onları sizler mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratıcısı biz miyiz? (56:59)
CİNSİYETİN BELİRLENMESİ
Gercekten de O, erkek ve dişi olarak iki cifti yaratandır. (53:45)
Akıtılan meninin bir damlasından. (53:46)
Gunumuzde hÂl bazı erkeklerin veya erkek ailelerinin, kadınları, erkek cocuk doğurmadığı icin kınadıklarına tanık olabiliriz. Bu olay kadınların, cocukların cinsiyetini belirlediğini sanan yanlış bilginin sonucudur. Tarih boyunca kadının, cocuğun cinsiyetini oluşturduğuna dair yanlış bilgi hÂl surmektedir. Her ne kadar bilim cevreleri halkın duştuğu bu yanlışa duşmeseler de, onlar da yakın tarihlere kadar cocuğun cinsiyetini anneden gelen yumurta ile babadan gelen spermin eşit katkıyla oluşturduklarını sanıyorlardı. Oysa cocuğun cinsiyetini spermin belirlediği bilim cevrelerinin yakın tarihlerde keşfettikleri bir bilgidir.
Peygamberimiz’in vefatından iki yuz yıl kadar sonra yazılan bir kitaptaki uydurma bir hadis, o donemin insanlarının cinsiyetin belirlenmesini nasıl anladıklarını gostermektedir. Uydurma hadis şoyledir: “Erkeğin suyu beyazdır. Kadının suyu ise sarıdır. İkisi birleşir ve erkeğin menisi kadının menisine ustun gelirse cocuk erkek olur. Kadının menisi erkeğin menisine ustun gelirse cocuk kız olur.” Kuran’ın insanların cinsiyetlerinin yaratılışını belirttikten sonra, bu cinsiyetlerin yaratılışını sadece erkekten gelen meninin bir spermiyle ilişkilendiren bu ayetlerin işareti mucizevi niteliktedir.

Cocuğun cinsiyetini spermin belirlediği, bilim cevrelerinin yakın tarihlerde keşfettiği bir bilgidir.
İnsanın genetik şifresi, her hucrede bulunan 46 tane kromozomdadır. Bu kromozomlardan iki tanesi cinsiyet kromozomudur. Erkekteki kromozomlar XY olarak, kadınlardaki kromozomlar XX olarak tanımlanmaktadır. Kadınlarda yumurtlama anında ikiye ayrılan kromozomların her biri X kromozomu taşır. Erkekte ise spermlerin kimisi X, kimisi Y kromozomlarını icerir. Erkekteki X kromozomu kadınların yumurtalarındaki X kromozomuyla birleşirse cocuk kız, erkeklerdeki Y kromozomu kadınların yumurtalarındaki X kromozomuyla birleşirse cocuk erkek olur. Boylelikle cocuğun erkek veya kız olması tamamen spermden X veya Y’nin gelmesine bağlıdır. Bu konudaki biyolojik calışmalar surmektedir. 1990 yılında Y kromozomu uzerinde SRY proteininin bulunması ve bununla ilgili acıklamalar bu konudaki bilgileri genişletmiştir.

Cocuğun cinsiyetinin oluşması spermden x ya da y kromozomu gelmesine bağlıdır.
Kuran’ın 1400 yıl once işaret ettiği bu bilgi cok yakın bir doneme kadar bilinmiyordu. Tarih, 8. Henry’nin kendisine kız cocuk verdiği icin eşi Catherine’i boşamasına benzer olaylarla doludur. Kuran’ın işaret ettiği bu bilgi bir mucize ile beraber bir ironiyi de beraberinde taşıyordu. Kadınlar, yuzyıllarca cocukların cinsiyetleri yuzunden kınanmışlardı. Bilimin keşfi hem mucizeyi acığa cıkardı, hem de mantıksız bir sebepten dolayı kadınlara yapılan zulmu gozler onune serdi.
Kaynak
__________________