Soru : Tasavvuf nedir?

Cevap:

İslÂmiyet, ana hatlarıyla iman, ibadet ve ahlaktan ibarettir. KelÂm ilmi imanı, fıkıh ilmi ibadeti, tasavvuf ilmi de ahlakı ele alır. Tasavvuf, İslÂmı derûnî bir şekilde yaşamaktır. Ruhî ve vicdanî bir duyuşun mahsuludur. Şekilden mÂnÂya gecmek, kabuktan oze ulaşmaktır. KÂlin hÂl olmasıdır. (1)

İnsanın aklı, kÂinatın binler hazinelerini acan pırlanta gibi bir anahtardır. Nuranî bir cevherdir. Akl-ı selîm mertebesine ulaştığında, Rabbanî bir murşittir. Hakikat guneşine acılan bir penceredir.
Kalb dahi, insanın manevî hayatının merkezidir. Binler Âlemin manevî bir haritasıdır. KÂinatın hadsiz hakikatlerinin mazharı, medarı, cekirdeğidir. (2) Cenab-ı Hakka parlak bir aynadır. Gayb Âlemlerine karşı bir penceredir. Rabbanî bir latifedir.

İşte, aklın işletilmesiyle pek cok ilimler ve fenler otaya cıktığı gibi, kalbin işletilmesiyle de, tasavvuf ilmi ortaya cıkmıştır.

İslÂm tasavvufunun menşeini inceleyen bazı zÂtlar, İslÂm oncesi tasavvufî akımlarda da benzeri esasları gorduklerinden, onu ya Hint’te, ya İran’da, veya daha başka yerlerde aramışlardır. Halbuki, İslÂm tasavvufunu doğrudan doğruya Kur’Ânda ve Resulullah’ın (asm.) hayatında aramak lÂzım gelir. (3)
Cunku tasavvufta yer alan “zikir, fikir, nefis terbiyesi” gibi esaslar, Kur’Ânda cokca bahsedilen konulardır. “Yaşayan Kur’Ân” durumunda olan Resulullah ise, tasavvufî hayatın en zirve tatbikini gostermiştir.

Kaynaklar:

1. Selcuk Eraydın, Tasavvuf ve Tarikat, Marmara Un. İlahiyat Fak. Yay. İst. 1994, s. 85
2. Said Nursî, Mektubat, Envar Neş. İst. 1993, s. 443
3. Eraydın, Tasavvuf ve Tarikat. s. 60
__________________