Unlu turizmci Huseyin Baraner, Turkiye’yi olumsuz yonde etkileyen siyasi gelişmelerin Turk turizmine etkisini değerlendirdi ve neler yapılması gerektiğini analiz etti.
Huseyin Baraner ile yaptığımız soyleşiden satırbaşlarını sizlere aktarıyoruz;
TURK TURİZMİ AVRUPA’NIN NERESİNDE?
“Turkiye şu an Avrupa medyasında cok tartışılıyor. Ama Turkiye Avrupa’da yok. Hicbir bir birimimiz Avrupa’da değil. Turizm sektorunde kimse meslektaşlarıyla oturup, gercek anlamda Avrupa'da toplantılar yapmıyor. TOBB 'unda Avrupa'da turizm dinamikleri ile toplanti yaptigina hic şahit olmadim. Turkiye’nin gercek yuzu gorunmuyor Avrupa’da.. Her şeyi kendi aramızda kendimiz icin yapıp, Avrupa ve dunya adına konuşuyoruz. Kendi kendimizi alkisliyoruz...
ULKEMİZİ DOĞRU KONUMLANDIRMAK GEREKİYOR
Turkiye’yi şu anda dunyanın girdiği cıkmaz yolda, yeniden ele alıp, doğru tanıtmak, doğru konumlandırmak lazım. Turk halkının bu modern dunyadaki gercek yeri Avrupalılar tarafından da ciddi olarak bilinmeli. Hic Turkiye bilgisi olmayan Avrupa’da buyuk kitleler bizi bambaşka yerlere koyabiliyorlar. Bu konuda cok dikkatli olmamız lazım.
ODA SAYISIYLA TURİZM OLMAZ
Turkiye şu an dunyanın en guzel otellerinin yanında, en aktif ve başarılı pazarlama mudurlerine sahip. Eğer Turkiye bugun bu kadar iyi pazarlanıyorsa, yuzlerce otelin başarılı pazarlama mudurlerinin sayesinde oluyor. Ancak Turkiye, ilişki kusurlu bir ulke. Turizmde bizim yaptığımız butun calışmaların dışında her turlu ilişkiyle imajla, dostlukla, ilgili calışmalara angarya olarak bakıyoruz. Sadece otel ve oda sayısına bakıp, surdurulebilir bir turizm yapmak isteniyor ama bu mumkun değil.
PARANIZ VARSA 7 AYDA BİN ODALI OTEL YAPARSINIZ!
İnsana ve toplumlara yatırım yapmayan turizm destinasyonları, ayakta kalamaz. Cunku otel her yerde var artık. Dunyanın her yerinde paranız varsa, 7 ayda bin odalı otel yapabilirsiniz. Ama işletmek, kazanclı işletmek dunyanın en zor işi... Otel sahiplerinin biraz daha sosyal olmaları, markanın dışında siyasi, felsefik, kulturel değerlerini de verebileceği calışmalara girmesi şart.. Sadece oda ve yemek satarsak, değiştirilebilir bir duruma duşeriz.
ANADOLU’YA PREFABRİK OTELLER YAPILIYOR
Turkiye’de cok yanlış yatırımcılar turedi. Anadolu’ya otel yapıyoruz diye, Anadolu’nun kulturunu tarihi anlamadan hapishane gibi 16 metrekarelik odalarla kucucuk pencerelerle tesisler yapılıyor. Bu oteller, Anadolu’nun kulturuyle uyuşmuyor. Turkiye, bilinen yorgun markaların alt markalarıyla donatılıyor şu an... Kutahya’dan Van’a kadar 6 ayda prefabrik oteller yapılıyor.
DUNYA YORGUN, DESTİNASYONLAR YORGUN...
2015 yılında cok dikkatli olmamız gerekiyor. Cunku dunya şu an cok sıcak. Kim ellese elini yakıyor. Once tum insanligin başta Suriyelerin huzura kavuşmasını arzulamamız lazım. Kulturler arasi bilgisizlik ve korku satislara da yansiyor. Birbirini tanimayan kulturler i biraraya getiren Berlinda bircok isadami , sanatci ve Avrupali# arap# amerikali, Asyali siyasilerin biraraya getirerek Uluslararasi Dialog Ensitusunu (IDI) kuran Nuri Ozaltin Turk turizmi adina cok degerli calisma yapmistir. Kulturel iliskiler konusunda Berlindeki buromuz bir tanitma ateseligi gibi yogun calismaktadir. Hatta cesitli ulkelerin parlementolarinda bu konular ile ilgili toplantilar duzenliyoruz. Ayrica bir cok kurum ve kurulus ile ortaklasa cesitli kulturlerden , dinden ve dilden olan insanlari oncelikle destinasyonlarda biraraya getirmeye calisiyoruz. Unutmayin sahillerimize artik yuzun uzerinde ulkeden turist geliyor..
Dunya cok yorgun, destinasyonlar yorgun, otelciler yorgun, rehberler yorgun. Bir yorgunluk icine girdi dunya. Bu ortamda bize yeniden heyecan veren, mutluluk veren yeni bir dostluk ve sevgi hareketi yaratmamız lazım ki, turizm de o hareketten payını alabilsin. Yoksa olay sadece odaya yatirimina donuşurse olmaz. Zira bugunun dunyasinda en buyuk kalite belgesi insana olan sevgi ve saygı dır. İnsana sevgi icermeyen kaliteli hizmet sadece ambalajdır.
SIRF ODA DOLDURAN ULKE KONUMUNA DUŞMEK...
Cok değişik calışmalar yapılmalı. Orneğin Turkiye’nin tatlarını dunyaya taşıyabiliriz. Buyuk caplı festivaller yapabiliriz. Her yıl en az 10 onemli konuda 2 bine yakın gazeteciyi ulkemize getirebiliriz. Turkiye bircok şey yapıyor ancak dunyanın haberi yok. Turist kazanmakla oda doldurmak farklı şeyler. Turisti kazanmak icin her turlu zenginliği sunmak gerekiyor. Bunu yapmadan sırf oda dolduran ulke konumuna duşmek beni cok uzuyor acıkcası.. Antalya’da Ege’de cok iyi bulduğum uc dort festivalin dışında turisti coğaltacak ciddi bir calışma yok. Gazete haberlerini inceleyin hepsi otel yatırımlarıyla ilgili... Muhtemelen gelecek yil Antalya da 1. TURK-ALMAN-RUS dostluk ve kultur festivalini organize edecegiz. Calismalarimiz devam ediyor.
YENİ BİR HEYECAN LAZIM
Turkiye’nin turizmde yeni heyecanlara oynaması lazım ve tum ilgili turizm kurumların bir araya gelip, kendi cekişmelerinin dışında butunluk oluşturup on yargısız masaya oturup Turkiye’nin 10 yıllık projeksiyonu turizm sektorune sunmaları lazım. Koordinasyon yok: Turkiye 10 yil sonra nasil bir Turizm ulkesi olacak : bilenimiz yok. Yani halen iyi sezon-kotu sezon anlayisi ile her yil basit, iceriksiz degerlendirmeler yapamayiz artik. Rakabet hergun artiyor. Dunyada yuzlerce ulkenin turizm Bakanlari ve mustesarlari devletin en onemli , ayricalikli ve yetkili konumundalar...
KAYNAK
__________________
'Oda sayısıyla turizm olmaz, paranız varsa 7 ayda 1000 odalı otel yaparsınız'
Turizm ve Tatil0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Turizm ve Tatil
- 'Oda sayısıyla turizm olmaz, paranız varsa 7 ayda 1000 odalı otel yaparsınız'