Hıristiyan Siyonistliğin doktrinini tanımlamak icin sıkca kullanılan diğer bir terim ise “dispensationalisttir”. ‘Dispensation’ kelimesi İngilizce’de şu anlamlara gelmektedir: 1- Dağıtma, bolme, idare, tertip. 2- Muafiyet, af, haric tutma, dışında bırakma, istisna. Hıristiyanlık’ta ise terim olarak ‘bir dinin etkili olduğu donem’ ve ‘kilise tarafından cok ozel olarak verilen izin’ manalarına gelmektedir. Bu Hıristiyan Siyonist gruplar Kitabı Mukaddes’te donum noktası olan yedi adet aşama, donem belirledikleri icin kendilerine “dispensationalist” demektedir. Aynı zamanda bu Hıristiyan gruplar kendilerini Armagedon savaşı oncesinde, o zamandaki felaket ve acılardan ayrı tuttukları, kendilerinin muaf tutulduklarına inandıkları icin onlara Turkce’de “muafiyetci” denilmesi uygun gorulmektedir.

Kitabı Mukaddes’te kehanet edilen ve muafiyetcilerin inandıkları donum noktası, yedi aşama şunlardır:

-Yahudilerin Filistin’e geri donmeleri.

-Yahudi Devletinin kurulması.

-Dunyanın, İsrailoğulları dahil, tum uluslarına İncil’in vaaz edilmesi.

-Rapture (Vecd). Kilise’ye iman edenlerin Cennet’e yukseltilmesi.

-Tribulasyon (Felaket donemi). Yedi yıl surecek olan felaket donemi. Bu donemde, Yahudiler ve diğer imanlılar zulum gorecekler. Ancak yine bu donemde iyilerle Deccal onderliğindeki kotuler savaşacaklar.

-Armagedon savaşı. İsrail’deki Megiddo ovasında yapılacak savaş.

-Deccal ve ordusunun yenilmesi ve Mesih’in krallığını kurması. Krallığın başkenti Kudus olacak. Krallık Yahudiler tarafından yonetilecek. Bu Yahudiler Mesih’e bağlanacaklar ya da Hıristiyanlığa donuş yapacaklar.

Bu aşamalar muafiyetciliğin temelidir. Ancak değişik muafiyetci gruplar arasında bazı farklılıklar olabilmektedir. Orneğin Yahudilerin akıbetleri hakkında bazı farklılıklar bulunabilir. (Toptan donuş yapmaları vs.) muafiyetciler kehanetin gerceklesecegi yerler olarak cografi konum tespit etmekten hoslanirlar, Israil’deki Megiddo ovasi gibi. Muafiyetciler, Deccal hakkindaki bolumlerde gecen bazi Ibranice kelimelerin, Ingilizce Rusya ve Moskova kelimelerini cagristirdigini dusunerek Deccal’in Rusya tarafindan yonetilecegi seklinde yorumlamaktadirlar. Armagedon savasinin nukleer silahlarla yapilacagini ve Rusya’ya karsi Israil’in yaninda yer alacak ABD’nin ahlaki cokus yasayacagina inanmaktadirlar. Bircok fundamentalist-muafiyetci lider tarafindan en etkili olarak gosterilen Hal Lindsey’in The Late Great Planet Earth (Merhum Buyuk Gezegen Dunya) adli kitabi bu teolojiyi en iyi anlatan ve bu konuda en cok satan kitaptir.

Muafiyetciler tarafindan motive edilen ba?ka bir goru? ise kendilerinin Nazilerin yapmy? oldu?u Musevi katliamyny ve Hyristiyanlyk taryhindeki anti-semitik gecmi?i telafi etmek istedikleridir. Ancak bazy gruplar icin bu bir celiskidir. Cunku zaten bu gruplar Hyristiyanlaryn Yahudiler uzerindeki ustunlu?une inanmaktadyrlar. Orne?in, Yahudilerin Tanry’nyn secilmi? kullary oldu?una ve Mesih’in ikinci geli?i icin bir aracy olduklaryna, bu rolu oynadyklaryna inanirken ayni zamanda Yahudilerin Mesih’i kabul etmezlerse kendileri gibi cennete kabul edilmeyeceklerine inanmaktadirlar. Baska bir celiski de sudur: Muafiyetciler, Yahudi Diaspora’sinin hatta Nazi Katliaminin Yahudilere hem Mesih’e inanmadiklari hem de O”nu oldurdukleri icin Tanri’nin bir cezasi oldu?u inancina da sahiptirler.

3-Hıristiyan Siyonistliğinin Tarihi

Hiristiyan Siyonizminin tarihi aslinda bugunku Israil devletinden hatta Yahudi Siyonizminden bile cok oncedir. (Israil 1948 yilinda kuruldu). Ortaya ciktigi teolojinin koku Kitabi Mukaddes’in, Kilise hiyerarsisi disinda kalan insanlarin Kitabi Mukaddesi okuma ve onun mesajini yorumlamasina imkan veren anadile cevrilmesinden hemen sonraki asra dayanmaktadir. Filistin’de bir Yahudi ulusunun kurulmasinin, Mesih’in ikinci gelisine isaret edecegi fikri ilk olarak Oliver Cromwell ve Paul Felgenhauever gibi 17. Yuzyil Protestan lider ve teologlarin soylev ve yazilarinda belgelendirilmistir. (Halsell, 135)

19 yy. sonlarina dogru Protestan Hiristiyanlar bu kehanete ‘faal’ yaklasimlarda bulunmak ve boyle bir devleti kurmak icin onerilerde bulundular. İngiltere’deki onde gelen ilk Siyonist Lord Anthony Ashley uvey kayinpederi Ingiltere’nin Dis Iliskiler Sekreteri’ni Kudus’te Ingiliz Konsoloslugu acmasi icin etkiledi. Bu konsolosluk, 1839 yilinda Filistin’deki tum Yahudileri, Osmanli vatandasi olmalarina ragmen, hakimiyeti altina aldı.

Protestan Hiristiyanlar, ozellikle Ingiltere ve Amerika’da ve Avrupa’nin diger bolgelerindekiler, 19 yy. boyunca, Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasi gerektigini sik sik dile getirdiler. 1848 yilinda, Amerika’nin Kudus Konsolosu Warder Cresson, Ingiliz Hirisiyan-Yahudi toplulugunun yardimiyla Refaim Vadisinde bir Yahudi yerleskesi kurdu. 1898 yilinda, Amerika’nin Filistin Konsolosu Edwin Sherman Wallace soyle soylemekte idi: “Toprak bekliyor, insanlar gelmeye hazir ve yasam kosullari saglanir saglanmaz ve hayat guvence altina alinir alinmaz gelecekler. Ya bunu kabul edin ya da mutlak kehanetleri degersiz kabul edin.”

Ancak ilk Hiristiyan Siyonistlerin motive edici yaklasimlari yalnizca teolojik acidan degildi. Anti-semitizm de onemli bir motivasyondu. Avrupali bircok Siyonizm savunucusu, Avrupa’nin Yahudilerden temizlenecegi dusuncesiyle bu ise tesvik edildiler. Anti-semitizm ve Yahudileri Tanrinin secilmis kullari olarak yuceltme, bugunku Hiristiyan Siyonist hareketlerinde de celiskili bir sekilde bir arada var olmaktadir.

Motivasyonu her ne olursa olsun, Hiristiyan Siyonist hareketi, Siyonizmin Ingiliz ve Amerikan hukumetlerine yerlesmesinde buyuk olcude rol oynamistir. 1985 yilinda Benjamin Netanyahu’nun, Birlesmis Milletler Israil Buyukelcisi iken Israil Milli Kahvalti Duasi sirasinda soyledigi gibi; “Gerek Ingiliz gerekse Amerikali Hiristiyan Siyonistlerin yazilari Lloyd George, Arthur Balfour ve Woodrow Wilson gibi cok onemli liderlerin dusuncelerini direk olarak etkilemistir.”
__________________